Vakıflar Genel Müdürlüğü Suluhan’a sahip çıkmıyor

Fotoğraf: Mert Gökhan Koç

Ankara’nın eski yapılarından biri olan Suluhan, restorasyondan sonra bambaşka bir kimliğe büründü. Geçmişte ticarethane olarak kullanılan Suluhan, modernleşme çabalarının sonucu olarak bir pazar hâline geldi. Tarihi kimliğin bir parçası olması beklenen 300 yıllık bir yapı, günümüzde amacı dışında ve yıpranmaya meyilli bir şekilde kullanılıyor.Han, Roma Dönemi’nde en parlak dönemini yaşayıp av şenlikleri ve gladyatör oyunlarına sahne olmakla beraber günümüzde 110 dükkânıyla takı, boncuk, yapay çiçek, hat sanatı, çini, ahşap tasarımına kadar geniş bir yelpazeye ev sahipliği yapıyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Tunçer, “Şimdiki Karum, Migros, Armada ne ise, Suluhan da Osmanlı Dönemi’nin o kadar önemli bir ticaret merkeziydi” dedi.

Han ne kadar korunuyor?

Han yönetiminden sorumlu Ahmet Özdemir, tarihi dokunun korunması için uyulması gereken bir yönetmelik olduğunu belirtti. Özdemir, dükkândaki malzemelerin koku ve yanıcı madde içermemesi gerektiğini ve boyama, tadilat gibi işler için esnafın müdahalesinin yasak olduğunu ifade etti. Bununla ilgili yönetmelikte, binayı esnaf ve kullanıcılardan koruma politikalarının bulunduğunu da sözlerine ekledi. Teşhir edilen ürünlerin dokuya zarar vermeyeceğini savunan Özdemir, gerektiğinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yasal işlem başlatacağını vurguladı.

“Vakıflar için mümkün değil”

Şehir ve Bölge Plancısı Akın Atauz ise dünyanın birçok ülkesinde ve kentinde tarihi yapıların uygun bir biçimde kullanıldığını söyledi. Bunlarla ilgili en iyi örneklerin, İtalya, Yunanistan, Hırvatistan ve diğer birçok Avrupa ülkesinde bulunduğunu belirten Atauz şunları söyledi: “Sorun, esnafın bu binayı kötü kullanıyor olmasından çok binanın sahibi durumundaki Vakıf Yönetimi’nin, savruk ve özensiz bir işletmecilik anlayışına sahip olmasıdır. Esnaf ister istemez para kazanmak peşinde olabilir ve kentin tarihini korumak onun için ikinci planda kalabilir. Oysa Vakıflar için böyle olması mümkün müdür?”

“Vakıflar, denetlemelerle kontrolü elinde tutma çabasına içinde olmalıdır”

Suluhan esnaflarından Mustafa Keskin, ürünlerin satılması için tanıtımın gerekliliğini ve bunun için sergilemenin zorunlu olduğunu belirtti. Teşhir edilen ürünlerin yapıya zarar vermediğini ve bunun için çabaladıklarını söyleyen Keskin, bu yönde asıl görevin Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olduğunun altını çizdi. Keskin, bu gibi yapıları ekonomik bir şekilde işletmenin, mimari ya da tarihi değeri olduğunu vurguladı. Yönetimi vakfa ait olan eski eser yapıları muhafaza ve imar etmenin, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün en önde gelen görevlerinden birisi olduğunun altını çizen Keskin, “Bu konuda genel müdürlük daha duyarlı ve özenli davranmalı. Handa ticaret yapılmasından sorumlu Vakıflar Genel Müdürlüğü denetlemelerle kontrolü elinde tutma çabası içinde olmalıdır” şeklinde konuştu.