Cebeci’de boykot ve grev dün de devam etti
Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde öğretim elemanlarıyla öğrenciler, boykot ve grevlerini dün de sürdürdü. Öğrenciler kampüsteki fakülteleri dolaşarak boykot çağrısı yaptı, öğretim elemanları grevlerine devam etti. Kampüste taziye çadırı açıldı, SBF’de kurulan serbest kürsüde konuşmalar yapıldı.
Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde öğretim elemanlarıyla öğrenciler, 12 Ekim’de başladıkları boykot ve grevi dün de sürdürdü. 10 Ekim Cumartesi günü düzenlenen Emek, Barış, Demokrasi Mitingi’ndeki canlı bomba saldırısının ardından emek örgütlerinin aldığı yurt çapında iki günlük genel grev kararı ve Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Şube’nin çağrısıyla yapılan eylem, mitingde ilk bombanın patlatıldığı saat olan 10.04’te başladı.
Öğrenciler, 10.04’teki oturma eylemi öncesinde Cebeci Kampüsü’neki fakülteleri dolaşarak boykot çağrısı yaptı. Saldırıda katledilenler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından oturma eylemine başlayan öğretim elemanlarıyla öğrenciler, “Katil Erdoğan, katil AKP”, “AKP’den hesabı gençlik soracak” gibi sloganlar attı. Öğretim elemanları ve öğrenciler, eylem sırasında kampüs çevresinde güvenliği sağlamak amacıyla nöbet tuttu. Oturma eyleminin ardından, 12.30’da açılacak taziye çadırına ve 14.30’da SBF’de CHP Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, HDP Milletvekili Adayı Mustafa Sarısülük, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Kaos GL Derneği Genel Başkan Yardımcısı Remzi Altunpolat, HDP Kriz Masası’ndan Hazal Yaşacan, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan ve Gündem Çocuk Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ezgi Koman’ın da konuşacağı serbest kürsüye katılım çağrısı yapıldı.
“Grevimiz bugün bitecek fakat mücadelemiz devam edecek”
Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi tarafından Cebeci Kampüsü’nde kurulan taziye çadırında katledilenler için yemek dağıtıldı ve bir taziye defteri açıldı. Taziye çadırının yanında, patlamada hayatını kaybedenlerin adlarının yazılı olduğu siyah dövizler yer aldı, dövizler üstüne karanfil bırakıldı.
Emek, Barış, Demokrasi Mitingi’ndeki canlı bomba saldırısının ardından Ankara Üniversitesi Rektörlüğünün Cebeci Kampüsü’nde ve DTCF’de eğitime bir gün ara vermesine tepkili olan Eğitim Sen üyeleri, taziye çadırında dağıttıkları bildiride, “Hangi araçlar kullanılarak ve hangi gerekçeye dayanılarak alındığı belli olmayan, hukuki dayanaktan yoksun bir kararla sadece Cebeci ve Dil ve Tarih Coğrafya Kampüslerine ilişkin alınan bu karar, kampüs bileşenlerini kriminalize ederek siyasal bir pozisyon ortaya koymuştur. Grevin olduğu gün Fakülteleri tatil ederek yasımızı dile getirmemizi ve paylaşmamızı engellemeye çalışanlar sadece sendikal faaliyeti sınırlamaya girişmekle kalmamış, Ankara’da yaşanan saldırının muhataplarına açıkça saygısızlık etmiştir” dedi. Sendika üyeleri, “Grevimiz bugün bitecek fakat mücadelemiz devam edecek” diye de ekledi.
Serbest kürsüde Ankara Katliamı konuşuldu
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin konferans salonunda kurulan serbest kürsüde ilk konuşmayı CHP Milletvekili Ali Haydar Hakverdi yaptı. “Gün acılarımızı sarıp toparlanma günüdür” diyen Hakverdi şöyle devam etti: “Ben burada politik ve siyasal olan bu saldırının amacını, niyetini, kimden geldiğini anlatıp da hadsizlik yapmak istemiyorum. Aslında hepimiz biliyoruz bu saldırının kimler tarafından düzenlendiğini, neye kastettiğini. Ama şu noktada hemfikir olmalıyız: Yaşadığımız siyasal çekişmeleri ortadan kaldırmak durumundayız. Hepimiz faşist diktatörlüğe karşı bir arada durmak zorundayız. İlk patlamadan sonra Adli Tıp’a gittik, 48 kişi getirilmişti oraya ama kimlikleri belli değildi. Yakınlarını bulamayan insanlar da ölüsünü bulma umuduyla Adli Tıpta’ydılar. Biz içeride 7 – 8 kişinin kimliğini tespit edebilmiştik. O ailelerin acılarını çekmek yerine ‘ölümü buldum sevinci’ yaşadığını gördük, o insanlara bunları yaşattılar.”
