Küresel İfade Özgürlüğü Ödülü Türkiye’den üç isme verildi

Columbia Üniversitesi’nin, bu yıl ikincisini verdiği “Columbia Küresel İfade Özgürlüğü Ödülü”nün bu yılki sahipleri İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak ve Av. Serkan Cengiz oldu.

GÖRÜNÜM’e konuşan Altıparmak, “İfade özgürlüğünün yaşaması için sonuna kadar mücadele vermeliyiz” dedi.

Yasal Hizmetlerde Mükemmellik Alanında ödüle layık görülen hukukçular internet erişim yasaklarına  karşı verdikleri  hukuk mücadelesiyle tanınıyorlar.

Hukukçular, YouTube’a erişimin engelini AİHM’e taşımış ve AİHM de başvuru sahiplerinin lehine karar vermişti. Türkiye’nin, tüm vatandaşların ifade özgürlüğünü ve bilgi edinme hakkını kısıtladığına hükmeden Mahkeme bu kararıyla  kullanıcıların erişim engellerine karşı başvuruda bulunabilmelerinin yolunu açmış oldu.

Fotoğraf: Cemgazi Yoldaş

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi ve İnsan Hakları Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, GÖRÜNÜM’ünkonuyla ilgili sorularını yanıtları:

Öncelikle tebrik ederiz. Zorlu bir hukuk mücadelesinden sonra AİHM’den istediğiniz karar çıktı ve ardından bu ödül geldi. İlk hisleriniz ne oldu?

Üzücü olayların art arda yaşandığı ülkemizde maalesef çok coşkulu kutlayamadık. Ancak çalışmalarımız için bir motivasyon oldu. İfade özgürlüğü için yaptığımız mücadelenin takdir toplaması bizim için önemli oldu.

Sosyal medyaya ve internete gelmeye devam eden yasaklar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hepsine itiraz ediyoruz. Hâlen Anayasa Mahkemesi’nde süren birçok davamız var. Barış, insan haklarının ve ifade özgürlüğünün olduğu yerde korunabilir. İfade özgürlüğü, yaşam hakkının korunması için önemli bir şey. İfade özgürlüğünün korunması için çaba sarf ediyoruz. Türkiye ifade özgürlüğü açısından yaşamım boyunca gördüğüm en karanlık dönemini yaşıyor. Ancak bu endişe verici durum yılmayı, bırakmayı gerektirmez. İfade özgürlüğünün yaşaması için sonuna kadar mücadele vermeliyiz.

Çabalarınız ve çalışmalarınızın karşılığını aldığınızı düşünüyor  musunuz?

Ülkeyi kurtaramayacağımın farkındayım ancak kendi kapasitemle, arkadaşlarımla birlikte mücadelemi sürdürüyorum. AİHM’de aldığımız sonuç en azından bu tip mücadelelere girmek isteyenler için bir emsal oldu. O dönemde devlet görevlileri, “Siz davaları açın sonunda hep biz kazanıyoruz” diyordu. Ancak biz haklı olduğumuzu biliyorduk ve hukuk çerçevesinde mücadelemizi devam ettirerek tarihe bir not düştük.

Çevrenizin ödüle tepkisi nasıl oldu?

Değerli meslektaşlarım yalnız bırakmadı, sabahtan beri telefonum susmuyor. Özellikle Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve İletişim Fakültesinden çokça arayan oldu ancak üniversiteden hiçbir üst yetkili arayıp tebrik etmedi. Bu garip bir durum fakat bir eksiklik de hissetmiyorum.