Ortadoğu konferansında Türkiye tartışıldı

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde (İLEF) düzenlenen “Ortadoğu’yu İnşa Etmek: Medya, İdeoloji ve Kültür” konferansının üçüncü oturumu Mahmut Tali Öngören (MTÖ) Sinema Salonu’nda saat 13.30’da başladı. “Türkiye Üzerine Yürütülen Tartışmalar” başlıklı oturumun moderatörlüğünü Doç. Dr. Mustafa Kemal Bayırbağ yürüttü. Oturumda İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Burcu Kaya Erdem, İLEF’ten Doç. Dr. Gülseren Adaklı ve Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Arş. Gör. Hülya Eraslan sunum yaptı.

Erdem: “Türkiye ne tam Batılı ne de Doğulu olabildi”

Yrd. Doç. Dr. Burcu Kaya Erdem

İlk olarak Ortadoğu ve ötekileştirme üzerine çalışan Yrd. Doç. Dr. Burcu Kaya Erdem “Ortadoğu’yu Ötekileştirme Aracı Olarak Öfemizm” başlıklı sunumunu yaptı. Erdem, sunumunda “Dünya tarihi kendisini Doğu ve Batı diye tam ortasından ikiye bölen bir çatlağın tarihi midir? Bu çatlağı kim nasıl tanımlamaktadır?” soruları üzerinde durdu. Çalışmalarında Türkiye’nin ne tam Batılı ne de Doğulu olabildiğini belirten Erdem şunları söyledi: “Türkiye, Arap Baharı ile birlikte Batı’nın da onayladığı yeni bir Ortadoğu politikasındaki haritada yerini aldı. Bu haritada kendisine Ortadoğu’nun hamisi ve seküler İslami kimliğiyle de yeni kurulacak iktidarlar için rol model misyonu biçildi.” Erdem, medyadaki öfemizm ve disfemizmi haber örnekleriyle açıkladıktan sonra sunumunu bitirdi.

Doç. Dr. Gülseren Adaklı

Adaklı: “Medya da cinayetin içindeydi”

Bir sonraki konuşmacı Doç. Dr. Gülseren Adaklı “Nefret Söylemi Çalışmalarında Metodolojik Sorunlar” başlıklı sunumu yaptı. Bir nefretin salt belli ifadelerle sunulması gerekmediğini söyleyen Adaklı, Hrant Dink’in öldürülmesi konusunda “Bir dizi ihmal, nefret dolu eylem ve elbet medya da bu cinayetin içindeydi” dedi. Medya kuruluşlarındaki nefret söylemlerinden örnekler gösteren Adaklı “Nefret söylemi ile mücadele edilecekse milliyetçi önyargılara bakmak gerekir” sözleriyle konuşmasına son verdi.

Eraslan: “Ermeni basını Osmanlı’da önemli bir yere sahipti”

Arş. Gör. Hülya Eraslan

Arş. Gör. Hülya Eraslan “Katolik Ermeni Cemaatin Yayın Organı Mecmua-i Akhbar (1884-1914) ve Sansürün Kaldırılışının Temsili”  başlıklı son sunumu yaptı. Sunuma başlamadan önce Osmanlı Ermeni basını hakkında bilgiler veren Eraslan, Katolik bir Ermeni gazetesinin sansürün kaldırılışını nasıl karşıladığından bahsetti. Eraslan, Ermeni basınının Osmanlı basını içinde önemli bir yere sahip olduğunu söyledikten sonra “19. yüzyılın yarısından itibaren iki dilli bir gelişme gösteriyor. Osmanlı basınında yirmiyi aşkın Ermeni harfli Türkçe gazete çıkarılması Ermenilerin Osmanlı basınındaki önemini ortaya koymaktadır” sözleriyle sunumunu bitirdi.

Konuşmacıların sunumlarını bitirmesinin ardından moderatör sözü salona bıraktı. Gelen sorular tartışılmasının ardından oturum sona erdi.