Amreeka filminin yönetmeni Cherien Dabis İLEF’teydi

Amerika’da büyüyen Filistinli yönetmen Cherien Dabis, eski Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin’in yakalanması sürecinde Amerika’da yaşayan Arapların gözünden “Amerikan Rüyası”nın ne ifade ettiğini konu alan “Amreeka” adlı filminin söyleşisini Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde gerçekleştirdi. Filmde politik noktalara değinmek istemediğini belirten Dabis, filmi çekmesindeki tek amacının Filistinlileri insanileştirmek olduğunu vurgulayarak filmin orijinalliği açısından diğer filmlerden kolaylıkla ayrıştırılabileceğini söyledi. Filmi çekerken yaşadıkları sıkıntılara değinen Dabis, sekiz ay boyunca oyuncu seçimi sırasında oyuncu ekibini oluşturmak için Kanada, Fransa, ABD ve Filistin arasında seyahat ettiğini anlattı.

Filmi çekmesinde yaşadığı olayların etkisi çok

Amerika’da yaşayan bir Filistinli olarak çocukluğunda yaşadığı sorunlara değinen Dabis şöyle konuştu: “İlk kez Filistin’e gittiğimde daha sekiz yaşındaydım ve bu küçük yaşımda anlayabildiğim bir şey vardı o da insanların bizi sevmediğiydi.” Bu olayın kendisi için travmatik bir tecrübe olduğunu söyleyen Dabis, en az 12 saat sınır kapısında bekletildikten sonra bebek kardeşi de dahil olmak üzere orada bulunan herkesi çırılçıplak soyup aradıklarını söyledi. Bu olaydan sonra babasının onları bir daha Filistin’e götürmediğini sadece yaz aylarında isterlerse Ürdün’e götürdüğünü anlatan Filistinli yönetmen, yaşadığı bu olayın kimliğini benimsemesi noktasında çok belirleyici olduğunu vurguladı. Filmi yapmaya karar vermesinde kendisini etkileyen iki olayın olduğunu vurgulayan Dabis şöyle devam etti: “Birincisi çocukken izlediğim Oz Büyücüsü filmiydi. Bu filmi izlerken şok olmuştum. Ben çokça hayal kuran bir insanım ve doğal olarak filmin yaratıcılığı beni büyülemişti. İkinci olarak Lübnan’lı yönetmen Ziad Doueiri’nin Batı Beyrut adlı filmi oldu. Nedeni ise bir Arap yapımı filmin ilk defa evrensel etkiye sahip olmasıydı. Filmin konusu ise etrafındaki bütün yıkıma ve kıyıma rağmen eğlenmeye çalışan bir çocuktu ve bu beni çok etkilemişti.”

“Filistinli kimliğimden dolayı siyasallaştırılmak istendim”

Türk sineması hakkında çok az şey bildiğini söyleyen Dabis, “Bunu söylerken de utanıyorum ama benim buraya gelmemdeki bir amacımda sizlerden görüş almak. Bildiğim bir Fatih Akın bir de Nuri Bilge Ceylan var. Fatih Akın aynen benim gibi, filmlerinde siyaseti ve politik olayları pek kullanmıyor.” diye konuştu. Son olarak da filmini neden siyasal içerikten uzak tutmaya çalıştığına değinen yönetmen Dabis, hayatı boyunca Filistinli kimliğinden dolayı siyasallaştırılmak istendiğini bu yüzden de filmini olabildiğince siyasal içerikten ayıklamaya çalıştığını söyledi. Filmini her ne kadar siyasal içerikten ayıklamaya çalışsa da filmin kendiliğinden siyasal bir içeriğe büründüğü sözlerine ekledi.