İLEF’te akademik özgürlükler ve basın konuşuldu
İLEF Basın Baykuşları Topluluğu “Akademik Özgürlüklere Basının Yaklaşımı” konferansı düzenledi. Konferansa Prof. Dr. Çiler Dursun ve Doç. Dr. Tezcan Durna konuşmacı olarak katıldı.
İLEF Basın Baykuşları Topluluğu’nun dün düzenlediği “Akademik Özgürlüklere Basının Yaklaşımı” konferansında, akademide özgürlüğün ne olduğu ve sınırları tartışıldı. Konferansa İLEF Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Çiler Dursun ve Doç. Dr. Tezcan Durna katıldı.
Durna: “Akademik özgürlükler medyanın gündeminde değil”
İLEF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tezcan Durna, akademik özgürlük ve medya ilişkisinin yokluk üzerinden tartışılması gerektiğini söyledi. Durna, “Medyanın akademik özgürlük üzerine bir gündemi var mı ki diye sorarak başlamak lazım, bunun yanıtı kısaca yok” dedi. “Akademik özgürlük tanımlarına bakıldığında yapılan tanımlamaların hepsi liberal özgürlük tanımlarından esinlenilmiş” diyen Durna, Isaiah Berlin’in Two Consepts of Liberty adlı makalesinden negatif ve pozitif özgürlük kavramsallaştırmalarına atıflarda bulundu. “Her seçim bir bedel ödemeyi beraberinde getirir” ifadelerini kullanan Durna, negatif özgürlük kavramsallaştırması çerçevesinde negatif özgürlüğü bir seçim olarak nitelendirdi. Türkiye’deki üniversitelerde akademik özgürlüğe dair gelinen noktaya da değinen Durna, “Bu suça ortak olmayacağız” metnine imza atan akademisyenlerin büyük bir linç girişimine maruz kaldıklarını ve bu baskı ve girişimin sadece iktidardan değil toplumdan da geldiğine işaret etti. İmzacı akademisyenlerin yanında çok az kimsenin yer aldığını dile getiren Durna şunları söyledi: “Bazılarının barış imzacılarının kanıyla duş almak istediklerini, bazı kentlerde onlara yaşama hakkı tanınmadığını, pek çok üniversitede doğrudan idari soruşturmalar başlatıldığını, mensubu olduğunuz ve içinde okuduğunuz üniversitenin rektörünün de idari soruşturmaları doğrudan meslekten men talebiyle YÖK’e gönderdiğini bilmenizi istiyorum” dedi.
Dursun: “Akademisyenlerin asla konforlu bir koltuğu olmamıştır”
Prof. Dr. Çiler Dursun da konuşmasına, 17 yıl önce bir suikast sonucu katledilen İLEF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’yı anarak başladı. Dursun, “Gazeteci öldürülen, entelektüel öldürülen bir ülkedir burası” dedi. Akademinin batı kültürünün içerisinden köklendiğini ifade eden Dursun, akademik özgürlük dendiğinde akademisyenin özgürlüğünden söz edilmediğini öğrencilerin özgürlüğünden söz edildiğini ve Türkiye’de akademik yapının özelliklerinin çok iyi bilinmesi gerektiğini vurguladı. Tasfiyelerin 150 yıldır yapıldığını söyleyen Dursun, hiç kimsenin “tasfiye dönemi bitti, gelmeyecek, barış süreci var, demokratikleşme var, anayasa değişikliği var” diye düşünemeyeceğini ifade eti. Üniversitelerde hiyerarşi, disiplin, gelenek olduğuna değinen Dursun, değişen siyasal atmosfere göre değişiklik gösteren ilkeler ve sınırlandırmalar olduğunun altını çizdi. Öğrencilerin nasıl bir ülkede kimlerle mücadele ettiklerini ve neyin mücadelesinin bu topraklarda verildiğini bilmek zorunda olduklarını söyleyen Dursun, “Bunun için akademisyenlerin bu ülkede asla konforlu bir koltuğu olmamıştır” ifadesini kullandı. Çiler Dursun, bilginin nasıl üretildiği ile ilgili yordamların önemlerinin tarihsel olarak dönem dönem değişebildiğini ama toplumda asıl güven duygusunu veren şeyin farklı görüşlere ve bilgilere açık olma olduğunu dile getirdi.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/12554
Yol: Ana sayfa » Yazılar » İLEF’te akademik özgürlükler ve basın konuşuldu
Bir cevap yazın