31 Ekim 2024, Perşembe - 23:47

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Gazeteci Akbulut, E-bülten yayıncılığını anlattı

Tarih: 24 Ekim 2020

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 162

Gazeteci Kültigin Kağan Akbulut, medyada yeni bir mecra olan E-bülten yayıncılığını anlattı. Kendisinin de E-bülten yayını olan Akbulut, “E-bülten özgün yanları olan bir format” dedi.

Gazeteciler Cemiyeti tarafından Avrupa Birliği finansmanıyla yürütülen Demokrasi için Medya / Medya için Demokrasi (M4D) Projesi kapsamında, Argonotlar- Haftalık Kültür Sanat Gazetesi kurucusu Kültigin Kağan Akbulut’un konuk olduğu “Medyada yeni yöntem: E-bülten yayıncılığı” başlıklı online bir söyleşi düzenlendi. Moderatörlüğünü Gazeteci Zeynep Gürcalı’nın yaptığı söyleşide, sosyal medyanın popülerleşmesi sonrası gazetecilik alanında uzun süre kullanılmayan toplu e-posta gönderimlerinin yeni bir yöntem olarak yükselmesinden, e-bülten yayıncılığına pek çok konu konuşuldu.

Önceki gün düzenlenen online söyleşinin konuğu gazeteci Kültigin Kağan Akbulut oldu. Argonotlar- Haftalık Kültür Sanat Gazetesi kurucusu olan Akbulut, Gazete Duvar ve Sanat Dünyamız gibi yayınlara güncel sanat alanında yazılar yazıyor. Aynı zamanda Akbulut, sanatta ve medyada sansür ve otosansürü ele alan Susma Platformu’nda da editör olarak çalışıyor.

E-bülten yayıncılığına arkadaşının yaptığı bir yayın üzerine tesadüfen başladığını söyleyen Akbulut, hep bir şeyler yapmak istediğini fakat maddi ve zaman yetersizliklerinden dolayı adım atamadığını aktardı. Sosyal medyada takip ettiği bir arkadaşının e-bülten yayıncılığına denk gelip, kendisinin de bu yolda ilerlemesi gerektiğine karar verdiğini söyleyen Akbulut, Argonotlar.com’u M4D’nin de desteğiyle kurmuş.

“Sosyal medya araçlarının algoritması çok hızlı değişiyor, güven az”

Akbulut sosyal medya araçlarındaki algoritmanın sık sık değiştiğini ve bu durumun yayıncılar veya gazeteciler için yararlı olmadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“Sosyal medya araçlarının algoritmalarının çok hızlı bir şekilde değişiyor. Bu algoritmaların yapısını, nasıl değiştiğini biz bilmiyoruz. Örneğin hangisinin TT olacağını bilmiyoruz, kestirebilmekte zor oluyor. En başta sosyal medya araçlarının yapısını böyle bir problemi var. Dolayısıyla sosyal medya araçları gazeteciler ve yayıncılar için çok yararlı bir şey olmamaya başladı. ”

Son zamanlarda Türkiye’de sosyal medyaya olan yaklaşımın güvensiz olduğunu da aktaran Akbulut şöyle konuştu:

“Türkiye’de sosyal medyanın ne olacağı belirsiz. Geçen gün Twitter bir saatliğine durmuştu, çalışmıyordu. Herkes bir an da panik oldu, niye? Çünkü acaba Twitter bir an da kapatıldı mı hezeyanı yaşadı. Kapatılabilir mi, evet kapatılabilir. Twitter ben Türkiye’den çekiliyorum dediğinde bu koca koca yayınlar ne yapacak, boşa düşecekler hiçbir şey yapamayacaklar. Dolayısıyla Türkiye’ye dair bir problem de var, sosyal medyaya güvenmeme gibi bir algı da oluştu. Doğru bir algı tabii ki. Yönetilemeyecek bir alan sosyal medya. Ama e-bültenin daha eski usul gazetecilik anlayışına dayanan bir yapısı var. ”

“Yeni bir format olan e-bültenlerin daha özgün yanları var”

E-bültenlerin belirli bir konu veya konsept üzerine düzenli gönderilen e-postalar olduğunu belirten Akbulut, basın bültenlerinden veya herhangi bir e-postadan farklı olduğunu, “Basın bültenlerinde son okuyucuya değil gazeteciye seslenirsiniz ama e-bültenler de bir makale yazar gibi son kullanıcıya, son tüketiciye sesleniyoruz. Daha önemlisi de insanların bunu kendi istekleriyle almaları” şeklinde kaydetti.

E-bültenlerin en güzel yanının belirli metotlara uymak zorunda olunmadığını söyleyen Akbulut, “E-bülten özgün yanları olan bir format olduğu için bu metotlara kesinlikle uymak zorunda değiliz. Yani tabii ki okuyucunun kafasını karıştırmamak gerekiyor, belli bir düzen oluşturmak gerekiyor ama belli kullanım şekillerini farklı farklı şekillerde kullanan bir çok bülten de var” diye konuştu.

Akbulut e-bültenlerin sosyal medyadan en büyük farkının da,  tasarım şansına imkan vermesi olduğunun altını çizdi. Bunun yanı sıra e-bültenlerin okuyucunun dikkatli okumasına olanak tanıdığını belirten Akbulut, “Sosyal medya platformunun tasarımına mahkumsun onun dışında pek bir şey yapma şansın yok belki eklediğin görseli değiştirebilirsin vs. ama e bülten tam tersi bir gazete gibi bir yayın gibi kendi tasarımını oluşturabilecek, kendi o kurumsal kimliğini daha iyi vurgulayabilecek bir tasarım şansına sahip, okuyucunun dikkatini toplayabiliyoruz. Kişi mailine gelen mesajı daha dikkatli okuyor.” ifadeleriyle anlattı.

“Türkiye’de mail kullanma alışkanlığı yok”

Akbulut, Türkiye’deki e-bülten yayıncılığının zorluklarına da değindi. Türkiye’de mail kullanma alışkanlığının olmadığını Akbulut şu ifadelerle anlattı:

“Türkiye’de e-bülten yayıncılığının olumsuz yönleri mail dediğimiz şeyi halen office ve iş yaşamıyla özleştiriliyor olması maalesef. Bir de buna şunu da eklemem gerekiyor, gençlerin mail adresi yok, öyle bir sorun var. Birçok üniversitelinin üniversite  mail adresleri var onun dışında bir iletişim aracı olarak mail adresi Türkiye’de çok çok fazla kullanılmıyor. Sabah kalkıp Twitter’ı, Instagramı ve maili kontrol etme olayı çok az. İnsanlar maili işinin başına geçince genelde kontrol ediyorlar. Ancak e bülten yeni bir mecra olduğu için deneylere ve keşiflere de açık. Dolayısıyla bize çok daha fazla şans veriyor. Daha da önemlisi de sosyal medyadan yılmış, bıkmış ve kafası şişmiş insanlar için de alternatif bir alan oluşturuyor.”

Medyada yeni yöntem: E-bülten yayıncılığı başlıklı online söyleşinin e-bülten sunumuna bu linkten ulaşabilirsiniz.

 

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/29445
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Gazeteci Akbulut, E-bülten yayıncılığını anlattı

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat