31 Ekim 2024, Perşembe - 21:16

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

“E-kitabın en büyük kullanıcısı dijital yerliler”

Tarih: 14 Kasım 2017

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 239

Dijital yayıncılığın gelişmesiyle birlikte hayatımıza giren e-kitaplar ve okuma cihazları yeni teknolojilerle avantaj sağladığı kadar dezavantaj da yaratabiliyor. Konu ile ilgili A.Ü. Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nden Doç. Dr. Hakan Anameriç ile konuştuk.

İnternet kullanımının yaygınlaşması ile bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan değişim, günlük hayattaki bazı alışkanlıkları da değiştirdi. Özellikle akıllı telefonlar ve tabletlerin hayatımızdaki yerinin artmasıyla birlikte yayıncılık ve erişim imkânı bulan e-kitaplar özel okuma cihazlarıyla da yaşamımızda yer etmeye başlamış durumda. Değişen müfredat ve eklenen bilgilerin güncelliği açısından eğitimciler ve öğrenciler için büyük kolaylık yaratan e-kitapların, yüksek fiyatları sebebiyle birçok öğrenci tarafından alınabilmesi zor görünüyor. Taşıma kolaylığının yanı sıra maliyet konusunda da hem okuyucuya hem yayıncıya ekonomik faydalar sağlayan e-kitap, uzun süreli kullanımda ise okuyucuda baş ağrısı ve göz yorgunluğuna sebep olabiliyor. Konu ile ilgili Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nden Doç. Dr. Hakan Anameriç ile konuştuk.

Tanınmamış yazarlar için kendini gösterme olanağı

Dijital yayıncılık ve e-kitaplar, tanınmış yazarların ilgi çekici eserlerinin ön planda olduğu geleneksel kitap endüstrisinde kendini gösterme olanağı bulamayan yazarlara da eserlerini tanıtma fırsatı sunuyor. Yine de birbirine uymayan formatlarda üretilen e-kitaplar yazarların kitaplarını daha fazla okuyucuya ulaştırabilmesinin önüne geçebiliyor. Uluslararası standardın yakalanamadığı e-kitap endüstrisi, gittikçe artan yayıncı sayısı ile birlikte okuyucular ve yazarlar için ciddi bir karışıklığı beraberinde getiriyor.

Yayınevlerinin farklı formatlarda üretim yaparak okuyucu kaybettiği fikrinin aksine bunun bir normallik çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Anameriç, şu ifadeleri kullandı:

“Bunların her biri birer ticari meta. Yayınevleri de yazarlarla anlaşıyor ve eserlerini sadece kendi yayınevinden çıkarttırıyor. İlerleyen zamanlarda e-kitap formatlarının bir standardı olabilir. Tek olmaz ama birkaç tane olabilir çünkü biliyorsunuz birden fazla işletim sistemi var. Aslında e-kitap satan yerler de seçenek sunuyor pdf, jpeg gibi. Siz istediğiniz seçiyorsunuz. Böyle bir düzenleme olabilir. Bu arz talep meselesi, bunu arz edenler gelişmesine katkıda bulunacaktır.”

Doç. Dr. Hakan Anameriç

“Dijital yerliler” denilen yeni bir nesil geliyor

Elektronik kitapların yaygınlaşması ile elektronik kitaplarla büyüyen ve büyüyecek olan bir nesil geliyor. ‘’Dijital yerliler’’ adı verilen, teknoloji ile doğar doğmaz tanışan bu yeni nesil için elektronik kitap fazlasıyla tercih edilse de şimdilik basılı kitabın yerine tamamen geçebilecek gibi durmuyor. ‘’Dijital göçmenler’’ adı verilen, teknolojik kültür ile sonradan karşılaşmış olan bireyler için de durum çok farklı değil. Basılı kitap ile büyüyen bu nesil ikisini birbirinin yerine koyamıyor.

