Uluslararası Ankara Öykü Günleri, 17’nci kez başladı

Uluslararası Ankara Öykü Günleri, dört yıllık aranın ardından sonra tekrar Ankaralı edebiyatseverlerle buluştu. Öykü Günlerinin tüm etkinliklerine ev sahipliği yapacak olan Route’ta saat 18.30’da açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, ödül takdimlerinin sonrasında, yazar ve akademisyen Murat Gülsoy ile yapılan “Yazmak İçin Okumak” başlıklı söyleşiyle devam etti.

Pelin Buzluk’un açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte, dil bilimci, edebiyat eleştirmeni ve çevirmen Aysu Erden ve yazar Özcan Karabulut’a “Emek Ödülü” takdim edildi. Törene katılamaması sebebiyle video gönderen Erden, konuşmasında Ankara Öykü Günleri’nin öyküye eleştirel bir yaklaşım getirdiğini söyleyerek, “yapılan etkinliklerde her yaştan ve her deneyim düzeyinden gelen öykü yazarları yaratıcılıklarını profesyonellerle paylaştılar” dedi. Aysu Erden’in ardından teşekkür konuşması yapan Özcan Karabulut ise Ankara Öykü Günleri’nin başlama serüveninden bahsetti ve “Öykünün en büyük buluşması Ankara’da oldu” dedi.

“Emek Ödülleri”nin takdiminin ardından Nil Sakman’ın moderatörlüğünde yazar ve akademisyen Murat Gülsoy’un konuşmacı olduğu söyleşi başladı. “Yazmak İçin Okumak” başlıklı söyleşide yazar Gülsoy, Sakman’ın sorularını yanıtladı.

“Şımarıkça kitap okuyun”

Yazı yazmaya başlamak için okuma ajandası oluşturmanın külliyat nedeniyle zor olduğunu belirten Murat Gülsoy, antoloji okumayı önerdi ve şunları dile getirdi:

“‘Platon’dan başlayayım okuyarak geleceğim buraya sonra yazmaya başlarım’ dediğiniz zaman hiçbir zaman yazamayacağınız ortada çünkü hiçbir zaman o seri tamamlanmayacak. Hiçbir zaman hepsini okuyamayacağız. Peki yazmak için nasıl okumalı? Son derece şımarıkça okumanızı öneririm çünkü zamanınız çok az. Antoloji alın ve başlayın okumaya. Şımarıkça okuyun, atlayarak okuyun. Yüz tanenin seksen tanesini harcayın gitsin. O yirmi tanesinin içinde kendi yazarlarınızı bulacaksınız.”