Gazeteciler, yerel yönetimleri tartıştı

Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Mimarlar Odası Ankara Şubesi dün 18.30’da, şube başkanı Tezcan Karakuş Candan moderatörlüğünde “Yerel Yönetim ve Yerel Siyaset” başlıklı bir panel düzenledi. Ülkenin yerel idare şeklinin konuşulduğu toplantıda, deneyimli gazeteciler Sedat Bozkurt, Özlem Akarsu Çelik ve Erdem Gül değerlendirmelerinin ardından katılımcıların sorularını yanıtladı. Üç gazeteci de konuşmalarında geçmiş seçim dönemlerindeki gözlemlerini aktarırken bugünün siyasetçilerinde ve yerel idarelerin politikalarında gördükleri sorunlara da değindi.

Fotoğraflar: Sibel Can

Bozkurt: Yerel yönetimlerde genel politikadan bir farklılık görmüyorum.

Konuşmasına 1994 yerel seçimlerini hatırlatarak başlayan Bozkurt, “Siyasal İslamcılar yerel iktidarları ele geçirip bu yerel politikalar üzerine siyaset kurdular. AKP ise 16 yılda sıfır olan tabanından yüzde 42’lik bir seçmen kitle üretti” ifadelerini kullandı. Bugün belediyeciliğin hizmet odaklı olması gerektiği ve siyaset yapılmaması gerektiği söylemlerinin karşılığının olmadığının altını çizen Bozkurt, Ankara’da 350 bin haneye gıda yardımı yapıldığının bilgisini paylaştı ve bunun halka kurumların değil kişilerin yaptığı bir çalışma şeklinde anlatıldığını belirtti. Bozkurt, “Yerel yönetimlerde genel politikadan bir farklılık görmüyorum. Örgütlü bir toplum değiliz. Bu nedenle çoğulcu demokrasi bizim için bir fantezi” sözlerini kaydedip partilerin ve adayların seçim çalışmaları üzerine “Bir tarafta devletin güçlerini hunharca kullanan bir anlayış var. Belediyecilik bugün insana dokunmuyor” dedi.

Akarsu-Çelik: Halkçı belediyecilik artık yok

Bozkurt’un ardından söz alan Akarsu-Çelik, 2012’den bu yana ülkede demokrasi namına değiştiğini gözlemlediği anlayışlara dikkat çekti. Radikal demokrasi üzerine tartışılan günlerden temsili demokrasinin arandığı günlere gelindiğini ifade eden Akarsu-Çelik, “Kerameti kendinden menkul bir şekilde, özellikle söylüyorum, erkek adayların sunulduğu ve kimin kazanıp kaybedeceğinin tartışıldığı bir düzlemde yaşıyoruz” dedi. Akarsu-Çelik, “Bugün bütün yerel yönetimler birbirine benziyor. Bu iktidar karşıtlarını bile kendine benzetti” diyerek yerel yönetimlerin ve parlamentonun ürettikleri politikaların negatif anlamda ortaklaştığının altını çizdi ve “Halkçı belediyecilik diye bir şey artık yok” ifadesini kaydetti.

İnsanların hak arayacakları noktaları ve şekilleri unuttuklarını ileri süren Akarsu-Çelik, özellikle gençlerin bu anlamda kafalarının karışık olduğunu söylerken sözlerini, “Sosyal medya iletişim alanı olabilir ama hak arama ortamı değildir. Hak arama mekanları medeni ülkelerde sokaklardır” ifadeleriyle noktaladı.

Gül: Hükümetler böyle çöker

Son panelist olan Gül ise yerel yönetimler ve yerel iletişim kanalları arasındaki bağın üzerinde durdu. Radyonun yeniden altın çağını yaşadığını ifade ettiği 1990’lı yallarda radyo yayını yaptığını belirten Gül, yerel konuların dolaşıma girmesi açısından önemli gördüğü bu aracın belediyeler tarafından artık ilgi görmediğini söyledi. Yerel seçimlerin ülke gündemi için önemini de açıklayan Gül, Ankara ve İstanbul’u kaybedilince de seçimlerin kazanılmış sayılabileceğini kaydetti ve “Ama biz biliyoruz ki hükümetler böyle çöker” dedi.

“Yerel Yönetim ve Yerel Siyaset” panelinin sonraki toplantısında ise muhtarların konuşacağı açıklandı.