Depremzede Ali Haydar: “Davarların kışlasında kaldık, halk her taraftan geldi ama ilk dört gün devleti göremedik”
Adıyamanlı Ali Haydar, depremin ardından yaşadıklarını anlattı. “Halk her taraftan geldi” diyen Haydar, ilk günlerde başka yardım görmediklerini ve hayvanların kaldığı yerlere sığınmak zorunda kaldıklarını söyledi.
ADIYAMAN
Depremlerin ardından Adıyaman’da da çadır kentler oluştu. Bazı bölgelere kurulan çadır kentler dışında depremzedeler, zor koşullar altında sahip oldukları çadırları kendi imkanlarıyla parklara, boş alanlara kurdu. Bu alanlardan biri Bahçecik Mahallesi’nde yer alan bir çocuk parkı. Parkta yer alan çadırlardaki depremzedelerin ihtiyaçlarını gidermesi için iki duş bir tane de tuvalet kabini bulunuyor. Bunun dışında o parkta hiçbir kolluk kuvveti veya yardım kuruluşu çadırı bulunmuyor. Parkın yakınlarında Cumhuriyet Kapalı Spor Salonu’na kurulan çadır kentte ise Kızılay yardım çadırı ve kolluk kuvveti bulunuyor.
Ali Haydar, evinin ağır hasarlı olması sonucu 6 kişilik ailesiyle birlikte Bahçecik Mahallesi’nde çocuk parkında bulunan çadırda kalıyor. Çadırda yaşamanın zorluğundan bahseden Haydar, tek isteklerinin yaşam alanı olduğunu vurguluyor. Ali Haydar, deprem gecesi ve sonrasında yaşadıklarını Görünüm’e anlattı.
“Davarların kışlasında kaldık”
Depremin yaşandığı gece düşen binaların sesinden ve insanların yardım çığlıklarından başka hiçbir ses duymadığını belirten Ali Haydar, acizlik kelimesinin anlamını o gece öğrendiğini söylüyor. İnsanların kendilerini, ailelerini düşündüğü ve kaçıp gittiği bir ortamda kimse kimseye o an yardım edemediğini anlatan Haydar, herkesin birbirinden yardım istediğini ama kimsenin bir şey yapamadığını belirtiyor.
Depremin dördüncü gününe kadar hiçbir devlet kuruluşunun gelmediğini söyleyen depremzedeler, “Adıyaman adeta unutuldu” diyor. Ali Haydar, 6 kişilik ailesi ile birlikte evlerinin ağır hasar alması sebebiyle yardımlar gelene kadar ilk üç gün nasıl yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Şartlar o kadar kötüydü ki barınacak yer yoktu. Barınamadık. Bir gün bizim tanıdığımız var onun çiftliğine gitmek zorunda kaldık. Gittik, hayvanları çıkardık. Biz beş – altı aileydik. Onlar da beş – altı aileydi. Davarları çıkardık. Davarların kışlasında kaldık. Bir gece başka bir kışlaya gittik. Sonra birkaç gün birinin çadırında kaldık. Dördüncü gün çadırların gelmesiyle bir çadıra kavuşabildik. İşte bu parka kurduk ve 6 kişi hep beraber kalıyoruz.”
Depremin dördüncü gününe kadar devletin olmadığını başka şehirden vatandaşların ilk günden bu yana yardım ettiklerini söyleyen Ali Haydar bu durumu tek soruyla özetliyor: “Nerede devlet?” Böyle zamanlarda devletin olmayışını görmek büyük eksiklik olduğunu söyleyen Haydar, şunları ekliyor:
“Yardım sürecinde biz halkı gördük. Devleti göremedik. Yıkımın çevresi çok genişti. Çok yer yıkıldı bu yüzden devlette belki her yere yetişemedi ama yine de devletin bir bekçişi, bir askeri, bir polisi bulunmaz mı? Devletin en ufak faydasını göremedik. Nerede devlet? Yani o anda devlet gelsin her şeyimi bir anda halletsin diye beklemiyorsun zaten. Ama ilk dört gün devleti hiç göremedik. Dördüncü günden sonra geldiler. Ama halk her taraftan geldi. Her türlü yardım getirdiler. Halk, her türlü desteği bize verdi.”
Ali Haydar, devletin bir yıl içinde Adıyaman’ın yaralarının sarılacağına dair verdiği vaatlerin çoğunluğunu yerine getiremeyeceğini düşünüyor. Hükümet değişse de söylenenlerin yapılamayacağını düşünen Haydar, “Bizlere konteyner verirler. Kimine ev yaparlar. Yani Türkiye’nin kaderidir bu. Tanıdıklar, siyasi çevreler onlara ev yaparlar. Herkese yapacaklarını sanmıyorum” diyor.
“Bu ülkede siyasi rantların önüne geçilirse bu ülke hemen yükselir”
Maraş merkezli yaşanan iki büyük depremin ardından 15 Şubat günü Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun yaptığı açıklamaya göre Adıyaman’da toplam bin 485 bina yıkıldı. Bu kadar ağır hasar alan bir şehrin kolay kolay düzelmeyeceğini belirten Ali Haydar, bu koşullardan bir nebze de olsun kurtulabilecekleri bir yaşam alanı istediğini dile getiriyor.
Türkiye’nin her açıdan güçlü bir ülke olduğunu vurgulayan Ali Haydar, bu kadar güçlü olmasına rağmen deprem günü niye ortaya çıkmadıklarını sorguladı. Haydar, devlete deprem sonrası geç kalmalarına ilişkin de şunları söylüyor:
“Devlet dört gün boyunca neredeydi? Gerçekten burası sıradan bir ülke değil ki. Yani güçlü bir ülke. Ama depremde bu güçlü ülke neredeydi? Niye çıkmadı? AKUT’u var, AFAD’ı var, ordusu var, polisi var, her şeyi var. Türkiye gerçekten güçlü bir ülke. Öyle olmasaydı zaten bu ülke çoktan batmıştı. Dünyanın hangi ülkesi olursa olsun bu kadar yolsuzluğa dayanamaz çoktan çökerdi ama Türkiye güçlü bir ülke. Bu ülkedeki coğrafyanın güzelliği başka yerde yok. Biz onu da kötü kullanıyoruz. Başa gelen siyasetçi kendi için ranta çeviriyor. Bu ülkede siyasi rantların önüne geçilirse bu ülke hemen yükselir. Ama kim gelse başa bu ülkeyi kendi çıkarı için kullanıyor.”
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/34820
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Depremzede Ali Haydar: “Davarların kışlasında kaldık, halk her taraftan geldi ama ilk dört gün devleti göremedik”
Bir cevap yazın