20 Kasım 2024, Çarşamba - 12:00

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

İlhan Erdost, öldürülüşünün 44’üncü yıl dönümünde bir kez daha anıldı

Tarih: 07 Kasım 2024

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 19

Yayıncı ve yazar İlhan Erdost, ölümünün 44’üncü yıl dönümünde mezarı başında anıldı. Anmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel de katıldı.

Gözaltında işkenceyle öldürülen yazar İlhan Erdost için, ölümünün 44’üncü yılında Karşıyaka Mezarlığı’nda bir kez daha anma töreni düzenlendi. Anmaya İlhan Erdost’un eşi Gül Erdost, kızları Alaz ve Türküler Erdost’un yanı sıra CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, 25 ve 26’ıncı dönem CHP milletvekili  avukat Senal Sarıhan, Toplumsal Bellek Platformu adına Özge Mumcu ve yazar Eren Aysan, Devrimci 78’liler Federasyonu adına Cumhur Yavuz, İnsan Hakları Derneği adına Fatin Kanat katıldı. Törende konuşan CHP lideri Özgür Özel, “Sözü, edebiyatı, düşünceyi copla, 12 Eylül’ün copuyla susturdular.  Güya 12 Eylül’le hesaplaşacaklardı, bir hesaplaşma görmedik” dedi.

“Bizi 44 sene sonra hala burada toplayan babamın ve amcamın gücü”

Saygı duruşuyla başlayan anma Erdost’un kızı Alaz Erdost’un konuşmasıyla devam etti. Konuşmasında Can Atalay, annesi Gül Erdost, Metin Göktepe ve Hrant Dink’in sözleriyle alıntılar yapan Alaz Erdost “Bu sene babamın öldürülüşünün 44’üncü yılı. Ben her sene burada, başında artarak olmayı çok önemsiyorum. Dayanışmanız bize gerçekten güç veriyor. Ama biliyorum ki bizi 44 sene sonra hala burada toplayan babamın ve amcamın gücü aslında” dedi.

Alaz Erdost

“Bir çocuğa esas yük olan ‘Babam öldü’ demekten daha fazla ‘Babam öldürüldü’ demektir”

Alaz Erdost’un ardından konuşma yapan Türküler Erdost ise şunları kaydetti:

“Babamın ardından hesaplanamayan 44 yıl. Geçen gün sosyal medyada rastladığım bir paylaşım belleğimde yinelendi durdu, ‘Bir çocuğun taşıdığı en büyük yük ebeveynlerinin yaşanmamış hayatlarıdır.’ Paylaşım aslında Carl Gustav Jung’un ailenin en büyük trajedisi ana babanın yaşanmamış hayatlarıdır sözünün başka türlü iletiliş biçimidir. Doğrudan bir çağrışımla babamın yaşayamadığı hayatını düşündüm. 44 yıllık bir yük. Üstelik normalde acıların zaman geçtikçe sönümleneceği beklentisine karşıt olarak gittikçe büyüyen bir yük. Yalnızca ailesi olarak bizlerin değil bir toplumun omuzlarında. Öyle ki tarihe de ağırlığını bırakmış durumda. Bir çocuğa esas yük olan babam öldü demekten daha fazla babam öldürüldü demektir.”

Türküler Erdost

“Marksist klasikleri Türkiye’ye ilk kazandıran Sol Yayınları oldukları için yok etmek istediler”

Erdost’un kızlarının ardından, Muzaffer İlhan Erdost’un kardeşi İlhan Erdost için yazdığı “Öldürdüler Onu” şiirini İlhan Erdost’un eşi Gül Erdost okudu. Gül Erdost şunları kaydetti:

“İlhan ve Muzaffer birlikte gözaltına alındılar yasak yayın bulundurmaktan. Bunun hepsinin düzmece olduğu sonradan ortaya çıktı. Sonra İlhan’ı öldürdüler. İki gün sonra da onu yolcu etmesi için abimi dışarı çıkardılar. Daha sonra herhangi bir dava görülmedi. Madem suçluydular ve yasal bir zemini vardı neden bu dava görülmedi? Bunu mutlaka ve mutlaka şimdiki adaletsizlikle bağlıyorum. Düzmece; sadece öldürmek, yok etmek için Marksist klasikleri Türkiye’ye ilk kazandıran Sol Yayınları oldukları için yok etmek istediler.”

