ÇGD 2019’un son medya raporunu yayınladı: Olağanüstü dönemlerde etik çiğneniyor

ÇGD’nin yayımladığı medya raporlarının 20’ncisi yayınlandı. Raporda sansür, işten çıkarmalar, gözaltı ve tutuklamalar, ilke ihlallerinin de dahil olduğu yedi başlık ele alındı. Ayrıca üç ayda bir yayımlanan raporun 2020 yılı ile birlikte aylık olarak yayımlanacağı belirtildi. ÇGD, yayımladığı basın açıklamasında  ise,“Geride bıraktığımız üç aylık dönemde basına yönelik baskılardaki tek değişiklik, baskıların niceliksel olarak sayısının artmasıdır. Daha fazla işsiz kaldık, özlük haklarımız daha fazla tırpanlandı ve daha fazla fiziki şiddete uğradık, suçlandık, hapis cezaları kesildi” dedi.

“Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın Basın Kartı engeli sürüyor”

2018 yılının Aralık ayında yayımlanan yeni Basın Kartı Yönetmeliği’ne karşı Danıştay’a iptal davası açan ÇGD, raporda kararın yarattığı sorunların devam ettiğini belirti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın sarı olan basın kartının rengini turkuaza çevirip yenileneceği gerekçesiyle kartları sahiplerinden topladığını ve keyfi olarak değerlendirmeye alındığı belirtilirken, kart sahibi olmaya hukuki bir engeli olmayan ancak muhalif kimliğiyle bilinen gazetecilerin ise basın kartlarının verilmediğini ifade edildi.

İşten çıkarmalar ve maddi zorluklar

Raporda, Ekim ayında sendikalı oldukları için işten çıkarılan 46 Hürriyet çalışanına  maddi imkansızlıklar sonucu kapanan OLAY TV ve OLAY FM ile TYT Türk televizyonu, Star ve Güneş gazetelerinde işsiz kalan gazetecilere de değinildi. Ayrıca Demirören Holding’in işsiz bıraktığı gazetecilere haklarının verilmediği de vurgulandı.

Toplumsal cinsiyet, kadın ve istismar

Raporun “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini, kadın düşmanlığını ve istismarı meşrulaştırmaya yönelik haberler” kısmında yer alan bilgilere göre, geçtiğimiz üç aylık dönemde Yeni Akit ve Türkiye Gazetesi daha önce de olduğu gibi LGBTİ ve kadın hakları üzerine düşmanlık ve nefret dolu haberler yapmaya devam ediyor.

“Halktan gerçekleri gizleme görevi”

Raporda Suriye’ye yapılan operasyona dair medyanın konumundan ve operasyona karşı çıkanların hain olarak nitelendirildiğine değinen ÇGD, yayınladığı basın açıklamasında bu konuya da dikkat çekti. Açıklamada basın ve ifade özgürlüğü açısından önceki yılları aratan, daha karanlık, çok daha zorlu bir yıl geçirildiğini belirten dernek bu duruma, iktidar kaynaklı baskıların ve Türkiye’de medyanın olağanüstü dönemlerde meslek ilkelerini çiğnemekte bir dakika tereddüt etmemesinin sebep olduğunu belirtti. Dernek yaptığı açıklamada, “Barış Pınarı Harekâtı döneminde işlenen gazetecilik suçları, hak ihlalleri ve manipülasyonlar, bu konuda adeta ders niteliğindeydi. Raporumuzun “İlke İhlalleri-Manipülasyonlar” başlıklı bölümünün içinde ayrıca işleme gereği duyduğumuz bu yayınlar, Türkiye’de medyanın büyük kısmının, talimatlarla yönetildiğini, ‘halktan gerçekleri gizleme görevi’ üstlendiğini göstermiştir” ifadelerine de yer verdi.