ADOG, Emre Yatar geleneğini sürdürüyor
Gönüllü sporcuların çabalarıyla 2004 yılında kurulan Anadolu Doğa Grubu (ADOG), Emre Yatar geleneğini her yıl sürdürmeye devam ediyor.
Salim Erdal’ın başkanlığını yürüttüğü ADOG, 2010 yılında kaybettikleri arkadaşları Emre Yatar’ın ismini yaşatmak için, Ankara Emeklidede Tepesi’nin zirvesine O’nun ismini vererek, her yıl “Emeklidede Tepesi Emre Yatar Zirvesi” yürüyüşünü gerçekleştirmeye devam ediyor. Ayrıca ADOG, programlarında yürüyüş, tırmanma, kayak ve dağcılık faaliyetlerinin yanı sıra oryantring faaliyetlerini de gerçekleştirerek, sosyal sorunlara da değinmeye devam ediyor.
Bugüne kadar dağcılık sporuyla tanışmalarının tesadüfler sonucu gerçekleştiğini belirten Erdal, “Dağcılık sporuyla 2002 yılında tesadüf eseri tanıştık, bir takım tesadüfler bizi ADOG’u kurma aşamasına getirdi. Kulüp programımıza yürüyüş, tırmanma, kayak ve dağcılık gibi faaliyetleri ekledik. Aslında inşaat mühendisi olmamıza rağmen, sporla iç içeyiz ve bu vesileyle de çalışmalarımız hızla sürüyor” dedi
“Yürüyüşlerimizde yarışma değil dayanışma ortamı sağlıyoruz”
İnsanları iş hayatının verdiği sıkıntılardan arındırmak için haftasonları yürüyüş programları gerçekleştirdiklerinin altını çizen Erdal, onları öncelikle stresten kurtarmaya çalıştıklarını, doğayla bütünleştirerek katılımcılar arasında bir yarışma ortamı sağladıklarını belirtti. Bu ortam sayesinde insanların dayanışma ve hoşça vakit geçirmenin yanısıra piknikçilikten uzak ciddi anlamda bir spor organizasyonu gerçekleştirdiklerini de söyledi. Erdal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sporcularımıza kalori harcamaları gerektiğini empoze ediyoruz. Bu yüzden de bazı kişiler kaçıp gidiyor. Onlar piknik tarafına gittiği için burada biraz zorlanıyoruz. Esas amaç spor ve kalori yakmaktır. Bu düşünce ön plândadır. Her yürüyüşte 1000 kalori enerji harcıyorsunuz. Toplam öğünde aldığın enerjiyi sarf ediyorsun. Ciddi bir enerji harcamasında vücudun güçsüz kalması da var. Bu konuda sporcularımızı uyarıyoruz. Tekrar kilo almamak kaydıyla ciddi bir beslenme de gerekiyor” dedi.
“Bizim amacımız hastaneye giden hasta sayısını azaltmak”
Dağcılık sporuyla birlikte hastaneye giden hasta sayısını azaltmak amacında olduklarını belirten Erdal, böylece ekonomiye büyük katkılarının olacağını söyledi. Ayrıca dünyada en fazla hasta sayısı olan ülkelerden biri olduğumuzu da ifade eden Erdal, kendilerinin en büyük ilaçlarının doğa olduğunu ve doğada yürümek, temiz hava almak, o güzellikleri yaşamak, paylaşmak ve dayanışmak gibi bir misyonlarının olduğunu da kaydetti.
Bu sporu gerçekleştirirken dağcılıkla ilk kez tanışan insanların eğitimlerine önem verdiklerine işaret eden Erdal, öğrencilerinin eğitimleri için Türkiye Dağcılık Federasyonu (TDF) ile koordineli çalıştıklarını söyledi. Erdal verilen eğitimlerin konusunda şunları ekledi: “Bizim yaptığımız işler, hazırladığımız programlar eğitim olarak yorumlanabilir. Yürüyüş gerektiren sporlarda neler yapılmalı, nelere dikkat edilmeli, kıyafet seçimi nasıl olmalı ve dağdaki riskler nelerdir? Biz bunların eğitimini ve bilincini sporcu arkadaşlarımıza veriyoruz. Deneyimli bir kadro oluşturmaya çalışıyoruz. Böylece hem onlar deneyim sahibi olacaklar hem de biz kulübümüzün işlerliği ve geleceği açısından hiçbir sıkıntıya düşmeyeceğiz.”
“Hayalimiz, Ağrı Dağı’nda bütün ülkelerin pankartını açmaktı ”
Avrupa Birliği (AB) desteğiyle gençlere yönelik bir proje gerçekleştirdiklerini belirten Erdal, proje sürecini şöyle anlattı:
“Enteresan bir projeydi. Biz gençliğin şiddetten arındırılması ile ilgili olarak, Türkiye kanadında ADOG, Yunanistan ve Bulgaristan ile birlikte üçlü bir projeye katılımcı olarak girdik. Barış mesajları vermek açısından böyle bir projeyle Ağrı Dağı’nda bütün ülkelerin pankartını açmak, benim hep hayalim olan bir şeydi. Türkiye’nin en yüksek noktada olmasını istemiştim. Bu proje çok rağbet gördü. Çalışmamız İngilizceye çevrildi ve gönderildi. Bir merkezde değerlendirildi. Burada pilot olan Yunanistan’dı. 50 proje arasında 10 kişi gidecekti. Bizim projemiz 11’inci oldu. 0.50 puanla bunu projeye katılma hakkını kaybettik. Şansımızın yaver gitmemesinden kaynaklandı. Sivil toplum örgütü olarak bu projelere her zaman açığız. Zaman buldukça katılımcı olarak kendi üyelerimizden, ileride çalışmak isteyen arkadaşlarımıza kapımız her zaman açık olacaktır. AB de böyle faydalı işler için kredi veriyor. Zaman buldukça da böyle çalışmalar sürdürebiliyoruz.”
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/412
Yol: Ana sayfa » Yazılar » ADOG, Emre Yatar geleneğini sürdürüyor
Bir cevap yazın