Marmara İletişim’de “Gezi” cezası: İki akademisyen işten atıldı

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde iki araştırma görevlisine KESK’in 4-5 Haziran 2013’deki iş bırakma eylemine katıldıkları gerekçesiyle “Görevden çekilmiş sayma” cezası verildi.  Marmara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından hakkında soruşturma açılan diğer sekiz araştırma görevlisi de iki yıl kıdem durdurma cezası aldı.

Suç : “ideolojik, siyasi, yıkıcı, bölücü amaçlarla eylemlerde bulunmak”

M.Ü. İletişim Fakültesi’nde Eğitim-Sen üyesi akademisyenlere dönük soruşturmalar sonucunda okuldan atılan Araştırma Görevlisi Dr. Figen Algül ve Araştırma Görevlisi Can Özbaşaran’ın aldığı cezanın gerekçesi şöyle:

“Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik eylem yapmak; ideolojik, siyasi, yıkıcı, bölücü amaçlarla eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek suretiyle kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak; boykot işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak ya da bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek, yardımda bulunmak.”

Ancak iki akademisyene verilen “Görevden çekilmiş sayma” cezası YÖK disiplin yönetmeliğinin 10. maddesinde yer alırken, dilekçede yer alan yukardaki ifadelerin 11. Maddenin “b” bendinde yer alması dikkat çekti.

Akademinin özgürlüğü, bizim özgürlüğümüz!

Soruşturma sürecinde akademisyenlere destek olmak için internette başlatılan “Akademiye Özgürlük” başlıklı imza kampanyasına Türkiye ve dünyanın birçok üniversitesinden yüzlerce akademisyen imza attı. İmzacılar arasında Noam Chomsky, Judith Butler ve Nancy Fraser gibi dünyaca tanınmış akademisyenin yanında Ankara Üniversitesinden de 50’den fazla akademisyen de yer aldı.

Kampanya metninde şu ifadeler yer alıyor:

“Bizler, aşağıda imzası olan yurttaşlar olarak bilimsel, mesleki ve insani sorumluluklarımızdan ötürü Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’nü üniversitelerde ifade ve örgütlenme özgürlüğüne darbe niteliğindeki bu hukuksuz soruşturmaları geri çekmeye, İletişim Fakültesi Dekanı Yusuf Devran’ı da akademik personelin anayasal, demokratik ve sendikal haklarını kullanmalarını engellemekten ve soruşturma mekanizmasını araştırma görevlileri üzerinde psikolojik şiddet aracı olarak kullanmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz”

Cezalar buz dağının görünen kısmı

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde iki araştırma görevlisinin okuldan atılması ve sekiz akademisyenin ise kıdem durdurma cezası alması fakülte yönetimi hakkındaki diğer iddiaları da gündeme getirdi. Bir internet sitesinde 12 Şubat’ta yayınlanan “Marmara İletişim’den bir öğrenci” imzalı yazıda fakültede akademik özgürlüklerin yok edildiği, öğrencilerin fişlendiği gibi birçok iddiaya yer verildi.

Ayrıca yazıda Dekan Devran’ın dekanlık görevi dışında RTS bölüm başkanlığı ve anabilim dalı başkanlığı görevlerinin yanında 15’e yakın göreve kendisini getirdiği, bunun sonucunda okulda düzenlenen yüksek lisans ve doktora mülakatlarının yarısından çoğunu kendisinin yöneterek akademik bağımsızlığa gölge düşürdüğü ve akademik personel seçiminde “akraba” kayırması yaptığı iddiaları yer aldı.

Devran: “Ak Parti köşeye sıkıştırılmak isteniyor”

Gezi Direnişi günlerinde iş bıraktıkları gerekçesiyle akademisyenlerine ceza veren M.Ü. İletişim Fakültesinin dekanı olan Yusuf Devran, 10.06.2013 tarihli T24 internet sitesinde yayınlanan “Gezi Parkı: Değişen Siyasetin Yeni Dinamikleri” başlıklı yazısında Gezi Direnişi’ne katılanlar hakkında “Çevreci bir protestoyu fırsat bilerek AK Parti’yi köşeye sıkıştırmayı hedefleyen provokasyon odakları iyi tespit edilmeli, bunların yerli ve yabancı destekçileri adalete teslim edilip yargı surecine başvurulmalıdır” değerlendirmesinde bulunmuştu.