Dekan açıkladı: ‘İLEF Cebeci’de kalıyor’

Fotoğraf: Salih Kaplan

Prof. Dr. Eser Köker’in emekli olmasının ardından yapılan eğilim yoklaması sonucu Prof. Dr. Ruken Öztürk Dekan, Doç. Dr. Gökhan Atılgan ve Yrd. Doç. Dr. Jale Özata Dirlikyapan da Dekan Yardımcısı oldu.

Yıllardır öğrenci ve akademisyenlerin kafasında soru işaret olarak kalan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin (İLEF) Gölbaşı’na taşınacağı söylentileri hakkında kesin konuşan Öztürk, “Dekanlığım süresince bu konuyu tamamen kapatmak istiyordum, amacım buydu. Hatta Rektörlükten iyi işaretler alıyoruz. Biz istediğimiz sürece Cebeci Kampusu’nda kalacağız. Daha ileri giderek Cebeci’de bizim ihtiyaçlarımıza uygun yeni bir binanın yapılabileceği konusunda bir müjde bile aldığımızı söyleyebilirim, böylece Gölbaşı sorunu bir daha açılmamak üzere kapandı” diyerek öğrencilerin yüreğine su serpti.

“Spekülasyonlardan uzak durmalıyız”

Gölbaşı’nda binanın hazır olduğunu, oradaki olanakların daha kapsamlı olacağı hakkındaki iddiaların ise dedikodudan ibaret olduğunu söyleyen Öztürk, geçmiş yıllardan kalma bu konunun artık konuşulmaması gerektiğini gerekçeleriyle beraber şöyle açıkladı: “Ankara Üniversitesi’nde genel olarak bir mekan sorunu var. Mekan hiç değişmediği için fakülteler içeriden büyüyor ve artık sığmıyor. Mekan sorunu bence kampüste var, onu da aşmak farklı düzenlemeler yapılarak mümkün olabilir. Ortak kütüphane kullanmak gibi. Rektörlük bu konuda Fakültelerle uyumlu çalışıyor. Dekanlık olarak biz de yönetimin bir parçasıyız. Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’in de bu anlamda yeni yıla birkaç gün kala gelip öğretim üyelerine hangi mekanı istiyorsak orada kalacağımız konusunda ve yeni mekanla ilgili bilgiler vermiş olması çok önemli. Sorun yokken de spekülasyonlardan uzak durmak gerektiğini düşünüyorum.”

“Sosyal bilimler fakültelerini ayırmamak lazım”

ATAUM’un arkasında yeni bir binamız olması için yönetim olarak ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen Öztürk, “Burada birkaç yıl önce taşınma gündeme geldiğinde bir komisyon raporu hazırladık, ben de bu komisyonun içinde yer aldım. Sosyal bilimler fakültelerini birbirinden ayırmamak gerekiyor. Öğretim üyeleri, ders programları iç içe geçmiş durumda. Buradaki dersten çıkıp Siyasal’a giden öğrenci sayısı gittikçe artıyor. İletişim Fakültesi’ni Gölbaşı’na taşımak demek, soyutlamak anlamına gelir. İçine kapalı hale geliriz. Akademik nedenlerle gitmememiz gerekiyor. 90’lı yıllarda bazı hocaların aklına gelen fikirler bunlar, ama zaman çok değişti, teknoloji gelişti. Küçük mekanlarda da teknolojik yenilikler yapılabilir. Rektörlüğün sayesinde bu kampusta artık bize uygun yeni bir bina için çalışmalara başladık.”

Etkinlikten etkinliğe İLEF

Son yıllarda ulusal ve uluslararası toplantıların sayılarını artırmak, büyük öğrenci kongresi yapmak, festivallere ev sahipliği yapmak için çalışacaklarını, hangi etkinliğe katılsak diye düşünülecek günlerin geleceğini belirten Öztürk, “Daha aktif bir fakülteye zemin hazırlamak, bu tür etkinlikleri artırmak gerekiyor” dedi.

Teori-pratik dengesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Öztürk, “Yetenek elbette önemli. Ancak teorik bilgi ne kadar iyi verilirse, bunun pratiğe yansıması da o kadar iyi olacaktır. Öğrencilerden isteğim bizi sömürmeleri. Hep daha fazlasını istesinler, istedikten sonra herkese yol açık” dedi. İLEF kadrosunun genç, küçük ama çok zengin bir ekip olduğunu söyleyen Öztürk, başka fakültelerde bu ekibin kitaplarının okutulduğunu, gelecekte öğrenciyle işbirliği içinde daha geniş çalışmalar yapılacağını ve İLEF’i daha da hareketlendirmeyi hedeflediğini belirtti.