Meslek odalarından yetkililere Saraçoğlu Mahallesi çağrısı

Mimarlar Odası Ankara Şubesi,  meslek örgütleriyle bir araya gelerek Saraçoğlu Mahallesi’ne ilişkin online basın toplantısı düzenledi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin çağrısıyla dün düzenlenen “Saraçoğlu Mahallesi’nde Neler Oluyor?” toplantısında, Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Saraçoğlu Mahallesi’ne ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ve yerel yönetimlere çağrıda bulundu.

Karakuş Candan ayrıca, Saraçoğlu Mahallesi’nin mimarı Paul Bonatz’ın torununa ulaştıklarını söyleyerek, burada Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, dedesinin telif hakkını korumak isteyen bir torunun olduğunu belirtti.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan

Mimarlar Odası’nın toplantısı sürerken Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Saraçoğlu Projesi Koruma, Yenileme ve Yaşatma Projesi”ne ilişkin tanıtım toplantısına başladı. Bakan Kurum, projeye kapsayıcı bir yaklaşımla yaklaştıklarını, süreci vatandaş taleplerini alarak, belediye ve üniversite hocaları ile görüşerek yürüttüklerini söyledi. Karakuş Candan ise konunun televizyon kanalında uzmanlar ve meslek odaları temsilcileriyle tartışılması için Bakanlığa çağrıda bulundu.

“Saraçoğlu’nun kentsel eşitliği ve demokrasiyi temsil eden çok açık bir kimliği var”

Ankara Şube Başkanı, Saraçoğlu Mahallesi’nde son bir ayda restorasyon adı altına inşa faaliyetlerine başlandığını aktardı ve dün itibariyle Mahalle’nin etrafının panolarla kapatıldığını belirterek şunları söyledi:

“Saraçoğlu Mahallesi’nin içerisindeki yapılara ve alanlara ulaşmak mümkün değil, yollardan geçebiliriz. Yollardan geçerken de Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın panolara yapıştırdığı projeye ait sloganları görüyoruz. ‘Metruk halden kurtarıyoruz’ deniliyor ancak biz 2015’te polis zoruyla Mahalle’nin insansız hale getirildiğini biliyoruz. Korumadıkları için yok edilmesine ve metruk hale getirilmesine ortak oldular. ‘Kimlik veriyoruz’ diyorlar, Mahalle’nin kentsel eşitliği ve demokrasiyi temsil eden çok açık bir kimliği var.”

Saraçoğlu Mahallesi’ndeki inşaat

Mimar Bonatz’ın torununa ulaşıldı

Meslek örgütleri ile bir araya gelinen toplantıda Europa Nostra Başkanı Burçin Altınsay’ın uluslararası boyutta konunun tartışılması için gerekli desteği vermek istediğini söylemesi üzerine Karakuş Candan, Avrupa’dan mimarlık odalarıyla görüştüklerini ve Saraçoğlu Mahallesi’nde imzası olan mimar Paul Bonatz’ın torunu ile iletişime geçtiklerini açıkladı.

Karakuş Candan, “Bonatz’ın ölümünden sonra buradaki telif hakkı süreci devam ediyor. Varislerinden herhangi bir onay alınmamış durumda. Biz de, Bonatz’ın yaptığı esere izinsiz müdahale edilmesi uluslararası boyutta telif hakkı açısından toplumsal bir sürecin parçası olabilir mi diye tartışıyoruz” diye konuştu.

“Yerel yönetimler, para verilmeden oturulacak bir Ankara yaratmalı”

Karakuş Candan,  Mahallesi’nin kamusal kullanımdan çıkartılarak ticaret yapılacak bir sürece ilerlediğini kaydederek, “Ankaralılar Saraçoğlu Mahallesi’nin ruhundan yararlanmak istediğinde para ödemeleri gerekecek” dedi. Bu konuda yerel yönetimlerden de destek beklediklerini sözlerine ekleyerek, 1994’te Saraçoğlu Mahallesi’nin satışına ilişkin meslek örgütleri dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e mektup yazarken Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen’in de devreye girdiğini hatırlattı.

Karakuş, “Taşdelen, buranın önemini anlatarak, buranın Çankaya Belediyesine verilmesini Cumhurbaşkanı’ndan talep etmişti. Bu bir yerel yöneticinin yapması gereken önemli bir adımlardan birisiydi. Projenin gerçekleşmemesini de istemişti. Demirel, tüm bu tepkiye karşı Mahalle’nin satışını veto etmişti” diye konuştu.

Karakuş Candan, şunları kaydetti:

“Büyükşehir Belediyesi’nin buraya talip olması, alması ve gölgesinde para vermeden oturulacak bir Ankara yaratılması, Cumhuriyet’e sahip çıkılması.Yerel yönetimlerinden beklentimiz bu.”

Saraçoğlu’nda ne olmuştu?

Saraçoğlu Mahallesi, 2015 yılında zorla boşaltılıp Emlak GYO’ya verilmişti. Cumhuriyet’in ilk toplu konut projesi olan mahalle, imar planı adı altında yapılmak istenen otoparkla ve özel yapılarla dönüştürülmek istenmişti. Mimarlar Odası Ankara Şube, mahallenin tarihi yapısını değiştirecek bu imar planına dava açmıştı ve geçen sene imar planı Mahkeme tarafından iptal edilmişti.

Pandemiden önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB), iptal edilen imar planından farklı olmayan bir diğer imar planını askıya çıkarmıştı. Bu planda da mahallenin tarihi yapısını tehlikeye atacak yapıların onayı vardı. Mimarlar Odası Ankara Şube mahallenin altına otopark yapımını, üstüne hastane, yurt gibi özel konut yapımını içeren son imar planına da tepki göstererek planın iptali için dava açmıştı. Pandemiyle birlikte evlere kapandığımız günlerde mahallede ağaçlar kesilmiş ve sondaj çalışmaları yapılmıştı. Kıyımların ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı 1 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu imar planında öngörülen otoparkı, oteli, 6 adet restorasyon projesini ve 28 tescilli yapının restorasyon projesini onaylamıştı. Ayrıca Emlak GYO, mahallenin dönüşümü için Huber Köşkü restorasyon skandalıyla bilinen Güryapı Restorasyon Taah.ve Tic. A.Ş ile el sıkışmıştı.