31 Ekim 2024, Perşembe - 17:45

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

SesSensin Video Aktivizmi Atölyesi STK’larla buluştu

Tarih: 24 Mayıs 2016

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 202

Alternatif Bilişim Derneği tarafından 13-14- 15 Mayıs tarihlerinde SesSensin Video Aktivizmi Atölyesi yapıldı.

Sivil Düşün AB Programı desteğiyle, Alternatif Bilişim Derneği tarafından SesSensin Video Aktivizmi Atölyesi düzenlendi. Birçok STK üyesinin katıldığı etkinlik 13-14-15 Mayıs tarihlerinde Redaksiyon Kültür Merkezi’nde yapıldı.

Etkinlik Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mutlu Binark ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Elemanı Arş. Gör. Tuğrul Çomu’nun Alternatif Bilişim Derneğini tanıtmasıyla başladı. Tanıtımın ardından sözü alan İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Gülüm Şener ve Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Perrin Öğüt video aktivizmin kuramsal ve kavramsal çerçevesi hakkında konuştu.

Gülüm Şener, sunumuna video aktivizmin tanımını yaparak başladı. Video aktivizmin tanık olunan haksızlıkları belgelemek ve ana akım medyanın oluşturduğu dilden uzaklaşarak “iktidara kafa atmak” olduğunu söyleyen Şener, video aktivistlerin gazeteciliğinin kodlarını kullandığını ancak gazetecilikten farklı olarak eylem amaçlı yapıldığını söyledi. Şener, taşınabilir kameraların çıkmasıyla video aktivizmin önünün açıldığını, marjinalleştirilen ve sesini duyuramayanların da kendi seslerini duyurabilme imkânı bulduklarını ifade etti.

Fotoğraflar: Petek Ersoy

Fotoğraflar: Petek Ersoy

Ögün Emre: “Video aktivistlerin çektikleri görüntüler birçok yerde isimsiz olarak paylaşılıyor, açıkça bir telif hakkı ihlali var”

Video aktivistlerin ‘sadece’ video çekmesinin diğer eylemciler arasında hiyerarşik olarak alt sıralarda bırakılmalarına gerekçe olarak gösterildiğini söyleyen Perrin Öğün Emre, eylemcilerinin öne sürdükleri düşüncenin aksine video aktivistlerin kamerayı kontrol etmeye çalışırken hem polislerden hem de eylemcilerden gelebileceklerden korunmak için çaba sarf ettiğini kaydetti. Öğün Emre, “Video aktivistlerin çektikleri görüntüler birçok yerde isimsiz olarak paylaşılıyor. Açıkça bir telif hakkı ihlali var. Ancak hak ihlalini kovalaması gerekenler videoların daha çok kişiye ulaştığı düşüncesiyle bunun peşine düşmüyor” ifadelerini kullandı.

İkinci oturumda Avukat Faruk Çayır, video aktivizmin hukuki boyutu ile ilgili konuştu. Video aktivizm çerçevesinde görsel işitsel malzemenin üretim ve paylaşım süreçlerinde yaşanabilecek hukuki problemlerden bahseden Çayır, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili kanun maddelerini gösterdi. Çayır ayrıca, kişiye telif hakkı ihlalinden kaynaklı bir soruşturma açıldığındaki süreci ve yapılması gerekenleri anlattı.

Bir sonraki oturumda Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nihan Gider Işıkman videonun üretimi hakkında bir sunum yaptı. Gider Işıkman’ın videoda anlatım teknikleri, temel çekim teknikleri, ses, kurgu ve aplikasyonları anlattığı sunumun ardından

Witness ile birlikte çalışan Orta Doğu ve Kuzey Afrika kıdemli program koordinatörü Raja Althaibani’nin sunumuna geçildi.

Dünya video aktivizm örneklerinin izlenildiği, içeriksel ve teknik okunmanın yapıldığı etkileşimli sunumda Althaibani, etik kodlara değindi. Althaibani, dolaşıma sokulan videolarda yer verilmesi gereken ögelerden bahsetti, bu ögeler olmadığında videonun nasıl anlaşılmaz ya da manipüle edilebilir olduğunu çeşitli uygulamalarla katılımcılara gösterdi.

raja

İnce: “Video eylemcinin çektiği görüntüler, eylemi yeniden üretir”

Atölyenin ikinci günü “karahaber.org”dan Oktay İnce’nin Türkiye’de video aktivizm başlıklı sunumuyla başladı. İnce, video eylemcinin kullandığı kameraların ileri teknoloji olmasındansa taşınabilir olmasının önemli olduğunu söyledi. “Video eylemcinin kamerası eylemcinin yanında durur, polise karşı bakar” diyen İnce, basın kamerasının ise polisin arkasında durduğunu ve bunun da sadece eylemcilerin saldırgan olarak görünmesine sebep olduğunu ifade etti.  İnce, “Video eylemcinin çektiği görüntüler, eylemi yeniden üretir” dedi.

