Hrant Dink “15 Eksik Yılın Ardından” anıldı: Buradasın Ahparig!

Hrant Dink, 15 yıl önce bugün Agos Gazetesinin eski merkezinin bulunduğu Sebat Apartmanı önünde katledildi. Her sene olduğu gibi bu sene de Dink, katledildiği yerde ve saatte anıldı. Anmada vurgulanan nokta adalet arayışı oldu.

Bu seneki anmada Sebat Apartmanına ’15 Eksik Yıl’ yazılı Hrant Dink’in portresinin olduğu pankart asıldı. Pankartta, “Büyülü sözlerinden, keskin bakışından, barış inanından ve o kocaman gülüşünden uzak 15 yıl geçti Ahparig. Ama hafızanın hükmü geniş. Senin sözünün arkasındayız. Cesaretini kalbimize yazdık, gülüşünü yüzümüze kazıdık. Bil ki her eksik yılda daha da çoğalıyoruz Ahparig. 15 eksik yıl” ifadeleri “Hrant’ın Arkadaşları” imzasıyla yer aldı. Dink’in katledildiği yere karanfiller bırakıldı, Türkçe ve Ermenice şarkılar çalındı.

Anmada “Buradayız Ahparig” “Faşizme inat kardeşimsin Hrant”, “Hrant için, adalet için”, “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Biz bitti demeden bu dava bitmez” ve  “Katilleri koruyan cinayete ortaktır” dövizleri taşınarak sloganlar atıldı.

Bülent Aydın: Hrant Dink için adalet talep etmek herkes için adalet talep etmektir

Sebat Apartmanının balkonundan seslenen Hrant’ın Arkadaşlarından Bülent Aydın, bugün sadece Agos gazetesinin önünde bulunanlardan ibaret olmadıklarını belirterek Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi yurtdışında da Hrant Dink anmalarının yapıldığını söyledi. Aydın, konuşmasında Hrant Dink’in bu ülkede farklılıkların bir arada yaşayabileceğine inandığını söyleyerek “Acılardan, düşmanlıktan, nefretten beslenenler onu bu yüzden katletti” diye ekledi. Aydın, gerçek faillerin bulunmamış suikastler ile yaşamak istemediklerini belirterek “Hrant Dink için adalet talep etmek herkes için adalet talep etmektir” diye konuştu.

Nâzım Özgün Afşin: 15’inci yılda, 15’inci kez buradayım, söz verdim: Unutmam, vazgeçmem

Bülent Aydın, konuşmasının ardından mikrofonu üniversite öğrencisi olan Nazım Özgün Afşin’e bıraktı. Afşin, konuşmasında Hrant Dink katledildiğinde beş yaşında olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Bazı taşların dili vardır, duymasını bilene konuşur, Hrant Amcamın taşı gibi. Benim için Agos’un önündeki kaldırımdaki o taş, Hrant amcamın vurulup düştüğü taştan çok daha fazlası. Buluşma noktamız gibi. Benim için Hrant amcama gitmek gibi o taşa gitmek. 15. yılda, 15. kez buradayım, söz verdim: Unutmam, vazgeçmem”

Rakel Dink : Seni toprağa verirken buradan yükselen isyan sesi susmadı

Afşin’in ardından Hrant Dink’in eşi Rakel Dink anma için gelenlere seslendi. Dink, “Seni toprağa verirken buradan yükselen isyan sesi susmadı. Susmayacak. İşçiler, kadınlar, öğrenciler, köylüler yine direnişte. Bir gün yine birleşip sel olup akacaklar. Gücümüz yettiğince seslerine ses katmaya gayret ettik, edeceğiz! Sesin kulağımızda sözümüz söz” diye konuştu.

Rakel Dink, geçen 15 yılı gözyaşlarıyla anımsayarak gençlere şu ifadelerle seslendi:

“15 yıl oldu arkandan sıkılan kalleş kurşunlar seni bizden alalı. Sesin hala kulağımızda. Halkına yapılanları her anlattığında seni hainlikle, arkadan hançerlemekle suçlamışlardı. 15 yıl oldu, 15 eksik yıl. O günün çocukları Nazım gibi büyüyorlar. Çözemediğimiz her sorunu onların omuzlarına yıkıyoruz. Sorunun sahibi de sebebi de biz değilmişiz gibi bir de tutup cepheye çocukları, gençleri sürüyoruz. Oysa bizim kanlı mirasımız olmasa tüm dünyadaki akranlarıyla, bütün farklılıklarıyla başka bir gelecek hayali kurabilir ve gerçekleştirebilirler. Zaten yeterince sorunları olacak. Daha ne depremler göreceğiz. Şu geçmişin kilidini açalım da özgür kalsın acı dolu ruhlar. Evimizi inşa edeceğimiz sağlam kayadır gerçek. Hakikat sağlam kayadır.”

Rakel Dink bu dünyanın zorbalar, zulümler gördüğünü ve hepsinin yıkıldığını belirterek şöyle konuştu:

“Devirler değişti. Ne sultanlar ne padişahlar ne krallıklar yıkıldı. Yine yıkılacaklar. Köyde çeşmenin başında, köprünün başında, silahıyla durup gelenden geçenden haraç alana eşkıya derlerdi. Sonra silahlarını kağıt parçalarının arkasına sakladılar adlarına devlet dediler, şirket dediler. Kağıtlarda kendi koydukları kanunlar yazılıydı. Biz inandık, siz inanmayın çocuklar. Kimsenin olmayana ‘benim’ diyene inanmayın. Herkesin olana ‘benim’ diyene inanmayın”