5 işçinin öldüğü dünkü yangın: İSİG Meclisine göre “Ölüm göz göre göre geldi”

Hem topladıkları kağıtları biriktirdikleri hem de barındıkları binada, henüz nedeni belirlenemeyen bir sebeple çıkan yangın, dün Ankara İskitler’de 5 Afgan işçinin ölümüne neden olmuştu. Yangında yaralanan 12 işçinin çeşitli hastanelerde tedaviye alındığı yangının ardından atık kağıt işçilerinin içinde bulunduğu koşullar bir kez daha tartışmaya açıldı. İşçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili çalışmalar yürüten bir grup uzman tarafından oluşturulan İSİG Meclisi, bugün yaptığı açıklamanın yanı sıra yangından birkaç gün önce de tam da bu konuyla ilgili bir rapor yayımlamıştı. Rapor yangının arkasındaki sebepleri ortaya koyuyordu.

İSİG’in bugün yaptığı açıklamaya göre göçmen işçiler günlük 50 TL için, 10-15 kişinin kaldığı elektriği ve suyu olmayan evlerde çalışıp yaşıyorlardı. Ailelerine para gönderebilmek için her gün 16-17 saat güvencesiz çalışan işçilerdi.

Dün ölen işçilerin kimliklerine dahi ulaşamadıklarını belirten açıklamada, “Kentin merkezinde yer alan bu alanda işçilerin kötü çalışma ve barınma koşullarının yetkililerce fark edilmemesi imkansızdır. Bu koşullarda gelen ölüm göz göre göre geldi” ifadelerine yer verildi.

“Aynı koşullarda çalışan 2500 işçi var!”

İSİG’in bugünkü açıklamasında, Ankara’da hala aynı koşullarda çalışıp barınan iki bin 500 Afgan atık toplayıcı işçinin olduğu ve daha çok mülteci/göçmen işçilere en kötü koşulların dayatıldığı belirtildi. Bu işçilerin güvencesiz ve sağlıksız koşullarda çalıştırıldığı ve bu koşullarda onlara yaşama hakkı tanınmadığı, aksine ölümün dayatıldığı kaydedildi.

Haftalık ücret 200 TL’den başlıyor

Ankara İSİG Meclisi üç gün önce Türkiye ve Ankara’da, güvencesiz çalışmanın, ucuz iş gücünün ve iş cinayetlerinin merkezindeki kesimlerinden biri olan mülteci/göçmen işçilerle ilgili bir gözlem raporu hazırlamıştı.

Rapora göre Suriyeli işçilerin en yaygın biçimde yaptıkları işler; mobilya imalatı, makine imalathanelerindeki vasıfsız işler oluyor. Özellikle çocuk emeği bakımından atık toplayıcılığı da en yaygın işler arasında. Afganistanlı ve Iraklı işçiler ise daha çok inşatta çalışıyor.

Mülteci/göçmen işçilerin genel olarak haftalık ücretlerle sigortasız çalıştıkları ve işçilerin aldıkları ücretlerin yaşları, tecrübeleri ve ustalıklarına göre haftalık 200 TL’den başladığı kaydedildi. Sadece bir kısmının ücretleri 600 TL’ye kadar uzanabiliyor.

Raporda göçmen ve mültecilerin çalıştıkları işlerde Türkiyeli işçilerden daha düşük ücretler aldıkları, genellikle daha tehlikeli işlerin onlara verildiği ve daha güvencesiz koşullarda çalışmaya mecbur bırakıldıkları da belirtiliyor. Mülteci/göçmen işçiler, bu güvencesizlikleri sebebiyle ücretlerini alamadıklarını ve çalışma izinleri olmadığı için yaşadıklarını şikâyet etseler bile sonuç alamadıklarını söylüyor.

İSİG raporunda işçilerin sağlıksız ve güvencesiz koşulları da incelenerek raporda kaydedildi. Hemen her işletmede en az bir mülteci/göçmen işçinin çalıştığı Siteler’de hemen hiçbir binada yangın merdiveni olmadığı ve işyerlerinin havalandırma ve işçilerin güvenliği için diğer bina yapı ve ekipmanları bakımından da yoksun oldukları tespit edildi.

İşçiler, Çalışma Bakanlığının ara ara denetime geldiğini ancak denetimde genel olarak işyerinin içindeki unsurlara (ecza dolabı vs.) baktığını söylüyor. Raporda denetimlerin uygun yapılmadığına vurgu yapılarak “Bu gösteriyor ki, denetimlerde izinsiz işçi çalıştırma ya da kayıt dışı çalıştırma görmezden geliniyor” deniyor.

İSİG Meclisinin raporu için: http://guvenlicalisma.org/19936-ankara-da-multeci-gocmen-isciler-ankara-isig-meclisi