Depremde evini ve dükkanını kaybetti, borcu borçla kapatarak geçinmeye çalışıyor
Mustafa Karaman, Malatya’da geçici esnaf konteynerlerinde Apricosia isimli dükkanında kayısı ve kayısı ürünleri satıyor. Depremin ardından her şeye sıfırdan başlamış. Borçlarını başka borçlarla kapatmaya çalışıyor. Kira muafiyetinin uzamasını talep ediyor. Yağmur yağınca su basan konteynerlerin sorunlarını çözecek yetkili arıyor.
Depremin ardından dükkânı yıkılan veya kullanılamayacak düzeyde hasar gören esnaf için Malatyapark AVM yanına 338 konteyner tahsis edildi. Mustafa Karaman da bu konteynerlerin birinde kayısı ve kayısı ürünleri satıyor. Karaman’ın depremde dükkânı ve evi yıkılmış. Her şeye sıfırdan başladığını söyleyen Karaman, depremzede esnafa tanınan iki yıl kira muafiyetinin süresinin uzatılması gerektiğini dile getiriyor. Ayrıca konteyner sıkıntılarından bahseden Mustafa Karaman, çatıya kendi imkanıyla muşamba çekmesine rağmen yağmur, kar yağdığında çatının akıttığını ve mallarının zarar gördüğünü söylüyor.
“Kredi desteği”yle borçlarını kapattı ardından tekrar borçlandı
Mustafa Karaman’a Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından konteyner altı ay önce verildi. Depremden sonra ilk altı ay aracında satış yapan Karaman “Konteyner çıkana kadar arabada satış yaptım. Ben akşama kadar kapı kapı dolaşıyordum. Bu sayede ayakta kalabildim” diyor. Konteyner çıktıktan sonra KOSGEB’in depremzede esnafa verdiği 400 bin TL’lik krediyi alıp borçlarını ödemiş. Ardından konteynerini dükkâna çevirebilmek için tekrar borçlanmış. Konteynere toplam 1.5 milyon TL harcama yapmış. “Sıfırdan tekrar malzeme aldım. Harç borç işine girdik. Buraya masraf yaptık. Hiç yoktan borca girdik. Çalışıyoruz artık bir yerlere varmaya çalışıyoruz” diyor.
“Biz çabalasak da çoğu zaman boşa gidiyor”
Karaman, konteynerin özellikle de çatısından şikayetçi. Kar, yağmur olduğu zaman çatının su sızdırdığını ve konteyneri su bastığını söylüyor. Mallarının su altında kaldığını ve zarar ettiğini dile getiren Mustafa Karaman “Bu konteyneri kim yaptıysa! İnsan hiç mi akıl etmez. Geçen günlerde Malatya’ya kar yağdı. O zaman konteyneri hep su bastı. Çatıdan hep su damladı. Yerler göl oldu. Malları hep kaldırdık. Bir sürü zararımız oldu bizim. Biz çabalasak da çoğu zaman boşa gidiyor” diyor. Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin konteynerdeki sorunlarla ilgilenmediğini söylüyor: “Malatya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Selahattin Gürkan’a biz bu durumu iletmiştik. Buraya ziyarete gelmişti. Biz burada tekrar kendisine iletmiştik. Hiç ses çıkarmadı, yapmadı. İlk başta söz vermişti ama.”
“Biz her şeye sıfırdan başladık. Kira muafiyet süresi uzatılmalı”
Mustafa Karaman, her şeye sıfırdan başladıklarını ve bu yüzden de depremzede esnafa tanınan iki yıllık kira muafiyetinin uzatılması gerektiğini dile getiriyor. “İki sene kira vermeyeceğiz. Bir sene gitti şu anda. Beş yıla kadar bu süreyi uzatmalılar çünkü biz her şeye sıfırdan başladık. Hiçbir şeyimiz kalmadı bizim. Benim hem ev hem dükkân gitti. Ortada kaldık. Bu süreçte para kazanmamız lazım” diyerek anlatıyor. Bu koşullar altında KOSGEB’den aldığı krediyi iki yıl sonra nasıl ödeyeceğini düşünüyor Karaman: “Bu 400 bin TL’yi aldık ama iki sene sonra geri ödeyeceğiz. Peki bu parayı nasıl ödeyeceğiz?”
Konteynerlere gelen elektrik faturalarıysa başka bir sorun. Aylık elektrik faturasının 800-1.000 TL arası geliyormuş. Eski dükkanına gelen elektrik faturası ise 100-200 TL arasıymış. “Elektrik faturası çok yüksek. Aslında deprem bölgesinde toparlanabilmemiz için devletin bize imkân sağlaması lazım” diyor.
“Deprem kayısı üretiminin azalışına neden oldu”
Malatya’nın en önemli geçim kaynağı olan son yıllarda azalan kayısı üretimi deprem nedeniyle biraz daha gerilemiş. Çok fazla üründe kullanılan meyvenin azalması işleri de çok etkilemiş: “Kayısı kremi, sabunu, kolonyası, yağı, pekmezi, pestili, döneri, çifte kavrulmuş lokumu, çekirdeği…Kayısının her şeyinden faydalanıyorsun. Kayısıdan her şey yapılıyor. Her şey yapılıyor ama sahibi yok.”
Depremden önce 200-250 TL olan kayısının kilo fiyatı bugünlerde 400-450 TL’ye kadar yükselmiş. Karaman, “Eskiden dışardan Malatya’ya gelen insanlar hediye olarak kayısı götürüyorlardı. Herkes götürebiliyordu. Herkesin parası yetiyordu. Şu an bir kilo kayısı 450 TL. İnsanlar alamıyor” diyor. Bu nedenle de devlet desteğinin artması gerektiğini vurguluyor. “Devlet buna bir el atsın bu kültür devam etsin. Karı da düşük zaten. Kâğıdı, kutusu, poşeti bizden. Karını hesaplasan bize bir şey düşmüyor. Bize 20-25 bin TL anca kalır. Başka bir şey kalmaz.”
Karaman bunları anlatıyor ve ne kadar reddetmeye çalışsak da “misafirsiniz, eliniz boş gönderemeyiz” diyerek bize de bir kutu “karışık” yapıyor.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/37264
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Depremde evini ve dükkanını kaybetti, borcu borçla kapatarak geçinmeye çalışıyor
Bir cevap yazın