Ayrımcılığa Karşı Dersler’de mülteciler ve yoksulluk konuşuldu
Ayrımcılığa Karşı Dersler’de dün, Volkan Görendağ “Türkiye’de Mülteci Olmak” ve Dr. Zafer Yılmaz Türkiye’de Yoksul Olmak” başlıklı açık ders verdi.
Ayrımcılığa Karşı Dersler’de dün, Uluslararası Af Örgütü Mülteci Koordinatörü Volkan Görendağ ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Zafer Yılmaz’ı konuk edildi. Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin katkılarıyla, ATK’da düzenlenen açık derste Görendağ “Türkiye’de Mülteci Olmak”, Yılmaz “Türkiye’de Yoksul Olmak” başlıklarında konuştu.
Görendağ: “Türkiye’nin heybesinde mültecilerin hakları var.”
Volkan Görendağ’ın mültecilik, göçmenlik ve geçici koruma gibi terimleri açıklamadı ve misafir denilerek mülteci statüsü verilmeyen Suriyelilerin hukuki boşlukta bırakıldığını ifade etti. Görendağ, kâğıt üzerinde verilen haklara da bürokratik engeller ve dil sorunları nedeniyle ulaşılamadığını söyledi.
Görendağ, mültecilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde hizmet sorununun baş göstermesinin ayrımcılığa, nefret söylemine hatta şiddete neden olabildiğini anlattı ve “Suriyeli mülteciler ülkedeki bütün hırsızlığın ve dilenciliğin sorumlusu olarak görülebiliyor” dedi. Devletin mülteci girişini engellemesi değil yönetmesi gerektiğini vurgulayan Görendağ, “Türkiye’nin heybesinde mültecilerin hakları var” dedi.
Görendağ, mültecilerin Avrupa’ya girişinin engellemesinin ölümleri artırdığını söyleyerek, hukuk kılıfına bürünmüş ağır insan hakları müdahaleleri olduğunu belirtti. Görendağ, sorunun sivil toplum kuruluşlarının baş edemeyeceği bir boyutta olduğunu ve herkesin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
Yılmaz: “Yoksulluğun kendisini göz ardı ediyoruz.”
İkinci açık ders Zafer Yılmaz tarafından, “Türkiye’de Yoksul Olmak” başlığında verildi. Yoksulların kültürel temsil biçimlerinden bahseden Yılmaz, yoksulluğun anlam dünyasına nasıl nüfuz edilebileceğini tartıştı.
Yoksul olarak adlandırdığımız kesimleri ifade etmek için belli söylemler kullandığımızı ifade eden Yılmaz, bu söylemlerin Türkiye’deki siyasi ilişkilerle birbirine yakınlaştırıldığını belirtti. Yılmaz, “Yoksulluğun sadece maddi eşitsizliklere indirgenebilir bir şey olmadığını; dokunmak, görmek, konuşmak ve hissetmekle ilişkisi olduğunu görüyoruz” dedi.
Yoksulluğun veriler haline getirilmesi ve sayılarla sunulmasına değinen Yılmaz, “Onların dünyasını istatistiğin diline döktüğümüzde, en temelde kanlı canlı ve ruhu olan bir grup olarak yoksulluğun kendisini göz ardı ediyoruz” dedi.
Yılmaz, Ermenek’te yaşanan maden kazasının ardından yırtık ayakkabısıyla gündeme gelen madenci babasına değindi, bu tür imgelerin suçluluk duygusu yaratırken yoksulları kurbanlaştırdığını vurguladı.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/10487
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Ayrımcılığa Karşı Dersler’de mülteciler ve yoksulluk konuşuldu
Bir cevap yazın