Doğan: “En fazla gaz olur diyorduk, su sıkarlar diyorduk, Ankara’nın rutini buydu”
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan: “Mitinge giderken ufak tefek gerginlikler beklemiyor değildik, en fazla gaz olur, su sıkarlar diyorduk, Ankara’nın rutini buydu. Buna karşı ne yapacağımızı da bilenlerdik ama hiçbirimiz böyle bir bombaya hazırlıklı değildik. Böyle bir şeye hazırlıklı olmak mı gerekiyor. Yüzsüzlüklerinin ve hadsizliklerinin son kertesindeler. Aslında bunun haddini bildireceklerin de biz olduğumuzu biliyorlar.”
Yaşacan: “Arkadaşlarımızın parçalarına basmayarak organize olmaya çalıştık”
Biz desteklerle ayakta kaldık, diyen HDP Kriz Masası’ndan Hazal Yaşacan şunları kaydetti: “Ben sosyal demokratım, CHP’liyim diyen insanlar HDP’ye geldiler, bize destek oldular. Refakatçi olmak için sayfalarca isim bırakan kişi oldu. Böyle bir dayanışmayı biz zaten Gezi’den biliyoruz ama keşke bu dayanışmayı bu vesileyle görmeseydik. Kan kokusundan hareket edemiyorduk, arkadaşlarımızın parçalarına basmayarak organize olmaya çalıştık.”
Geçmez: “Ne zaman bireysel flamalarımızı, bayraklarımızı bırakıp bir arada savaşacağız?”
Cemevlerinden cep telefonlarına “Cenaze kaldırıyoruz” diye sayısız mesaj geldiğini ve katliamın son olmadığını kaydeden Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, “Ne zaman bireysel flamalarımızı, bayraklarımızı bırakıp bir arada savaşacağız” diye sordu, “Biz yaşayan ölüler saray ve soytarısına karşı topyekûn direnmeliyiz” diye de ekledi.
Koman: “Barış en çok çocuklar için gerekli, bu yüzden oradaydık”
Gündem Çocuk Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ezgi Koman: “Barış en çok çocuklar için gerekli, bu yüzden oradaydık. Onlar öldüler, yakınlarını kaybettiler, işkenceye uğradılar. Biz biraz da Hacı Birlik için oradaydık. Hacı Birlik’in abisi Mehmet, ‘Ben artık barış diyemeyeceğim’ diyor. Çocuklara barışı nasıl anlatacağımızı Veysel’in öğretmeni gibi biz de şu an bilmiyoruz.”
Sarısülük: “Ezilenlerin, tarih treninin rayına tekrar oturduğunu görüyorum”
Geleceğe umutsuz bakmadığını dile getiren HDP Milletvekili Adayı Mustafa Sarısülük, “Onlar ölüm diyecek, bizler yaşam diyeceğiz. Onlar zulüm diyecek, bizler hayat diyeceğiz. Onlar korku diyecek, biz Nuh diyeceğiz. Onlar kan diyecek, bizler insanlık diyeceğiz. Garda kaybettiğimiz kardeşlerimiz bize umut olmalı. Ezilenlerin, tarih treninin rayına tekrar oturduğunu görüyorum. Bu yaptıkları, ezilenlerin bu coğrafyada umut bayrağını alıp yürümesinin önüne geçmek içindi. Barış için nice bedeller ödeyeceğiz. Öfkemizi kuşanıp örgütlenerek bunun hesabını birlikte soracağız. Yüreğinizde korkunun büyümesine izin vermeyin” şeklinde konuştu.
Altunpolat: “Yasımızı tutacağız ama o yası bitirip mücadeleye devam edeceğiz”
Kaos GL Derneği Genel Başkan Yardımcısı Remzi Altunpolat, LGBT hareketinin neden Barış Mitingi’nde olması gerektiğini şöyle anlattı: “Savaş olduğunda her zaman ötekileştirilen bir grubun tamamen sesinin kısılacak olmasıdır bizi harekete geçiren. Sadece bu değil kuşkusuz, hepimizin başka aidiyetleri var. İçinde devindiğimiz, politikleştiğimiz yapılar var, bu da bizi barış hareketinin içinde yer almaya zorluyor. Bizler tarihin köstebekleri olarak, sürekli toprağın altını kazıyarak bir gün o devrimci dalgayı yeniden yaratmak ve yukarıya çıkarmak zorundayız. Biz devrimci melankoli içinde hayatımızı sürdüremeyiz, yasımızı tutacağız ama o yası bitirip mücadeleye devam edeceğiz.”
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/8418
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Cebeci’de boykot ve grev dün de devam etti
Bir cevap yazın