Ödüllü üç gazeteci araştırmacı gazetecilik deneyimlerini anlattı

Gazeteciler Cemiyeti’nin Avrupa Birliği finansmanıyla yürüttüğü Media for Democracy projesi kapsamında bugün “Araştırmacı Gazeteciliğin Dünü-Bugünü” başlıklı bir söyleşi düzenlendi. AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülü sahipleri Hazal Ocak, Hale Gönültaş ve Burcu Karakaş’ın konuk olduğu söyleşide, gazeteciler haber üretim süreçlerini, karşılaştıkları zorlukları ve araştırmacı gazeteciliği anlattı.

“Haber yaparken olayın pek çok boyutuna bakıyorum”

“Emsalsiz İhanet” başlıklı haberiyle AB Araştırmacı Gazetecilik birincilik ödülünün  sahibi olan Cumhuriyet muhabiri Hazal Ocak, “çaylak” bir muhabir olduğu dönemde kent ve çevre haberlerinin ilgisini çekmeye başladığını söyleyerek araştırmacı gazeteciliğin kendisine daha sonra koyduğu bir hedef olduğunu belirtti. Ocak, kent ve çevre haberlerinde araştırma yaparken bölge sakinleriyle konuştuğunu, yargı süreçlerini incelediğini ve devletin kurumlarıyla iletişime geçtiğini “olayın pek çok boyutuna bakıyorum” sözleriyle açıkladı.

Hakkında altı dava olduğunu belirten Ocak, “Son bir yıldır ne yapsam dava açıyorlar. Haberi yaptığımdan beri Emniyet’e gitmek, savunma yapmak gibi benim için zaman kaybı olan bürokratik işlerle uğraşıyorum. Ara sıra gerçekten yoruluyorum. O sürede haber yaparım. Elimde bir sürü iş varken ifadeye gidiyorum” diye konuştu.

“Gazetecilik mesleğinde hep öğrenci olmak lazım”

Gazete Duvar’da yayınlanan “Ezidi Hadiya’nın Hukuk Mücadelesi” başlıkla haberi AB Araştırmacı Gazetecilik ikincilik ödülüne layık görülen gazeteci Hale Gönültaş da mesleğin başında genel yayın yönetmeninin TSK’yı bir kadın muhabirle izlemek istediğine karar vermesi üzerine akredite olduğunu söyledi. Bu şekilde muhabirlik alanının savunma ve İslami terör konularında ilerlediğini belirtti.

Gönültaş haber üretim sürecine ilişkin, “Haber ayrıntılarda gizlidir. Doğru soru sormak lazım. Habere gitmeden iyice çalışmak lazım. Hep öğrenci olmak lazım. 25 yılı geride bıraktım ve hala bir konuyla ilgili haber yapacaksam çok derinlemesine çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

Haberlerini yaptıktan sonra karşılaşacağı zorluklara ilişkin ne düşündüğü sorusunu yanıtlayan Gönültaş şöyle konuştu:

“Haberi yaparken habere sahip çıkmak gerekir. Bir haberi yaparken onun sonucunun ne olacağını tahmin edebiliyorum. Her yaptığım IŞİD, İslami terör, Ezidi haberinden sonra eve Terörle Mücadele Şubesi’nin geleceğini de biliyorum. Bir itibarsızlaştırma amacıyla bunu yaptıklarını da biliyorum. Kimi zaman gerilimli anlar da yaşanıyor. Bu kadar kadınlar şiddete uğrarken, insan ticareti yaşanırken bunu yazmamamız mesleğimizin varoluşuna aykırı. Uzmanlık alanım buydu bununla yetiştim. Sonucunun ne olabileceğini az çok tahmin edebiliyorum ve yapmaya devam ediyorum.”

“Araştırmacı gazetecilik merak ile oluyor”

“Türkiye’de Kürtaj Hizmeti: Fiilen Yasak” haberiyle AB Araştırmacı Gazetecilik üçüncülük ödülünü alan Deutshe Welle muhabiri Burcu Karakaş da bir vatandaş ve gazeteci olarak hangi alana ilgisi varsa o konularda haber yaptığını söyledi. İnternet ortamıyla araştırmanın kolaylaştığını söyleyen Karakaş, haber kaynakları ile görüşme yaparak ya da bir iddianame okuyarak da haber bulunulabileceğini kaydetti. “Tozlu rafların arasından dosyaları aldım, araştırdım, gözlüklerimi taktım gibi değil de merak ile oluyor” diye konuşan Karakaş, haber kaynaklarıyla güven kurmanın da önemli olduğunu belirtti.

Göçmenlere ilişkin haberler yaptığında siyasi parti fark etmeksizin sosyal medyada tehdit ve linçe maruz kaldığını söyleyen Karakaş, bunu Türkiye’de siyasi ortamın kutuplaşmasının sonucu olarak yorumladığını ekledi.