Eski DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk anıldı

Etkinliğin açılış konuşmasını DİSK Genel Başkanı Kani Beko yaptı. Abdullah Baştürk’ün sendikanın unutulmaz isimlerinden olduğunu söyleyen Beko, askeri darbe dönemlerinde gösterdiği direncin bugün onlara farklı koşullarda ilham verdiğini; Baştürk’ün sadece sendikacı değil düşünce ve siyaset adamı olduğunu vurguladı. Kani Beko, Baştürk’ün yenilikçiliği, sendikacılığın bir sosyal hizmet olduğunu savunan ve bunun için kafa yoran bir insan olduğunu belirtti. Beko, Baştürk ailesinin girişimiyle başlayan ve DİSK’e bağlı Genel-İş sendikasının katılımı ile on yıl boyunca düzenlenen “Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Yarışması”nı geçen yıldan bu yana gerçekleştirememenin üzüntüsünü hep beraber yaşadıklarını belirtti. Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden ve Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Yarışmasının koordinatörlüğünü yapan Tuncer Uçarol’u da anan Beko, “Sayın Aytül Uçarol ve Sayın Tuncer Uçarol’un özverili çalışmaları olmasaydı böyle bir edebiyat etkinliği mutlaka olmayacaktı. Nitekim Sayın Tuncer Uçarol’un amansız hastalığı ve ardından onu kaybetmiş olmamız nedeniyle bu etkinlik akıbete uğramıştır. Tuncer Uçarol’ı bir kez daha  sizlerin huzurunda minnet ve saygıyla anıyorum” dedi.

Kani Beko’nun konuşmasının ardından “Sendika Hareketinin Güncel Sorunları ve Mücadele Hedefleri” başlıklı panel düzenlendi. DİSK Genel-İş Genel Sekreteri Remzi Çalışkan’ın yönettiği panele Hitit Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Durmuş, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman ve Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik konuşmacı olarak katıldı.

İlk konuşmacı Prof Dr. Mustafa Durmuş, dünya ekonomisinin yaşadığı bunalım ve gelecek kriz ile ilgili konuştu. Durmuş, gelecek finansal krizin iki sebebi olduğunu; bu sebeplerden birinin büyümenin azalması diğerinin borçların artması olduğunu söyledi. Günümüz ekonomisinin gidişatı ve ekonomiyi düzeltme çabalarının birinci dünya savaşı öncesi dönemine çok benzediğini vurgulayan Prof. Dr. Durmuş bu yöntemlerin işe yaramayacağını işçi sınıfı hareketlerinin bu duruma yön vereceğini belirtti. İşsizlik oranının resmi olarak %10 olarak gösterildiğini ama gerçekte %20’den fazla olduğunu belirten Durmuş, Türkiye’nin son dönemde borçlar ülkesine döndüğünü dile getirdi.

İkinci konuşmacı Prof. Dr. Aziz Konukman da işçi haklarını korumayan sendikaları eleştirdi. 2014 yılı Orta Vadeli Programında (OVP) işçi haklarının gözetildiğini ve maddelerin iktidarın çıkarı doğrusunda şekillendiğini söyleyen Konukman, sanılanın aksine Türkiye’deki işsizlik oranın %35’e kadar çıkacağını iddia etti.

Doç. Dr. Aziz Çelik de konuşmasına sendikacılığın dününü ve bu gününü karşılaştırarak başladı. İşçi hareketinde iyimser bir durum olduğunu söyleyen Çelik: “İşçiler gün geçtikçe artıyor ve Türkiye proleter bir duruma geliyor, yaygın bir proleterleşme durumu var” dedi. Aziz Çelik, esnekliğin kurumsallaşmasının AKP döneminde sıkca görüldüğünü belirtti ayrıca Türkiye’de sendikalaşma oranı 90ların başında %20 seyrederken şimdi %6lara düştüğünü belirtti. Çelik, AKP’nin sendikal hareketi ehlileştirip, kontrol altında tutma stratejisi hedeflediğini belirtti. Panelin ardından dünyaca ünlü sanatçı Yıldız İbrahimova ve Kaan Bıyıkoğlu’nun bir konser verdi.

Abdullah Baştürk Kimdir?

Yalova’nın Güney Köyü’nde 29 Mayıs 1929’da doğdu. 1961 Yılında İstanbul Belediyesi Fen İşleri Sendikası’na üye oldu ve ilk genel kurulunda genel sekreterliğe seçildi. Bu sendikanın adı daha sonra İstanbul Belediye İşçileri Sendikası olarak değiştirildi. Baştürk’ün Genel Sekreteri olduğu sendika 1962′de milli tipe dönüştürüldü; adı Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) olarak değiştirildi. Genel-İş’in kurucuları arasında yer alan Baştürk, Kasım 1962′de yapılan genel kurulda Genel-İş’in Genel Başkanlığına, 1964′de Türk-İş Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi.

1969′da Yozgat Milletvekilliği’ne seçildi. 1971 yılında Kızılcahamam’da toplanan Türk-İş Yönetim Kurulu’na Petrol-İş, Deniz Ulaş-İş, Yol-İş genel başkanları ile birlikte Dörtler Raporu’nu sundu, Türk-İş yönetimini eleştirdi. Bu rapor daha sonra yeni katılımlarla 12′ler ve 24′ler Raporu adını aldı ve Türk İşçi Hareketi için Sosyal Demokrat Düzen Raporu’na dönüştü. Baştürk, 1973 seçimlerinde CHP’den İstanbul Milletvekilliği’ne seçildi. Genel-İş’in 1976 Haziranında Türk-İş üyeliğinden ayrılması ve DİSK’e katılması kararı almasına öncülük etti. Aralık 1977′de yapılan DİSK 6. Genel Kurulu’nda DİSK Genel Başkanlığı’na ve PSI yönetim kurulu üyeliğine seçildi. 1979 ve 1980 1 Mayıs kutlamaları nedeniyle iki kez tutuklandı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ilk saatlerinde gözaltına alındı, daha sonra tutuklandı ve 4 yılı aşkın bir süre cezaevinde kaldı. DİSK davasında “Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs” ettiği iddiasıyla TCK’nın 146. maddesinden idam talebiyle yargılandı ve beraat etti. Bu arada 1987′de İstanbul Milletvekili seçildi. 1991 yılında Askeri Yargıtay’ın beraat kararıyla mahkeme kararıyla yeniden faaliyete başlayan DİSK’in başına geçti.

7 Aralık 1991′de DİSK’in 8. Genel Kurulu’nu hazırlamak üzere DİSK Tüzük Genel Kurulu’nu topladı. Sendikaların mal varlıklarının geri alınması çalışmalarını yaparken beyin kanaması geçirdi ve 21 Aralık 1991 günü yaşama veda etti.