(CHP lideri gençlerle buluştu -3/Son) “Güçlerin tekliği üzerine bir düzen var”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki siyasi atmosfer ve CHP‘ye yönelik eleştirilere dair açıklamalarda bulundu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM CHP Grup Yönetim Kurulu Toplantı Salonunda, genç gazeteci adaylarıyla bir araya geldi. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı öğrencileri ile İLEF öğrencilerinden oluşan bir grubu kabul eden Kılıçdaroğlu, İstanbul başta olmak üzere tartışmaların halen sürdüğü yerel seçimlerden, üniversitelerin durumuna kadar pek çok konuda soruları yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, CHP’ye yönelik “sağın alternatifi sağ olabilir düşüncesiyle hareket ettiği, sosyal demokrasiden uzaklaştığı” eleştirilerine şu cevabı verdi:
“Şimdi taşeron işçilerin kadroya alınmasını kim gündeme getirdi, biz getirdik. Taşeron işçilik nedir? 21’inci yüzyılın çağdaş köleliği. Hiçbir iş güvencesinin olmadığı, asgari ücrete mahkum edilmiş, kıdem tazminatı hakkının elinden alındığı, toplu sözleşme hakkının asla olmadığı bir düzen içinde bir milyonu aşkın işçi çalışıyor. Bunlara biz sahip çıktık, örgütledik, dernek kurmalarını sağladık ve bunların büyük bir kısmını bu kadro aldı. Emekliye 2 maaş ikramiye verilmesini biz gündeme getirdik. Emekli toplumun en yoksul kesimi. Bunların hakkını kim savunuyor, biz savunduk. Dolasıyla sağ sol kavramlarının da 21’inci yüzyılda da çok büyük bir anlam ifade ettiğini düşünmüyorum, yetmediğini düşünüyorum şahsen.”
“Güçlerin tekliği üzerine bir düzen var”
Dünyadaki siyasi süreci de değerlendiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “demokrasiden yana olanlar ve demokrasiye karşıt olanlar” şeklinde bir kutuplaşma olduğunu söyledi. Türkiye’deki siyasi atmosferin de bu durumun bir örneği olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, mevcut koşullara dair şunları kaydetti:
“Bugün dünya popülizmden, Trump’dan şikayet ediyor. Dolayısıyla biz 21’inci yüzyılda, herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiği, gelir dağılımında eşitlik sağlandığı bir demokratik standart istiyoruz. Karşı taraf ise, demokrasiye karşı olanlar ise yani bugün diyelim ki Erdoğan ve yandaşları, ‘onlar demokrasiye karşılar çünkü her şey bana sorulsun’ diyor, ‘her şeyin kararını ben veririm’ diyor yani ‘tek adamım’ diyor benden daha iyi karar kimse alamaz diyor. ‘Yargıç bile karar alırken önce bana soracak, ben söyleyeceğim ona göre karar verecek, diyor. Anayasa mahkemesi, yargıç, hakimler, savcılar vs. yani güçler ayrılığı değil güçlerin tekliği üzerine ilerleyen bir düzen var.”
“Toplumun alt katmanlarında ciddi sorunlar var”
CHP’nin dünya sosyal demokrat kültürüne önemli katkılar vermek zorunda olan bir parti olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bunun gerekçesini ise şöyle açıkladı:
“Katmanlı toplum yapısında sosyal demokrasiyi nasıl gerçekleştireceğiz? Üst katmandan ne yapacağız; vergi almamız lazım. Alttaki adamın zaten vergi ödeyecek hali yok! Ama ne oluyor, alttaki adam vergi ödüyor. Ne diyorlar, “vergiyi tabana yayacağız” zaten adam bıkmış; ekmek alırken vergi, süt alırken vergi, soğan alırken vergi her şeyi alırken vergi. En yüksektekinin hayat standardı düşsün demiyoruz. Ama en alttakinin hayat standardını yukarıya çekmek zorundayız. Buna uygun politikalar geliştirmek zorundayız. Bizim geliştireceğimiz bu politikalar da dünya sosyal demokrat kültürüne katkı verecektir.”
“Türkiye’de akademik dünya biraz tembel”
Sosyal demokrasiyi toplumun her kesimine yaymak için bunun akademik bilgisinin de üretilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Akademik dünyanın bu konuda, yeteri kadar düşünce üretmediği kanısındayım ve Türkiye’de akademik dünya biraz tembel.” dedi. Akademik dünyanın Batı’dan alınan kitaplarla Türkiye’deki sosyal hayatı veya ekonomik hayatı analiz etmesinin mümkün olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu “Türkiye gerçeği ile ilgili en güzel kitaplarda üniversite dışında yazılmış kitaplardır: Doğan Avcıoğlu’nun Türkiye’nin Düzeni, İsmail Beşikçi’nin Doğu Anadolu’nun Düzeni gibi kitaplar üniversite dışında yazılmış ama Türkiye gerçeğini siyaset gözüyle, siyasetçi gözüyle bakıp irdeleyen kitaplar. Bizim akademik dünyanın bunların analizini yapması lazım.” diyerek Türkiye akademisinin, dünya sosyal demokrasi kültürüne yeni kavramlar üretmesi gerektiğini belirtti.
“Genç akademisyenlerle bir araya gelmemiz lazım”
Türkiyede sosyal demokrasi anlayışının gelişmesi için, kavramlara dair herkesin anlayabileceği düzeyde akademik bilginin de üretilmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili şu örneği verdi :
Biz mesela hortumcu piyasa ekonomisi, batı ne diyor buna: Tekelci kapitalizm veya başka bir şey diyor ama halkın anlayacağı bir dille hortumcu piyasa ekonomisi diyoruz. Kullandığımız kavramlar, yeterince anlaşılamıyor. Tabii, onun da kabahati bizde. Bu felsefi yapıyı, düşünceyi bizim önce genç akademisyenlerle bir araya gelip konuşmamız lazım. Eğer biz bunu yapabilirsek o zaman gerçek anlamda sosyal demokrasi kültürüne felsefi olarak da katkıda bulunmuş olacağız.”
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/22823
Yol: Ana sayfa » Yazılar » (CHP lideri gençlerle buluştu -3/Son) “Güçlerin tekliği üzerine bir düzen var”
Bir cevap yazın