“Türkiye’den video aktivizm kolektifleri: deneyim paylaşımı” başlıklı bir sonraki oturumun ilk konuşmacısı “seyrisokak.org” ekibinden Sibel Tekin’di. Tekin, kamerayla gittiği bir eylemde kamerayı yaşananları belgelemek için kullanabileceğini düşündüğünü, video aktivizme bunun üzerine başladığını söyledi. Video aktivizme yönelmesiyle Seyr-i Sokak’ı oluşturduğunu kaydeden Tekin, eylem videolarında eylemcilerin yüzünü blurlamanın eylemin etkisini düşürdüğünü belirtti.

Oturumun bir sonraki konuşmacısı Kamera Sokak’tan Kazım Kızıl ilk olarak, video aktivizme Gezi zamanında Okmeydanı’nda çekim yapmasıyla başladığını ifade etti. Video aktivizmin teknik ve iletişim kısmına değinen Kızıl, bir video aktivistin çekim yaparken ihtiyacı olabilecekleri anlattı. Kızıl, video aktivizmin sadece büyük çaplı olaylarda değil, kişinin yaşadığı semtte hak ihlallerini gösteren çekimler yapılarak da olabileceğini söyledi.

Çelikaslan: “Videolarda tehlikeli gördüğümüz yerleri silmek zorunda hissettik ve otosansür uyguladık”

Üçüncü oturumda “bak.ma”nın kurucularından Özge Çelikaslan  konuştu. Çelikaslan, montajsız videoları yükleyebilecekleri güvenlikli bir platform arayışında olduklarını, bak.ma dijital arşivini de bu amaçla kurduklarını söyledi. Montajsız videoları yüklerken eylemcilerin yüzlerini gösterme konusunda çelişkide kaldıklarını belirten Çelikaslan, “Avukatlarla yaptığımız görüşmeler sonucunda videolarda tehlikeli gördüğümüz yerleri silmek zorunda hissettik ve otosansür uyguladık” dedi.

katılımcılar kendi videolarını çekti

Katılımcılar kendi aktivist videolarını kurguladı

İkinci gün etkinlikleri temel çekim ve kurgu uygulamasıyla devam etti. İki gruba ayrılan katılımcılar kendi aktivist videolarını kurguladı. İlk grup “Seks işçiliği nedir?” başlıklı bir video ikinci grup ise anadillere özgürlük temalı bir video hazırladı.

Etkinliğin son günü “video aktivizmde etik” sunumlarıyla başladı. Raja Althaibani, sosyal medyadaki enformasyon paylaşımının televizyon ve gazetedeki gibi kontrol edilemediğini, denetimin tek tek kişiler tarafından yapıldığına dikkat çekti. Althaibani, bir videoyu yüklerken sadece kamu yararını değil aynı zamanda videolardaki kişilerin güvenliğini de göz önünde bulundurmak gerektiğini söyledi. “Özellikle cinsel saldırı, işkence ve çocuklarla ilgili videolar paylaşıldığında kurbanlar yeniden kurbanlaştırılabiliyor. Böyle bir durumda kurbanların yüzlerinin gösterilip gösterilmemesine dikkat edilmeli” diyen Althaibani, saldırganlarının birçoğunun propoganda amaçlı şiddet videoları paylaştıklarını bunların paylaşılması halinde onların propogandasına destek verilmiş olacağına dikkat çekti.

 

Ayparlar: “Medyada çarpıtılan haberleri çarpıtmak için Paper Tiger TV’yi kurduk”

Bir sonraki konuşmacı Paper Tiger Tv’den Merve Ayparlar’dı. Ayparlar, video aktivizmin politik bir tercih olarak tanık olmak anlamına geldiğin söyledi. Tanıklığı sadece görgü tanıklığı değil duygu tanıklığı olarak kullandığını belirten Ayparlar, “Medyada çarpıtılan haberleri çarpıtmak için Paper Tiger TV’yi kurduk” dedi. Ayparlar ayrıca, video aktivistin evrensel bir kodla mı yoksa mikro konumlardaki hikâyeleri temel alarak mı ilerlediğini tartıştı.

Atölyenin son konuşmacısı Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülsüm Depeli, video aktivizmde ifade özgürlüğü ve etik başlığında konuştu. Depeli, video aktivizmi konusunu Türkiye örneği üzerinden ele aldı.

Atölye, STK’ların video aktivizm deneyimlerini paylaştıkları forum bölümünün ardından katılım belgelerini almalarıyla sona erdi.

 

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/11593
Yol: Ana sayfa » Yazılar » SesSensin Video Aktivizmi Atölyesi STK’larla buluştu

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat