Ekolojik Bakkal açtı, yerli üreticiye destek oluyor

Melike Başak Yağmur, Ekolojik Bakkal’da organik ürün satışları ve kendi üretimi çeşitli yemekler yapıyor. Yağmur, organik ürünlerin beden sağlığının yanı sıra dünyanın korunması için de oldukça önemli olduğunu söylüyor. Başak Yağmur, ekolojik ürün satın alımlarında firmalardan ziyade yerli üreticilerin tercih edilmesi gerektiğini dile getiriyor. Gıda sektöründe kadın iş gücünün önemine değinen Yağmur, hedefleri arasında kadınlarla beraber bir üretim bandı kurmanın yer aldığını ifade ediyor.

“Ürünleri yerli üreticilerden temin ediyorum”
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü’nden 2010 yılında mezun olan Melike Başak Yağmur, Ankara’da çeşitli ilçelerdeki Tarım İlçe Müdürlüklerinde personel ve çiftçi bilgilendirmek üzerine organik tarım, kentsel tarım ve iyi tarım uygulamaları hakkında eğitimler verdi. Başak Yağmur ardından pandemi sonrası Ayrancı semtinde küçük bir dükkânda Ekolojik Bakkal açarak yola çıktı. Yağmur şu an eski dükkanının bulunduğu sokakta daha büyük bir dükkânda işlerine devam ediyor. Başak Yağmur, satışını yaptığı ürünlerin içeriğinden emin olduğunun ve genelde yerli küçük üreticilerden temin ettiğini ifade ediyor. Yağmur, Ekolojik Bakkal’da organik ürünlerin satışının yanında kendi üretimi kahvaltı, öğle yemeği, tatlı ve meze de yaptığını dile getirerek
şunları söylüyor:

“Benim kullanıp memnun kaldığım, merak ettiğim, içeriğinden emin olduğum ve genelde yerli küçük üreticilerden temin ettiğim ürünleri toplayarak bir seçki oluşturdum. Ekolojik Bakkal’da hem organik ürünlerin satışı hem ekolojik ürünlerden kendi üretimim olan kahvaltı, öğle yemeği, pasta, tatlı, meze gibi ürünler mevcut.”

Melike Başak Yağmur

“Organik ürün tüketimi beden sağlığının yanı sıra dünyanın korunması için de önemli”
Başak Yağmur, organik ürün tüketiminin beden sağlığının yanı sıra doğanın ve dünyanın korunmasına da yönelik olduğunu söylüyor. Tüketimin hızla arttığı bu çağda çevreye verdiği zararı en aza indirerek üretilmiş gıdanın önemi üzerinde duran Yağmur
şunları söylüyor:

“Benim için organik ürün tüketiminin en önemli yanı bulunduğumuz gezegeni ve doğaya ne kadar az zarar verdiğimizle alakalı. Tüketimin bu kadar yüksek olduğu bir çağda kötücül enerji kullanmayarak, çevreye verdiği zararı en aza indirerek üretilmiş ürünü tüketmek önemli. Yerel üretilmiş ürünü tüketmek önemli. Fazla seyahat etmemiş, araya aracılar girmemiş, uzun yollardan bize gelirken çevreyi kirletmemiş, bozulmamış ve uzun yola dayanıklı hale getirmek için herhangi bir işleme tabii tutulmamış gıdayı tüketmek çok önemli.”

“Organik ürün satın alımlarında büyük markalar yerine yerli üretici tercih edilmeli”
Başak Yağmur, organik ürünlerin satın alımında küçük üretici yerine büyük markaların tercih edildiğini dile getiriyor. Yağmur, tüketicinin firma ürünlerini satın almaları durumunda satıcı ve alıcı arasına aracı girdiğini bu durumun daha fazla yol ve enerji demek olduğunu söylüyor. Başak Yağmur, bu şirketlerin yapı olarak organik ürün üretip kapitalist diğer firmalar gibi davrandığını vurgulayarak şunları kaydediyor:
“Organik ürün denildiği zaman bu ürünlerin satışını yapan firmaların çok hümanist bir tavrı varmış gibi görünüyor. Aslında bu firmaların hepsi ticari birer şirket. Yapı olarak organik ürün üretip kapitalist diğer şirketler gibi davrananlar tarafından üretiliyor. Kişiler daha büyük markaların ürünlerini tercih ederse satıcı ve alıcı arasına aracılar girer bu daha fazla yol ve enerji demektir. Ürünlere bu sebepten ötürü daha fazla fiyat ödenir.”

“Gıda sektöründe kadın iş gücü değerlendirilmeli”
Başak Yağmur, Ankara sınırları içerisinde çok verimli toprakların ve mikroklima alanların olduğunu söyleyerek bu alanların birinde kadınlarla bir üretim bandı kurmayı hedeflediğini ifade ediyor. Kadınların gıda sektöründeki önemi üzerinde duran Yağmur, bu alanda kadın iş gücünün değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek şunları dile getiriyor:

“Ankara çok verimli tarım arazilerine ve bazı mikroklima alanlara sahip. Bu yerlerden birini seçip bu alanda özellikle kadınlarla üretim bandı oluşturmayı istiyorum. Bir ürünü bir yerden alıp değiştirip üstüne katma değer katmaktan daha ziyade topraktan itibaren üretilen, yetiştirilen, temiz ve zehirsiz bir şekilde insanların sofralarına gönderilen bir sistem çok kıymetli. Ürünlerin üretiminde tarlada erkek daha fazla rol alsa da ürüne katma değer sağlayan kesim kadınlar çünkü ürün mutfağa girdikten sonra o artık kadının işi oluyor. Dolayısıyla gıda sektöründe kadının önemi çok fazla. Bu alanda kadın iş gücünün değerlendirilmesi ve kadınların kırsal hayata katılması gerekiyor.”

133. Sayı – Sayfa 4