Gül Erdost

“Sözü, edebiyatı, düşünceyi, 12 Eylül’ün copuyla susturdular”

Karşıyaka Mezarlığında Erdost’ün gömütü başında yapılan törende konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel mücadele vurgusu yaptı. Özel şunları söyledi:

“Buraya Türk Eczacıları Birliği’nin genel sekreteri olarak Ankara’da bulunduğu günlerde gelmiştim. Sonra milletvekili olarak burada bulundum, Grup Başkanvekili olarak bulundum. Bugün ilk kez CHP‘nin Genel Başkanı sıfatıyla burada bulunuyorum. 44 yıl önce sözden korkanlar, kitaplardan korkanlar, kitapları coplarla susturmaya çalışanlar İlhan Erdost’u cezaevinin bir bloğundan diğer bloğuna taşıma bahanesiyle bir cezaevi aracının içinde 20 dakika içinde hunharca katlettiler. Öldüresiye dövdüler ve kısa süre sonra hayatını kaybetti. Sözü, edebiyatı, düşünceyi copla, 12 Eylül’ün copuyla susturdular.  Güya 12 Eylül’le hesaplaşacaklardı, bir hesaplaşma görmedik. 12 Eylül’le hesaplaşacak olanlar dönüp de bu İlhan Erdost niye gözaltına alındı, nasıl dövüldü, gerçekten bu emri kimler verdi, bu cinayetin kanı kimlerin elinde diye hiç merak etmediler. Bir gün buraya iktidar partisinin genel başkanı olarak geldiğimde, o gün devlet, İlhan Erdost’tan, acıttığı bütün canlardan, babasız bıraktığı bütün evlatlardan, gözü yaşlı bütün eşlerden, annelerden özür dilemiş olacak. O güne kadar mücadelemiz devam edecek.”

Özgür Özel

İnsan Hakları Derneği adına anmaya katılan Fatin Kanat ise “Biz dünyayı  anlamayı sorgulamayı ve ezilenden, haktan, hukuktan, adaletten yana saf tutmayı ve yol yürümeyi sevgili İlhan Erdostlar’dan, Muzaffer İlhan Erdostlar’dan öğrendik. Onlara bu anlamda çok şey borçluyuz” ifadelerini kullandı.

Fatin Kanat

Anmada konuşan eski milletvekili, hukukçu ve yazar Şenal Sarıhan da “Hepimiz adına seslenmek istiyorum sevgili İlhan arkadaş diye. Biz 44 yıldır burada acılarımız dirence çevirmenin gücünü ifade etmek için bir arada olduk. Arkadaşları olarak, kardeşleri olarak yoldaşları olarak hep birlikte olduk. Aslında birlikte olan başka bir şey vardı: beynimizin içi. Beynimizin içi hep onlarla oldu. Onlar döve döve öldürmek istediler, biz öve öve onları yaşatmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Şenal Sarıhan

“İşkenceyi ve travmatik bir ölüm olduğunu öğrenince başıma çok büyük bir ağrı saplandığını hatırlıyorum”

Toplumsal Bellek Platformu adına konuşma yapan Uğur Mumcu’nun kızı Özge Mumcu da şunları kaydetti:

“Nasıl öldürüldüğünü 15 yaşımdayken, bir kitap fuarında Muzaffer İlhan Erdost’un anlatmasıyla öğrendim. İşkenceyi ve travmatik bir ölüm olduğunu öğrenince başıma çok büyük bir ağrı saplandığını hatırlıyorum. Bu kötülükle nasıl başa çıkabiliriz, bu geçmişi nasıl temize çıkarabiliriz, nasıl aydınlığa çıkarabiliriz diye düşündüğümü hatırlıyorum. Biz yıllar sonra Sabahattin Ali’den Hrant Dink’e kadar yakınlarını faili meçhul cinayetlerde kaybetmiş aileler olarak bir araya geldik. Ve her anmada birbirimize destek olmaya, birbirimize tutunmaya çalışıyoruz ve biz koskocaman bir aile olduk, faili meçhul ailesi.”

Özge Mumcu

“44 yıl geçse de başucu kitaplarımız olmaya devam ediyor”

Özge Mumcu’nun ardından yine Toplumsal Bellek Platformu adına söz alan, Sivas Katliamı’nda öldürülen Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan ise “Sevgili İlhan ve Muzaffer kardeşlerin Sol ve Onur yayınları literatüründen bize kazandırdığı kitaplar bugün hala 44 yıl geçse de başucu kitaplarımız olmaya devam ediyor. Demek ki hiçbir şeyi durduramamışlar ve aslında hiçbir şeyin önüne geçememişler” dedi.

Eren Aysan

Anmada son sözü Devrimci 78’liler Federasyonu adına Cumhur Yavuz aldı. Yavuz, “Biz Federasyon olarak yaklaşık 2000’li yıllardan bu yana 24 yıldır darbeciler ve darbe rejimiyle hesaplaşmak için mücadele ediyoruz. Başaramadık ama mücadele etme inadımızdan vazgeçmedik ve buradayız. Burada olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Cumhur Yavuz

Anma şair ve fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer’in şiir dinletisiyle sona erdi.

Mehmet Özer

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/39364
Yol: Ana sayfa » Yazılar » İlhan Erdost, öldürülüşünün 44’üncü yıl dönümünde bir kez daha anıldı

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gazeteciler Cemiyeti “1957 Ankara Seli ve Ankara’nın Dereleri” söyleşisi düzenliyor

Gazeteciler Cemiyeti, 18 Kasım Pazartesi günü “1957 Ankara Seli ve Ankara’nın Dereleri” konulu söyleşiye ev sahipliği yapacak.

Kapat