Elektronik kitapların kullanıcılarını gözlemlerken en önemli ayrımlardan birinin içerikte yapılması gerektiğine değinen Doç. Dr. Hakan Anameriç, şöyle konuştu:

‘’E- kitabı aslında içerik olarak birkaç sınıfa ayırmak lazım; akademik olarak, edebi olarak, bir de edebiyatı da ayırmak lazım çünkü biliyorsunuz çocuktan tutun da 60 yaş üstüne kadar bir edebiyat ayırımı var. 60 yaş üstü kendi eğitimleri ve altyapıları gereği böyle bir cihazla haşır neşir olmayı pek istemezler. Son 5-6 yıldır çıkan Z kuşağı, Y kuşağı ve X kuşağı gibi teknolojinin içerisine doğan, teknolojiyi çabuk kavrayan, çabuk adapte olan, kullanmaktan hoşlanan ve işini çabukça bitirmeye çalışan bir kuşaktan bahsediyoruz. Mesela ben öyle yetişmedim. En çok e-kitabı okuyan, şu sıralarda gözlemlediğim, genelde üniversite öğrencileri. Sanırım o da bir zorunluluktan, sınav çalışma, soru çözme, bir mekâna bir zamana bağlı kalmadan bunu her ortamda yapabilme kolaylığı.’’

E-kitap okuma cihazları

Elektronik kitapların okunması için özel tasarlanmış olan e-kitap okuma cihazlarındaki e-kâğıt teknolojisi, normal kâğıt ile ayırt edilmesi zor bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. Gözü yorması ve kâğıt baskı okuma hissi verememesi gibi dezavantajları bulunan e-kitaplar için üretilen E-ink teknolojisi hem kullanıcı sağlığı hem de enerji tasarrufu konusunda okuyucu için artılar sağlamış durumda.

E-kitaplar için okuyucularının en çok yakındığı durumların başında arşiv azlığı geliyor. Okumak istenen kitap yeterince popüler değilse e-kitap halini bulabilmek zorlaşabiliyor. Türkçe e-kitapların sayısının azlığı bu konuda önemli bir etken. E-kitaplarını özel tasarlanmış cihazlarda değil de akıllı telefon veya tabletlerinde okuyan kullanıcıların karşılaşabileceği önemli bir diğer sorunsa pil sağlığı. Gün içerisinde şarjlarının sıklıkla bittiğinden yakınılan cihazlara bir de e-kitap okuma yükü eklendiğinde ciddi bir şarj sorunu ile karşı karşıya kalınabiliyor.

E-kitapların ve e-kitap okuma cihazlarının hayatımızda birçok yeniliğe yol açtığına değinen Hakan Anameriç, şöyle devam etti:

’’Bundan 100 sene öncesinin kitap formatıyla bu senenin kitap formatı aynı ama içerikler çok hızlı değişti ve ona göre de yayın sayısı değişti. Günümüzde 100 milyon kitap çıkıyor belki ama 50 milyonu artık elektronik olarak çıkıyor. Özellikle yurtdışında bununla ilgili yeni meslekler ortaya çıktı. Elektronik yayıncılık diye bir meslek dalı başladı. Mesleğin sadece edebiyat, akademik olarak değil, teknik altyapısı olması gerektiği ortaya çıktı. Sayfa düzeni örneğin, bilgisayarda otomatik hazırlanabiliyor. Her şey elektronik olarak işliyor. Elektronik kitap tasarımcısı çıktı ortaya. Hatta bazı yazarlar elektronik kitaplarını imzalıyorlar, imza yerine geçen bir logo veya parafı okuyucularına gönderiyorlar. Ama dediğimiz gibi içerik çok önemli burada. Kime ne sunarsanız o kadar talep görür, pazarda çalışan kişilerin profili değişti ve okuyucunun da profili değişti.”

Fotoğraf: İlke Ölmez

E-kitaplar eğitim konusunda önemli bir rol oynuyor

Güncel bilginin önemli olduğu eğitim alanında e-kitapların varlığı önemli bir noktada. Değişen müfredat ve eklenen bilgilerin güncelliği açısından eğitimciler ve öğrenciler için büyük kolaylık yaratan e-kitapların, yüksek fiyatları birçok öğrenci tarafından bu imkana erişimde zorluk yaratabiliyor.

