Çalışan Gazeteciler Gününde “çalışamayan” gazetecilere destek

G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu’nun çağrısıyla 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde taleplerini dile getirmek için bir araya gelen gazeteciler, Yüksel Caddesi’nde toplandı. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın annesi Öznur Dündar, Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün eşi Aslı Gül’ün de bulunduğu eyleme çok sayıda gazeteci ve vatandaş katıldı.

Eylemi düzenleyen G-9 Gazetecilik Örgütleri Platformu adına basın açıklamasını okuyan Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay, “Çalışan gazeteciler gününü kutlamıyoruz. Çünkü basın ve ifade özgürlüğü tutsak. İktidar ifade özgürlüğünü gazetecilerin ifadesini almak olarak hayata geçiriyor. Artık haber yapmaktan çok ifade vermek için adliyelere gider olduk” dedi.

Fotoğraf: Seyfettin Ersöz

“Biz gazeteciler ne savaş istiyoruz ne de savaşın hedefi olmak”

Açıklamada şu sözler de yer aldı:

“Biz gazeteciler ne savaş istiyoruz ne de savaşın hedefi olmak. Her gün ölüm haberleri yapmak bizleri boğuyor. Artık barış istiyoruz. Bu konuda acı deneyimlerin, yaşanmışlıkların sahibiyiz. 20 yıl önce görevini yaparken gözaltına alınan ve dövülerek öldürülen arkadaşımız Metin Göktepe’yi, yine ocak ayında katledilen Uğur Mumcu’yu, Hrant Dink’i sevgi ve özlemle anıyoruz”

Can Dündar ve Erdem Gül’ün 46 gündür cezaevinde olduğunu hatırlatan Abakay, “haber yapmak suç değildir. Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın” ifadelerine yer verdi.

“Artık yeter: Çalışmak, gerçekleri haber yapmak istiyoruz”

“10 Ocak bizim için uzun zamandır ‘Çalışamayan Gazeteciler Günü’ne’ dönüştü” denilen açıklamada, işsiz gazeteci sayısının her geçen gün giderek arttığını vurguladı. Açıklama şöyle devam etti: “Baskılara, işten atılmalara, şiddete, tutuklamalar ve cezalara hayır diyoruz. Artık yeter: Çalışmak, gerçekleri haber yapmak istiyoruz. Sendikalı, toplu sözleşmeli, yarın işten mi atılırım korkusu olmadan üretmek istiyoruz. Bütün tutuklu meslektaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz.

Basın özgürlüğünün aslında halkın haber alma özgürlüğü olduğu vurgulanan açıklamada, “işten atılma kaygısıyla, cezaevine girme korkusuyla çalışan gazeteci, gerçekleri savunamaz, size iletemez” denildi.

Dündar’ın annesi Öznur Dündar, kısa konuşmasında önce Metin Göktepe’yi andı ve ardından “Kararlıyız, dirençliyiz, bugünleri de atlatacağız” diyerek herkese teşekkür etti.

Silivri’den 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü için mektup

Fotoğraf: Seyfettin Ersöz

Basın açıklamasının ardından, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yazdıkları mektubu Cumhuriyet Gazetesi Ankara Haber Müdürü Ayşe Sayın okudu.

Mektup şöyle: “Kitap toplatılmasına, gazete basılmasına, sansüre alışkınız. Ama çıkmamış kitabın yasaklanmasına, kitabın bombadan tehlikeli olduğunu söyleyen Başbakana, dünyanın önde gelen gazetecilerine meydanda ‘ey’ diye ayar verilmesine, Twitter’in davul ve zurna ile yasaklanmasına ilk kez tanıklık ettik. Bu koşullarda gazetecilik bitti mi? Hayır. Bu karabulutu dağıtmak, mesleğimizi boğulduğu çamurlu havuzdan çıkarmak, halkın yalanlar karşısında gerçeğe ulaşma hakkını savunmak. Aramızda görüş farklılıklarını erteleyip özgür bir medya için bir arada durmak. Baskıları biraz da göğüsleyip özlediğimiz, hürriyet iklimini yaşatmak için gazetecilik asıl şimdi lazım. Bu duygularla çalışan gazetecilerin gazeteciler gününü kutluyorum. Silivri’de eskisinden de çok çalışıyoruz.”

