Sağlıkçılar şeker fabrikalarının özelleştirilmesini konuştu
TTB’de düzenlenen “Şeker Fabrikalarının Özelleştirilmesinin Halk Sağlığına Etkileri” başlıklı panelde Dr. Bülent Şık ve Dr. Ahmet Soysal konuştu.
Son dönemde şeker fabrikalarını özelleştirmesi yönünde yapılan çalışmaların üzerine Türk Tabipleri Birliği (TTB) “Şeker Fabrikalarının Özelleştirilmesinin Halk Sağlığına Etkileri” başlıklı bir panel düzenledi. Dün saat 16.00’da TTB’de başlayan panel Türk Diş hekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Türk Hemşireler Derneği ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği’nin katılımıyla yapıldı. Gıda mühendisi Dr. Bülent Şık ve TTB Halk Sağlığı Kolu üyesi Dr. Ahmet Soysal’ın konuşmacı olduğu panelde, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin doğuracağı sonuçlar, ilerleyen günlerde yaşanabilecek gelişmeler ve bu özelleştirilmelerin durdurulması için yapılması gerekenler tartışıldı.
Şık: “Özelleştirmeler toplumun zihniyetinde değişimler yapıyor”
Kasım 2016’da KHK ile Akdeniz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünden ihraç edilen Şık, şeker fabrikalarının daha önce de özelleştirilmek istendiğini ancak bunun, bugünkü OHAL koşullarında yapılabileceğini söyledi. Özelleştirmelerin en çok gıda güvencesini tahrip edeceğini vurgulayan Şık, olası tahribatı 1970’lerde tarım yöntemlerinin hızlıca farklılaşması nedeniyle patlak veren gıda güvencesizliği sorunuyla benzer tuttu. 1980’lerden sonra kamunun belirleyici konumunu kaybettiğini belirten Şık, “Özelleştirmeler sadece ekonomik hayatı değil, toplumun zihniyetini de dönüştürüyor” dedi.
Şık: “Sistem kişinin kendi kendine yetebilmesini hedef alıyor”
Son 30-40 yılda insanların üretici kimliklerinin kaybolduğunu ve tüketici, satın alan pozisyonuna itildiğini söyleyen Şık, tüm dünyada kendi gıdasını üreten kesimin 3’te 2’den 4’te 1’e düştüğünü söyledi. Sistemin özelleştirmeler gibi yollarla herkesi piyasaya dâhil etmeyi hedeflediğini belirten Şık, “Sistem, adına ne dersek diyelim kapitalizm, piyasa ekonomisi ya da neoliberalizm, kişinin kendi kendine yetebilmesini hedef alıyor” dedi. Şık, şeker endüstrisinin öneminin sadece şeker üretimi için olmadığını belirtirken şeker üretiminde çıkan yan ürünlerin de başlı başına güçlü sektörler olduğunun altını çizdi. Şeker üretiminin köklü geçmişinin sonucunda büyük bir mühendislik birikiminin de olduğunu ekleyen Şık, özelleştirmelerle birlikte çiftçinin, işçinin emeği ve bu mühendislik birikiminin de tasfiye edileceğini söyledi.
Şık, toplumda baskın konuma gelen tüketici kimliğinin halkı, gıda ve iş güvencesizliği gibi konularda etkilerken özellikle son yıllarda ciddi oranlarda obezite sorununa yol açtığını ifade etti. Nişasta bazlı şeker üretiminin ve ithalatının doğuracağı önemli sorunlardan birinin obezite olduğunu vurgulayan Şık, yaptığı araştırmalar sonucunda pek çok market ürününün içerdiği şeker cinsi ve miktarıyla dünya standartlarının gerisinde kaldığını tespit ettiğini söyledi.
Soysal: “Fabrikalar 2001’den beri zarar ettiriliyor”
Şık’tan sonra konuşma yapan Ahmet Soysal, Türkiye’de 25’i Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. idaresinde, 5’i Pankobirlik bünyesinde ve 3 tanesi özel işletmelerin olan 33 şeker fabrikası olduğunu belirtti ve ülkede 990 bin tonluk üretim potansiyelinin ancak 300 bin tonunun gerçekleştirilebildiğini söyledi. Ülkelerin piyasalarını koruma adına uyguladığı kota sisteminin Türkiye’de üretimin aleyhine çalıştığını açıkladı ve “Kamuya ait 25 fabrikaya diğer 8 fabrikadan daha çok kota uygulanıyor. Fabrikalar 2001’den beri zarar ettiriliyor” dedi. Şeker üretiminde çıkan yan ürünler dışında, 120 bin şeker pancarı üreticisinin geçimini bu işten sağladığını söyleyen Soysal, şeker üretiminin durması halinde pancar üretiminin de biteceğini belirtti.
Soysal: “Obeziteyle NBŞ üretimi paralel ilerliyor”
Sağlık Bakanlığının 12 Mart’ta yaptığı açıklamayla firmalara, ürünlerin içindekiler kısmında içerdiği şekerin cinsini, elde ediliş şeklini ve miktarını tüketici güvenliği adına yazma yapma zorunluluğu getirdiğini söyleyen Soysal, firmaların bu açıklamaya uygun davranmadıklarını belirtti. Çoğu markanın ürünlerinin daha çok tüketilmesi için şekerin cinsi ve gramajı konusunda insan sağlığını olumsuz şekilde etkileyecek yollara gittiğini vurgulayan Soysal, “Yaptığımız araştırmalarda obeziteyle NBŞ üretiminin paralel ilerlediğini gördük” dedi. Bu konunun son dönemde gündeme gelmesiyle bir tüketici tepkisi oluştuğunu gözlemleyen Soysal, “Toplumun tüm katmanları, kotanın düşürülmesi gibi yanıltmacalara kanmadan, özelleştirilme kararlarıyla mücadele etmeli” dedi.
Şık ve Soysal konuşmaların ardından izleyicilerin sorularını yanıtladı. Panel, kamuoyunu bilinçlendirmek ve konunun gündemden düşmesine engel olmak adına her türlü çalışmanın devam etmesi gerekliliği tekrar vurgulanarak sona erdi.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/18099
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Sağlıkçılar şeker fabrikalarının özelleştirilmesini konuştu
Bir cevap yazın