(CHP lideri gençlerle buluştu -1) Kılıçdaroğlu’ndan Soylu’ya “adımını attırmayın” yanıtı: “Ankara Büyükşehir Belediyesine gitmem Soylu’nun iznine bağlı değil”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM CHP Grup Yönetim Kurulu Toplantı Salonunda, genç gazeteci adaylarıyla bir araya geldi. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı öğrencileri ile İLEF öğrencilerinden oluşan bir grubu kabul eden Kılıçdaroğlu, İstanbul başta olmak üzere tartışmaların halen sürdüğü yerel seçimlerden, üniversitelerin durumuna kadar pek çok konuda soruları yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı ziyaret edeceğini söyledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisine yönelik “Adımını Ankara Büyükşehir Belediyesine attırmayın ” sözlerinin hatırlatılması üzerine “Elbette gideceğim, niye gitmeyeyim, Mansur beyi kutlayacağım tabii” dedi. Kılıçdaroğlu, Soylu’nun ağzına gelen her şeyi rahatlıkla konuştuğunu belirterek “freni patlamış kamyon gibi” olduğunu söyledi. Kılıçdoroğlu, “Benim gidip gitmemem onun iznine bağlı değil. Orası bir kamu kurumu. Dolayısıyla ben İçişleri Bakanlığına da gidebilirim, niye gitmeyeyim. ‘Kılıçdaroğlu hiçbir yere gidemez’ diye bir yasa çıkaracaklar mı bilemiyorum” diye konuştu.

“İstanbul’da bir direnç var ama aşılacak”

“Baharı yaşıyor muyuz gençler” diyerek geldiği salonda İstanbul seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Kılıçdaroğlu, İstanbul’daki sürece ilişkin Demokrasilerde kazanmak kadar kaybetmek de var. İktidar partisi İstanbul’da yerel seçimlerde kaybetti, bunu görüyoruz artık. Ankara, Mersin, Adana, Antalya, bazı yerlerde kaybetti ve bunlar bilinen gerçekler fakat İstanbul’da şu anda bir direnç var ve bunlar elbette aşılacak” dedi.

“Hepimiz yarı açık cezaevindeyiz”

CHP lideri, cezaevindeki gazetecilere ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, hiç kimsenin düşüncüleri nedeniyle yargılanmaması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, gazetecilerin “terörist” olarak suçlandığını belirterek, şunları söyledi:

“Benim bildiğim teröristin elinde silah olur. Yazı yazdı diye bir gazeteciyi terörist ilan etmek, Ergenekon, Balyoz döneminde de oldu. Birçok gazeteci terörist diye içeri alındı. Sonra onları mahkum eden hakimler şimdi içerdeler, onlar dışarıdalar. Türkiye de demokratik standartlar geriye doğru gittikçe ve gazetecilik için de, düşünen insanlar için de bilim dünyası için de zor bir süreç başlıyor. Bu zor sürecin içinde ben “içeride olanlar ve dışarıda olanlar” diye tanımlıyorum. Bana göre Türkiye’de hepimiz birer yarı açık cezaevindeyiz.”

“Türkiye de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok”

“Türkiye de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Bir savcı bizim bu toplantımızı bir darbe toplantısı olarak tanımlayabilir. Hepimiz akşam 15.00’te alınabiliriz. En son bir gazeteci, Mustafa Sönmez, sabaha karşı 03.30’da evi basılarak, gözaltına alındı. Savcı mahkemeden dosyaya gizlilik kararı aldırabilir ve sizin avukatınız da sizin niye tutuklandığınızı ya da gözaltına alındığını bilmeyebilir. Bu süreç yaşanabilir. Bu sürecin getirdiği sıkıntı sadece bize değil, demokrasiye, demokratik kültürümüze de zarar verir. Bunu sadece burada değil hemen hemen her ortamda bir şekliyle görüyoruz.”

SÜRECEK