Hürriyet Gazetesi’nin geçtiğimiz ayda işine son verdiği deneyimli gazeteci Şükrü Küçükşahin ve Kanal D’nin eski Ankara Temsilcisi Erhan Karadağ GÖRÜNÜM’e konuştu.

Küçükşahin: “Medya özgürlüğü büyük bir tehdit ve tehlike altında”

Fotoğraf: Seyfettin Ersöz

Son dönemde gazetecilik sıfatı taşıyanların büyük bölümünü çalışmayan ve özgür yazamayan basın emekçilerinin olduğunu belirten Şükrü Küçükşahin, “Basın özgürdür, susturulamaz diye slogan atıyoruz. Ne kadar özgür bir medyanın kaldığı da çok tartışmamalı bir durum” dedi. İşsiz gazeteci sayısının giderek artmasına dikkat çeken deneyimli gazeteci Küçükşahin, “eskiden bir yerden ayrıldığımızda başka bir yerde iş bulmanız mümkündü.  Artık bu durum ortadan kalktı. Yaşanan son olaylar, ciddi ciddi medya özgürlüğü anlamında büyük bir tehdit ve tehlikedir” diye konuştu.

Karadağ: “gazetecilik, güçlülerin ve otoritelerin ayak bağı olarak görülüyor”

Fotoğraf: Seyfettin Ersöz

Gazeteciliğin Türkiye’de artık zor bir meslek olduğunu söyleyen Karadağ, gazeteciliğin yapılmaması için zorlaştırıldığını belirtti. Karadağ “gazeteciliğin güçlülerin ve otoritelerin ayak bağı olarak görüldüğü bir dönemden geçiyoruz. Bu eylem hiç olmazsa iş yapamayan, yapmanın koşullarını arayan bunu zorlayan insanların dayanışmasını sergiliyor” dedi.

Çalışan gazeteciler bayramı ancak halkın haber alma özgürlüğünü sağlayan, eleştiren, gören, gördüğünü aktaran, basın emekçilerinin bayramı olabilir” diyen gazeteci Erhan Karadağ şöyle devam etti: “gözünü kapatan, kafasını kuma gömen, basının bayramı olmaz tabi ki. Buradaki insanlarda çalışan gazeteciler bayramını kutlamıyor. İşsiz gazetecilerin dayanışmasına dönüşüyor.  Karadağ, iletişim fakültesi öğrencilerinin kendi koşullarını yaratması gerektiğini söyleyerek “mezun olunca hangi koşullar altında çalışacağınız kötü işaretlerinin verildiği bir dönem. Medyanın niteliği değişiyor. İletişim fakültesi öğrencileri, yeni medya alanına yönelmeli” tavsiyesinde bulundu.

İLEF öğrencilerden 10 Ocak Çalışan Gazeteciler eylemine destek

10 Ocak Çalışan Gazeteciler eylemine bir destekte İLEF öğrencilerinden geldi. “Mücadeleye devam, taban sağlam” pankartıyla mesaj veren İLEF öğrencileri, basına yönelik bakıları ve tutuklamaları protesto etti.  Gazetecilik son sınıf öğrencileri Melis Ciddioğlu ve Eren Yerlikaya, geleceğin gazetecileri olarak haklarını savunmaya geldiklerini vurguladı. İLEF geleneğini yaşatmaya çalıştıklarını kaydeden gazetecilik üçüncü sınıf öğrencisi Hasan Koç, “İLEF öğrencileri olarak gerçekçi haberin, evrensel gazetecilik ilkelerini savunuyoruz ve uygulamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Fotoğraf: Seyfettin Ersöz