Bilime Adanan Ömür: Mehmet Yüksel

İLEF’te de uzun yıllar ders veren Prof. Dr. Mehmet Yüksel’i 2016 yılında geçirdiği ani kalp krizi sonucu kaybetmiştik. Geçtiğimiz yıl Prof. Dr. Yüksel adına Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde (HÜHF) açılan konferans salonunun ardından, bu yıl gazeteci-yazar Metin Aksoy’un hazırladığı “Bilime Adanan Ömür: Prof. Dr. Mehmet Yüksel” kitabı yayınlandı. Yüksel’in anısına hazırlanan toplam dört kısım, 12 bölümlük kitap, geçtiğimiz Nisan ayında çıktı.

Kitapta Yüksel’in yaşam öyküsü, yurt ve dünya sorunlarına ilişkin görüşleri, farklı dergi ve kitaplarda yayınlanan makaleleri ile ailesi ve dostları tarafından kaleme alınan çeşitli yazılar bulunuyor. Kitabın arka kapağında oğlu Sina Yüksel babasını “Onun için vicdan bizi biz yapandı öyle olmalıydı” sözleriyle tanımladı.

“Ansızın bir rüya gibi veda etti bizlere”

Yaşam öyküsünün anlatıldığı ilk kısımda eşi Kutlugül Yüksel, çocukları Heval Polat ve Sina Yüksel ile kardeşi Fatma Özer’in yazılarıyla birlikte Yüksel’in hayatındaki önemli noktalar, görüşleri ve akademik özgeçmişi bulunuyor. Eşi için kaleme aldığı yazıda Kutlugül Yüksel, Prof. Dr. Yüksel’in kendileri için önemini “Bir masal gibi girdi hayatımıza, ansızın bir rüya gibi veda etti bizlere” sözleriyle ifade ediyor.

İLEF’te öğretim görevlisi iken 22 Mart 1999’da “doktor öğretim görevlisi” olan Yüksel, bundan iki yıl sonra 12 Mart 2001’de Gazetecilik Bölümü’ne Yrd. Doç. Dr. olarak atandı. Bu dönem Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras tarafından kendisine yollanan kutlama yazısında “… Onurlu olduğu kadar özveri gerektiren öğretim üyeliğinin ilk basamağı olan yardımcı doçentliğe atandığı” belirtildi. Öğrencileriyle kurduğu yakın ilişki, Yüksel’in “Ankara Üniversitesi Öğretimi Değerlendirme Öğrenci Sonuç Formları” sonuçlarına da yansımıştı. İLEF’te birlikte çalıştığı Prof. Dr. Arslan Sonat tarafından çalıştığı süre boyunca idari ve akademik personel arasındaki görünmez kast sistemine dâhil olmadığı, birçok kişiye iş sorunları ve özel sorunlarında yardım ettiği belirtiliyor. Yüksel’in Sonat ile ilişkisi, yine bir başka İLEF öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Atılgan’ın da bulunduğu Ankara gezilerinde de devam etti. Üçlü, hafta sonları bir araya gelerek Ankara’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfediyorlardı. Yüksel’in bu özelliği HÜHF’te düzenlenen cenaze töreninde Atılgan tarafından dile getirilmişti.

“O, insanoğlunun en güzellerinden birisiydi”

Kitabın ikinci kısmında ise Yüksel’in ardından yazılar kaleme alan asistanlarının, çeşitli dönemlerden mesai arkadaşlarının ve aile dostlarının yazıları bulunuyor. Ölümünden bir gün önce Yüksel ile zaman geçirmiş olan Atılgan, Sonat’ın da olduğu bu buluşmayı “Sonsuzluktan Önce Bir Gün” başlıklı yazısında anlatıyor. “O, insanoğlunun en güzellerinden birisiydi” diyen Atılgan, Yüksel’in eşine karşı son derece hürmetkâr, sevgi ve nezaket dolu olduğunu ifade ediyor. Sonat tarafından “Mehmet Yüksel” başlığıyla kaleme alınan yazıda, Yüksel’in İLEF’te görev yaptığı dönem anlatılıyor. Yüksel’in ders anlattığı sınıfların dolu olduğunu anlatan Sonat, derslerle arası iyi olmayan bir öğrencinin “Hukuk derslerini seveceğim de hiç aklıma gelmezdi” dediğini paylaşıyor. Prof. Dr. Ayhan Biber, Yüksel’in ardından kaleme aldığı yazısında Gazi Üniversitesi’nde birlikte çalıştıkları dönemde birçok sorunda kendisine yardım ettiğini anlatıyor.

Yazıda ayrıca, Yüksel’in dostluk söz konusu olduğunda bitmek tükenmez bir enerjiye sahip olduğunu söylüyor. Üçüncü kısımda hukuk, sosyoloji, iletişim, İslam, Osmanlı, yönetişim gibi alanlardaki çeşitli yazılarıyla birlikte kendisiyle yapılmış röportajlar yer alıyor. Son kısımda ise Yüksel’in cenaze töreninde yapılan konuşmalara, ardından yayınlanmış mesajların derlemesine ve çeşitli fotoğraflara yer veriliyor.