Pedallar sosyal sorumluluk için dönüyor

Fotoğraf: Salih Kaplan

Ankara Üniversitesi bünyesindeki birçok fakülteyle iletişime geçerek kısa sürede geniş katılımlı bir topluluk haline gelen Ankara Üniversitesi Hitit Bisiklet Topluluğu’nu 2009 yılında kurmaya karar verdiklerini belirten Çağdaş Ata, daha önce topluluk deneyimleri olmadığı için bir yılını topluluk kurma aşamasında genel bilgileri öğrenmek için harcadıklarını söyledi. Ankara’da 4-5 farklı yerleşke olduğu için enerjilerinin büyük bir kısmını da öğrencilerle tanışmak için sarf ettiklerini ve bu insanlar arasında iletişim kurmayı başardıklarının altını çizdi.
Amaçlarının sadece Ankara’daki diğer gruplar gibi sürekli etkinlik yapmak olmadığını dile getiren Ata “Topluluğumuzu kurduğumuzdaki ilkemiz, Ankara’daki üniversite veya diğer gruplar gibi sürekli olağan etkinlikler yapmak yerine özel ve büyük oranda kimsenin yapmadığı, bisiklet kültürüne katkı sağlayabileceğimiz etkinlikler yapmaktı. Mesela bu etkinliklerimizden ilki, Gürkan Genç söyleşisiydi. Genç, Türkiye’den Japonya’ya bisikletle ilk kez giden ve Gobi Çölü’nü geçen ilk bisikletçiydi” dedi.

2011 yılında gerçekleştirdikleri “Ankara Üniversitesi Gözlemevi Perseid Akanyıldız Yağmuru” turunu hatırlatan Ata, topluluk olarak amaçlarından bir tanesinin de üniversitenin etkinliklerini bisikletle birleştirmek olduğunu ve Perseid Akanyıldız Yağmuru turunun da bu amaç doğrultusunda gerçekleştiğini söyledi. Bu etkinliğin dışında 2010-2011 yılı sonunda İletişim Fakültesi’nin (İLEF) yanına öğretim görevlilerinin de desteğiyle bir bisiklet parkı yaptırdıklarını da ifade eden Ata, bu bisiklet parkının yapımı için fakültenin maddi bir harcama olmaksızın kendi kaynaklarıyla ve artan metalleriyle yapıldığını belirtti.

“Bisikletle girişimiz engelleniyordu”

Topluluğu kurduklarında Cebeci Yerleşkesi’ne bisikletle girişlerinin yasak olduğunu aktaran Ata, “Biz topluluğu ilk kurduğumuzda Cebeci’ye bisikletle girişimiz engelleniyordu. Güvenlik görevlileriyle her girişimizde zorluklar yaşıyorduk. Biz bu zorluğu dilekçe vererek aştık. Bu zorlukların temel sebebi de daha önce yerleşke içinde yaşanan trafik kazasıydı. Dilekçemizi verdik içeri girdik ama bunun üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen hala güvenlik görevlileriyle uğraşmak zorunda kalıyoruz. Onların arasında iletişimsizlik veya umursamazlık da bunlara sebebiyet verebiliyor” dedi.

Geçtiğimiz yıl, topluluk olarak ilk şehir içi turlarının Ahlatlıbel’deki Ankara Üniversitesi Gözlemevi turu olduğu ifade eden Halkla İlişkiler ve Tanıtım öğrencisi Sefa Köksal, Birinci Bolkar Bisiklet Şenliği’nin 30 Nisan- 1- 2 Mayıs tarihleri arasında Mersin Üniversitesi’nde yapılacağını ve buradan gelmek isteyenlerin kendileriyle iletişime geçmelerinin yeterli olacağını söyledi.

“Ankara’nın içi otobanlaştırılıyor”

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bisikletliler üzerine herhangi bir öngörüsünün şu anda olmadığını belirten Halkla İlişkiler ve Tanıtım öğrencisi Petek Çiftçi, “Ankara içini otobanlaştırmaya çalışıyorlar ve bizlere yollarda özgürce pedal çevirme hakkı tanımıyorlar. Burası milyonlarca insanın yaşadığı bir şehirdir. Hayatımızı devam ettirmek için yollara ihtiyacımız var. Bu arada TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) istatistiklerine baktığımızda Türkiye’de kişi başına düşen en çok araç Ankara’da dört kişiye bir araç düşüyor. Hafta sonları veya işe gidiş ve dönüş saatlerinde kullanılan güzergâhlar, köprüler ve yollar artık bu ulaşım biçimini kaldıramıyor. Ya bu tıkanıklığı taşıma araçlarının arttırılmasıyla, ya da bisiklet kültürünün Ankara’ya ve Türkiye’ye getirilmesiyle çözülür. Bizce Ankara’daki ulaşım sorununu bisiklet çözer” dedi.