“Amacımız İtalyan kültürünü var etmek”

İtalya Dostluk Derneği’nin (İDD) İtalyan Dili ve Kültürünün tanıtılması için oluşturduğu CASA ITALIA Kültür Merkezi 16 Ekim’de açıldı. İtalyan Kültür Merkezi’nin 2014 yılında kapanmasının ardından ikame olarak açılan merkez iki ülke arasındaki kültürel etkileşimi sağlamayı amaçlıyor. CASA ITALIA Kültür Merkezi, İtalyanca kurslarının yanı sıra kültür sanat etkinliklerine de yer vererek Türkiye’de var olan İtalyan kültürüne ışık tutmayı hedefliyor. İtalya Dostluk Derneği, İtalyan Kültür Merkezi ve İtalya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği arasında imzalanan bir anlaşma ile kurulan kültür evi, her yaştan kişiye hitap eden ücretsiz etkinlikleriyle kültürel yakınlaşmayı sağlıyor. Kültür merkezinin etkinlikleri ve hedefleri hakkında CASA ITALIA Genel Koordinatörü Avukat Ali Işıner Hamşıoğlu’yla konuştuk.

CASA ITALIA’nın Ankara’da İtalyan kültürünü tanıtan tek merkez olduğunu biliyoruz. CASA ITALIA’nın kuruluş serüveni nasıl başladı?
İtalyan Kültür Merkezi, 2008 Euro krizinin ardından İtalyan hükümetinin daralmaya gitmesiyle kapandı. İstanbul’daki enstitü çalışmalarına hala devam ediyor. Dil kursları daha sonra Türkİngiliz Derneği bünyesinde devam etti. İtalyan Kültür Merkezi’nin kapanmasından sonra bir boşluk oluştu. Biz İDD olarak bu boşluğu doldurmak için ne yapabileceğimizi düşünüyorduk. Bu sürecin sonunda başkanımız Avukat Musa Toprak’ın kendi finansmanı, daha sonra da benim katkılarımla, İtalyan hükümetinden hiçbir mali destek almadan İtalyan Kültür’ün yerine ikame olarak CASA ITALIA’yı kurduk. İDD bünyesinde yaptığımız sosyal ve kültürel faaliyetler vardı. Onları da CASA ITALIA bünyesine taşıdık. CASA ITALIA aslında İDD’nin bir alt kurumu diyebiliriz. Bugün gelinen noktada artık biz devam ettirmeye çalışıyoruz.

CASA ITALIA kültürel yakınlaşmayı sağlamayı neden önemsiyor?

Türkiye’den İtalya’ya çok fazla turist gidiyor. Etrüsklerden bu tarafa ve Venedikli tacirlerden bu tarafa İtalya ile Türkiye arasında hem tarihsel hem de kültürel çok büyük yakınlıklar var. Akdeniz ülkesi olmanın dışında birlikte ticaret yapıyor olmaktan gelen büyük bir yakınlık var. İtalya, Türkiye’nin ihracatında ikinci sırada yer alıyor. İtalya’nın belli bir ekonomik genişliği var. Türkiye İtalya kültürel zemini var ve buna rağmen Türkiye’de ne İtalyanca öğretimi için bir çaba var ne de kültürel yakınlaşmayı sağlayacak bir çaba mevcut. Büyük bir boşluk var çünkü bunu sırtlamak isteyecek herhangi bir yapı, kuruluş, işbirliği yok. CASA ITALIA’da amacımız: Türkiye’deki İtalyan kültürünü var etmek ve belirlemek. Buna yayını da söylemi de kültürel entegrasyonu da dahil.

Merkezde, edebiyat, müzik, sinema ve mutfak ile İtalyan kültürüne ait her türlü etkinliğe yer veriliyor. Etkinliklerinizin içerikleri nelerdir?

Pek çok alanda etkinliğimiz var. İlk etkinliğimiz, İtalyan mutfak haftası kapsamında bir belgesel gösterimi oldu. Christina’nın Mutfağı diye düzenli olarak yaptığımız bir faaliyetimiz var. Faaliyet kapsamında kursiyerler, Christina hoca ile İtalyan mutfağı öğreniyor. Açık ders etkinliklerimiz oluyor; herhangi bir konuda bir hoca sunum yapıyor. Herkes katılabiliyor. Dışarıdan İtalyanlar da gelebiliyor. Mesela, son etkinlikte Bilkent Üniversitesi’nde, Venedik Bizans ilişkileri çalışan bir hocamız geldi. Önemli olan eğitim dilinin İtalyanca olması. Film gösterimleri var. Bu sene İtalyan Büyükelçiliği Kültür Müsteşarlığı’nın desteğiyle 10 film gösterdik. Bunun dışında Türkiye’de yaşayan 6 – 9 yaş grubu İtalyan çocuklar için ana dil gelişimine katkı sağlasın diye etkinlikler yaptık. Diğer kültür merkezlerinden farklı olarak Latince kurslarımız var. 2 grup halinde devam ediyor, çok fazla talep görüyor. Ayrıca, İtalyanca kitapların ve filmlerin bulunacağı bir kütüphane oluşturuyoruz. Ankara’daki tek İtalyanca kütüphane yeniden oluşturulacak.

Dil eğitiminde nasıl bir yol izliyorsunuz?

İlk İtalyanca grubumuz Eylül ayında başladı. Eylülden bu tarafa derslerimize devam ediyoruz. Bugüne kadar yaklaşık dört yüz civarında öğrenci açtığımız kurslara devam etti. 11 İtalyan, 4 Türk hoca var. Cuma günleri hariç her gün ders var. Akredite CELI sınavı merkezi olduk. Başlangıç düzeyi olan A1 seviyesinden C1 ve C2 seviyesine dek dil eğitimi veriyoruz. Konuşma kursumuz var. İnsanlara İtalyanca öğretiyoruz.

Ankara’da benzeri olmayan bir yayın çıkartıyorsunuz. Gazeteniz ‘Il Giornalino’yu çıkartmaktaki hedefiniz nedir?

Biz yola çıktığımız ilk günden beri, iki ülke arasındaki iletişimi sağlamak istiyoruz. Bu iletişim de ortak dil ile sağlanabilir. Birilerinin, İtalya’da Türkçe öğretmesi lazım. Birilerinin Türkiye’de İtalyanca öğretmesi lazım. Bunun iki yolu var: Birincisi bir dil kursu, ikicisi süreli yayın. Yani biz bir yayın çıkartıyoruz. İnsanlar bu süreli yayınla Türkiye’de İtalyan kültürünün varlığını takip edebiliyor. Gazetemiz ‘Il Giornalino’ hem basılı olarak, hem online olarak, hem de mobil olarak çıkıyor. Bugün artık 32 sayfaya kadar çıktık. İnsanlar gazete sayesinde burada sürekli devam eden İtalyanca bir şey olduğunu görebiliyorlar. Ankara’da bir benzeri de yok.