Konuyla ilgili tablet bilgisayarların geçiş sürecinde önemli olabileceğine değinen Doç. Dr. Anameriç, “Fatih projesinde bir tablet dağıtıldı. Çünkü ucuzdu, e-kitaplar pahalı. Bu durumda tabletler bir geçiş olarak kullanılabilir. Madem bu böyle devam edecek ve öğrenciler artık ders kitaplarını ve yardımcı kitaplarını elektronik ortamdan sağlayacak, o zaman Millî Eğitim Bakanlığı ile Bilim ve Teknoloji Bakanlığı ortak bir proje yürütebilir. Yerli ve milli desteğin olduğu bu ortamda elektronik kitap okuma cihazlarıyla ilgili proje yapılabilir’’ dedi.

Ankara Üniversitesi’nin bu konuyla ilgili bir çalışması olduğunu aktaran Anameriç, “Telif hakkı bitmiş kitaplar burada elektronik ortama aktarıldı. Depodaki mesela, 1890-1895-1910 gibi üzerinden 70-80 yıl geçmiş olan kitapları elektronik ortama aktardık. Ama bunlara nadir eser dediler. Böyle bir çalışma yapıldı. Ankara Üniversitesi’nin biliyorsunuz ‘Açık erişim’ diye bir platformu da var. Oraya akademisyenler isteğe bağlı olarak yani herhangi bir zorlama olmadan yayınlarını yükleyebiliyorlar’’ dedi.

Yayıncılık sektörüne özgü olan iade işlemine de son verecek olması önemli bir avantaj. Belirli bir süre içerisinde satamadıkları basılı ortamdaki yayınları, üretici firmaya iade eden yayınevleri e-kitaplarla birlikte böyle bir risk ile karşı karşıya kalmamış oluyor.

Kişisel yayıncılar ortaya çıkıyor

E-kitapların getirdiği bir diğer değişiklik ise yayıncı ile yazar arasındaki ilişkiyi azaltmış olması. Ünlü korku romanı yazarı Stephen King’in hiçbir yayıncı kuruluşa bağlı kalmadan elektronik ortamda yayınladığı ‘’The Plant’’ isimli romanı bunun en önemli örneği. Yazarın kendi web sayfasından okuyucuların bölüm bölüm para ödeyerek romanını okumasını sağladığı sistem aslında dijital yayıncılıkta yayınevlerinin yerini de sorgulatmaya başlıyor. Geniş bir portföye sahip yayıncılar için bunun bir risk olmasına karşın, ‘kişi yayıncıların’ önünü açtığına değinen Doç. Dr. Anameriç, “Aslında yayıncı ‘azalıyor’ gibi görünüyor ama aslında kişi yayıncılar ortaya çıkıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın telif hakları bürosu, daha önceden sadece tüzel kişiliklere, yani kurumlar yayıncılık yetkisi ve bandrol verirken, şimdi kişiye de bandrol verip kitaplarını yayınlattırabiliyorlar. Bu elektronikte de olabilir’’ diye ekledi.

Kamu desteği mutlaka olmalı

Türkiye’de elektronik kitapların yaygınlaşması için kamu desteğine mutlaka ihtiyaç olduğuna değinen Doç. Dr. Hakan Anameriç, ‘’Konuyla ilgili kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelip birbirlerini nasıl koordine edeceklerini konuşmaları gerekir. İçerik, mevzuat dışında yapılamaz. İçeriğin buna nasıl uygun hale getirilebileceğinin konuşulması gerekir. Donanımın ekonomik şeklinin konuşulup hızlandırılması ve hangi alanda uygulanacaksa ona göre plan yapıp eğitiminin yapılması gerekir’’ dedi.

Konunun sosyal kısmının önemine de değinen Doç. Dr. Anameriç, ‘’Hangi içerik nerede daha iyi olur, hangileri nereden indirilmelidir, güvenli midir, gibi tüm bileşenlerin bir araya gelmesi gerekir. Bu, ardında çok fazla değişik aracı gereci de getiren bir yapı” ifadelerini kullandı.

 

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/16156
Yol: Ana sayfa » Yazılar » “E-kitabın en büyük kullanıcısı dijital yerliler”

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat