Başkent’in sinema gecidi 34. Ankara Film Festivali başladı

Dünya Kitle İletişim Vakfı’nın düzenlediği 34. Ankara Film Festivalinin açılışı dün Kızılay Büyülü Fener Sinema Salonu’nda yapıldı. Çok sayıda ödülün sahibiyle buluştuğu törenin sunuculuğunu Ünsal Ünlü yaptı. Törenin katılımcıları arasında Ankara Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kemal Çokakoğlu, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Basın ve Enformasyon Bölüm Başkanı Stefano Fantaroni, Dünya Kitle İletişim Vakfı Başkanı İrfan Demirkol, Büyülü Fener Sinema Müdürü Nazlı Arıcı Gündüzalp, oyuncu ve yönetmenler vardı.

“Ankara’yı festivalle buluşturmak bir görevdir”

Ünsal Ünlü, törenin ilk dakikalarında Cumhuriyet’in 100’üncü yılını “İzinle kurmadığımız Cumhuriyet’i izinle kutlayamazdık elbette” diyerek kutladı. Ankara’yı Festivalle buluşturmanın önemine değinen Ünlü, “1988’den beri devam eden bu festivalde hiçbir zaman sinemanın ilkelerinden ödün vermedik. Bu yıl özellikle vermedik. Bizim için Ankara’yı festivalle buluşturmak bir görevdir” dedi. Ünlü’nün konuşmasının ardından 34. Ankara Film Festivali’nin fragmanı izlendi.

Fragman gösteriminin ardından Festival’e destek veren Büyülü Fener Sinemaları adına Büyülü Fener Sinema Müdürü Nazlı Arıcı Gündüzalp, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu adına Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Basın ve Enformasyon Bölüm Başkanı Stefano Fantaroni ve Ankara Belediyesi adına Ankara Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kemal Çokakoğlu’na teşekkür plaketleri verildi.

Bu yıl Sanat Çınarı Ödülü Ressam Mustafa Ayaz’a, Vakıf Özel Ödülü Oyuncu Merve Dizdar ve Yönetmen Burak Çevik’e, Kitle İletişim Ödülü Müzisyen Cahit Berkay’a ve Aziz Nesin Emek Ödülü Oyuncu Nur Sürer’e verildi. Ayrıca Ulusal Uzun Proje Geliştirme Desteği Yarışması ödülü de Nazlı Elif Durlu’nun oldu.

Ankara’da yetişmiş ve Ankara’ya değer katmış sanatçılara verilen Sanat Çınarı ödülü Ressam Mustafa Ayaz’a verildi. Ödülü Ayaz’ın kızı Nilay Ayaz’a Ressam Habip Aydoğdu taktim etti. Nilay Ayaz yaptığı teşekkür konuşmasında “Ayaz şöyle diyor ‘Ben Atatürk ilke ve inkılapları sayesinde Mustafa Ayaz oldum. Onun kurduğu Köy Enstitüleri olmasaydı ne Mustafa Ayaz ne de Mustafa Ayaz Müzesi olacaktı’” diye konuştu. Ayaz, konuşmasında sanatın önemine değinerek “Sanatın olmadığı bir yerde aydınlık, adalet ve bağımsızlık olamaz” dedi.

Dizdar: “Bizim sektörümüzün eğlence sektörü olarak anlaşılmasını istemiyorum”

Cannes Film Festivali’nde “Kuru Otlar Üstüne” filmindeki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Ödülü alan Merve Dizdar, Vakıf Özel Ödülü’ne layık görüldü. Dizdar, ödülü Vakıf Genel Kurulu Üyeleri Nihan Gider Işıkman, Ruken Öztürk ve Hacer Koç Yıldız’dan aldı. Dizdar, teşekkür konuşmasında şunları söyledi:

“Bizim sektörümüzün eğlence sektörü olarak anlaşılmasını istemiyorum çünkü burası kendimi var ettiğim yer. Burası ruhumun gıdası. Bu yüzden zor ve iyi zamanlarımda yaptığım tek şey çalışmak. Çehov ‘Bizi çalışmak kurtarır’ der. Daha da başka bir şey bilmiyorum”

Berkay: “Sansür ve otosansür sinemanın özgür ruhunu ortadan kaldırıyor”

Cahit Berkay, Kitle İletişim Ödülü’nü Dünya Kitle İletişim Vakfı Başkanı İrfan Demirkol’dan aldı. Konuşmasında sinema sektöründeki sansür ve otosansüre değinen Berkay “Sansür ve engellemeler çok ortada gözüken engellemeler ancak bir de gizli bir sansür, otosansür var. Bu engellemeler sinemanın özgür ruhunu tamamen ortadan kaldırıyor. Baskılara ve engellemelere boyun eğmeyen herkesi yürekten selamlıyorum” diye konuştu.

“1979 yılından sonra ülkenin sıkıntıları bizi bir araya getirdi”

Aziz Nesin Emek Ödülü’nü İrfan Demirkol’dan alan Nur Sürer, konuşmasında Aziz Nesin’e değinerek şunları söyledi:

“Ben çok şanlı bir oyuncuyum. 1979 yılından sonra ülkenin sıkıntıları bizi yazar, şair ve sanatçılarla bir araya getirdi. 12 Eylül’den sonra Aziz Nesin’le tanıştım. Sayısını hatırlayamadığım kadar eyleme gittik. Onun adını taşıyan bir ödül aldığım için çok mutluyum. Nesin hayatını yüzlerce kitap ve yoksul çocuğa adadı. En sonunda Sivas Katliamından kurtulan bir adamdan bahsediyoruz. Aziz Nesin’in mezarı yok çünkü mezar istememiş. Nesin ‘sadece çocuklar üzerimde gezinsin’ istemiş. Aziz Nesin’in mezarı yok ama onu bütün Türkiye tanıyor ve Dünya’da kitapları en çok çevrilen üçüncü yazar.”

“Bu Festival bize Mahmut Tali Öngören ve Aziz Nesin’den emanettir”

İrfan Demirkol, bu yıl Festival’in yapılış aşamasında karşılan zorluklar hakkında konuştu. Demirkol, Ankara Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’na günler kala yarışmadan çekilen beş film hakkında “Yapmamaları gerekirdi. Bu durumu bütün sinema camiası da böyle yorumladı. Çekilme kararı etik olarak yanlıştır” dedi. Karşılaşılan sıkıntılara rağmen Festival’i düzenlemek için çok uğraştıklarını söyleyen Demirkol “Bu Festival bize Mahmut Tali Öngören ve Aziz Nesin’den emanettir. Biz bu festivali yapmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Berkay: “Sanat ne kadar engellere maruz kalıyor olsa da bir yolunu bulup halka ulaşıyor”

Cahit Berkay, son 20 yılda sanatın maruz kaldığı baskıları Görünüm’e değerlendirdi.  Berkay, demokrat ülkelerde sanatta engellemelerin olmadığını söyleyerek şunları ifade etti:

“Sinema sektöründeki baskının sonu gelecekmiş gibi görünmüyor. Sanatın üzerinde her zaman baskı vardı. Demokrat ülkelerde böyle baskılar yaşanmıyor. Türkiye’de engellenen birtakım sanat faaliyetlerinin olması bizim ülkemizdeki baskıları çok açık gösteriyor. Kendimi bildim bileli sanata maruz bırakılan sansür olayı var. Müzikte şu an çok yoğun engellemeler var. Festivaller yasaklanıyor.  Halkın özgür sanatla buluşması kadar doğal bir şey yoktur. Sanat ne kadar engellere maruz kalıyor olsa da bir yolunu bulup halka ulaşıyor. Sanatı baskılar altında bırakanlar bugün belki başarılılar ama yarın başarılı olamayacaklar.”

34. Ankara Film Festivali, 2-10 Kasım 2023 tarihleri arasında Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda yapılacak gösterimlerle devam edecek. Festivalin ödül töreni ise 10 Kasım Cuma akşamı düzenlenecek.