Baro yöneticisi hukukçular deprem sürecini Görünüm’e değerlendirdi
Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Gürkan Altun ve Adıyaman Barosu Başkanı Av. Bilal Doğan 6 Şubat depreminin yıl dönümünde Görünüm’e konuştu. Avukatlar, adaletin hakim olduğu günlerde yaşamak için tüm kamu yetkililerin hesap verebilir olması gerektiğini belirtti.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde toplam 122 avukat hayatını kaybetti. Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen iki avukat ise halen kayıp. Kamu görevlilerine yönelik hiçbir dava henüz görülmedi. Depremzedelerin hukuk mücadelesi de Türkiye’de yargı ve adalet tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemde sürüyor.
Depremde Adıyaman Barosuna kayıtlı 13 avukat hayatını kaybetti. Kayıp iki avukattan biri olan Av. Halil Aktoprak da Adıyaman Barosuna kayıtlıydı.
Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Gürkan Altun ve Adıyaman Barosu Başkanı Av. Bilal Doğan, hukuki süreci Adıyaman’da, depremin yıl dönümünde Görünüm’e değerlendirdi. Baro yöneticileri, bölgedeki imar aflarına ve kamu görevlilerinin sorumluluklarına vurgu yaptı.
TBB Başkan Yardımcısı Altun: “Devletin unutma hakkı yok”
TBB Başkan Yardımcısı Gürkan Altun, 6 Şubat’ın tüm Türkiye için “öz eleştiri günü” olduğunu belirterek, tüm sorumluların adalet önünde bir an önce hesap vermesi gerektiğini söyledi. Avukat Altun, imar aflarının ölümleri getirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Bu ülke yıllar boyunca imar aflarıyla mutlu kılınmaya çalışıldı, halaylar bile çekildi bunun için. Böylesi acınası bir durumu başarı, müjde olarak gösterdiler. Oysa kaçak, ruhsatsız, imara ve fen kurallarına aykırı olarak inşa edilmiş binalara, belirli bir miktar para alarak sorumluluğunu da yurttaşa yüklemek koşuluyla imar affı getirdiler. Biz hukukçular olarak her zaman imar affına karşı çıktık. Binaları hiçbir fen ve teknik işleme tabi tutmaksızın oturma ruhsatları verildi. Buralara ev, iş yerleri açıldı, oteller açıldı. Buralarda o insanların cenazelerini çıkardık.”
Depremle ilgili açılan hiçbir davada kamu görevlilerinin “tanık” olmadığını hatırlatan Altun, bütün kamu görevlilerinin hesap verebilirliğinin olması gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
“Doğaya, insana saygılı, fen ve bilim kurallarına uygun binalar yapılmalı ve insanlar hak ettiği koşullarda yaşamalı. Bunları yapmayanlar, insanların ölümlerine sebep verenler, depremzedelerin bugün bu acıyı yaşamalarına neden olanlar bir an önce yargı önüne çıkarılmalıdır. Kamu erkinde ruhsatsız binaların yapılmasına müsaade edenler, yıkılan binaların inşaatına, projesine izin verenler, buraya elektrik, su götüren bütün kamu görevlilerinin de hesap vermesi gerekiyor. Onların hesabı özeleştiriden de öte sorumluluklarının da bedellerini ödemeleri gerekiyor ki yarınlarda herkes sorumluluğunu bilerek davransın. İnsan unutabilir, acıyı doğrudan yaşayanın unutma şansı, devletin ise unutmaya hakkı yok. Bundan tecrübe etmeli, arama kurtarmadan kentleşmeye varıncaya kadar devlet her yerde varlığını hissettirmeli. Bir an önce bilime kulak vermeli, bu acıları yaşatanların hesap verebilir olduğu, adaletin hakim olduğu bir günü yaşamamız, yaşatmamız gerekiyor.”
Adıyaman Barosu Başkanı Doğan: “Felaket deprem değil ihmaller”
Doğu Anadolu fay hattı üzerinde olan Adıyaman eskiden “dereler kenti” olarak anılıyordu. Şehrin etrafındaki dağlardan şehir merkezine doğru çok sayıda dere akıyor ve geçtiği yerlerde dere yatağı oluşturuyordu. Görünüm’e konuşan avukatlar bu derelerin ıslah edilmeden üstünün kapatıldığını ve sıvılaşmış zemin üzerine rant için yapılaşma süreci işletildiğini dile getirdi. Adıyaman Barosu Başkanı Av. Bilal Doğan, Adıyaman’da hastaneler, okullarla birlikte imarın ve kent planlamasının başında olan belediyenin binasının bile yıkıldığını söyledi.
Av. Bilal Doğan, sürece ilişkin şunları aktardı:
“Geçen bir yılda memleketimiz Adıyaman açısından gerekli adımların atılmadığı görmekteyiz. İlk andan itibaren özellikle arama kurtarmada geç kalınması, eksik kalınması, enkaz güvenliğinin sağlanamamış olması ölümlere neden oldu. Zamanında müdahele edilseydi pek çok insanımız kurtulabilirdi. Biz sürecin durumunu, muhasebesini meslek odaları, sivil toplum örgütleri olarak yapıyoruz. Devletin de bunu yapması gerekiyor. Depremi yaşadık ama Türkiye deprem bölgesi, deprem bizim gerçeğimiz, depremin kendisi felaket değil; felakete dönüştüren insanların hataları, ihmaller. Fay hattına kurulan ve sağlam olmayan, zemin etüdü yapılmayan, denetimi yapılmayan binalar. Bunlar devletin görevi. Buraya ruhsat veren, denetleme yükümlülüğü olan bir kamu gücü var. Sıkı tedbirler alması gerekiyor. Yönetmeliklerin ve denetimlerin ciddi bir şekilde olması gerekiyor. Şehrin yeniden inşası ve imarı için ciddi adımlar atılması gerekiyor, kent doğru bir şekilde yeniden inşa edilmeli.”
Adıyaman Barosu da 6 Şubat saat 04.17’deki anma törenindeydi. Avukat Doğan, Valilik önünden saat kulesine yapılan yürüyüş esnasında yaşanan slogan gerginliğine ilişkin de şunları söyledi:
“Bugün depremin yıl dönümündeyiz, birçok acılı aile buradaydı. İnsanların acılarını yaşamasına bile tahammül edemeyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Deprem anında yardımları getiremediniz, geç kaldınız, bırakın insanlar acılarını özgürce yaşasın, haykırsın. Devletin ve milletin el ele olduğu, acısını hissettiği ve acısını yaşamaya izin verdiği ortamın tesis edilmesi gerekiyor. Yoksa bir tarafın sloganı atıldığında diğer tarafın ona karşı slogan attığı ortamda anma olmaz.”
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/37200
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Baro yöneticisi hukukçular deprem sürecini Görünüm’e değerlendirdi
Bir cevap yazın