Festivaller sinemaya bakışı değiştiriyor

Film festivalleri günümüzde, kültür ve bilgi akışının gerçekleştiği, amatöründen profesyoneline kadar birçok insanın filmlerini sergileme imkanı bulabildiği, kültürel alanlar haline dönüştü. Ankara ise filmini izleyicilerle buluşturmak isteyen yönetmenler için önemli bir durak. Sinemaların geniş bir kitleye hitap ettiği bu dönemde, festival kapsamında gösterilen sınırlı filmler, 20 yıl öncesiyle kıyaslandığında, seyircinin niteliğinde belirgin bir kalite artışını sağlıyor. Sinema perdesinde her şey olup bitmişlik hali içerisindeyken, festivallerle birlikte etkileşimli katılım ortamı sağlandığını belirten, Beyhan Büyükyıldız, festivallerde izleyicilerin, oyuncular ve yönetmenlerle bir araya gelerek bire bir, dokunarak iletişim kurabildiğini söyledi.

Festivaller film tercihlerini etkiliyor

Festivallerine sadece uzun metrajlı filmlerin değil kısa metrajlı filmlerin ve belgesellerin de katılabildiğini bildiren Büyükyıldız, “Film festivalleri, amatör yönetmenlerin faydalanabileceği bir fırsat ortamıdır. Amatörler ünlü yönetmenlerle tanışıp onlara filmlerini izletebilme olanağına kavuşur” dedi. Festivallerin, insanların film tercihlerini etkilediğini vurgulayan Büyükyıldız, Ankara Film Festivali’nin esas amacının da bu olduğunu dile getirdi. Festivallerde gösterilen filmlerden özellikle yerli filmlere seyircinin ilgisinin arttığının altını çizen Büyükyıldız, “Festivaller insanlara film seyretmeyi ve sinema salonu içinde bulunmayı öğretiyor” diye konuştu. Ekip olarak öncelikle festivalin sonraki programını oluşturmaya çalıştıklarını bildiren Büyükyıldız, hangi festivalde hangi filmin ve hangi yönetmenlerin yer alacağına ilişkin çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Ankara Film Festivali’nde filmler belirli kriterlere göre seçiliyor

Yarışmaya katılan filmlerin ön eleme jürisi ve şartnamelere göre belirlendiğini söyleyen Büyükyıldız, “Bu jüri; akademisyenler, yönetmenler ve senaristlerden oluşuyor. Jüri yarışmaya katılacak filmlerin tamamını izliyor ve belirli kriterlere göre seçim yapılıyor” dedi. Büyükyıldız, seyircinin rahat bir şekilde film izleyeceğini ve ticari kaygısı olmayan gösterim ortamlarının yaratılacağını belirtirken, düşük bütçeli filmlerin seyirciyle buluşacağı en uygun alanların festivaller olduğunu dile getirdi. Festivallere filmini gönderen yönetmenlerin filmlerinin tartışmaya açıldığını söyleyen Büyükyıldız, geri bildirim alabildiğini ve bundan beslenebildiğini vurguladı.

Uzun zamandır Ankara Film Festivali’ni ve gösterilen filmleri takip eden Başkent Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema öğrencisi Şeyma Kaya, Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali ve İstanbul Film Festivali etkinliklerine katılarak film seyrettiğini, festivallerin gelecekteki iş hayatı için faydalı ortamlar olduğunu söyledi. Kaya, festivallere izleyici olarak katıldığını, bazı dönemlerde de gönüllü olarak çalıştığını belirtti. Ayrıca bu tarz ortamlarda bulunmayı sevdiğini, festivale gidip film izlemenin tadının normal zamanlarda sinemaya gidip film izlemekten çok farklı olduğunun da altını çizdi.

Festivaller şehre kültür katar

Film festivallerinin önemine değinen Şeyma Kaya, “Bence Ankara’nın en büyük film festivali Ankara Uluslararası Film Festivali’dir. Her şehrin bir festivali olmalı, bu tarz etkinliklerin şehri kültürel açıdan canlandırdığını düşünüyorum” diye konuştu.
Kaya, film festivallerinin sanatsal ve kültürel bir yapıya sahip olduğunu belirtirken, “Bu tarz organizasyonlarda filmle beraber yönetmen de görücüye çıkıyor, film ile düşünceleriniz arasında bağlantı kurabiliyorsunuz” dedi.

“Yönetmenlerle tanışma fırsatı buldum”

Sinemacı olmak isteyenlerin bu tarz ortamlarda yönetmenlerle tanışma fırsatı bulup, merak edilen sorulara cevap alabileceğini vurgulayan Şeyma Kaya, festivallerin, genç sinemacıları, film çekmeleri için heveslendirdiğinin altını çizdi. Film festivallerine gelen filmlerin belirli tarzları olduğunu söyleyen Kaya, sözlerine şöyle devam etti:“Kadın Filmleri Festivalleri’nde gösterilen filmleri herkes tercih etmez; ancak Ankara Uluslararası Film Festivali gibi kapsamlı bir festivali daha geniş kitlelere seslenir. Film festivalleri zor şartlar altında hazırlanır ve festivaller; yönetmelerin, filmlerini, hakkını vererek gösterilebileceği uygun sosyal etkileşim alanlarıdır. İki Dil Bir Bavul filminde yaşanan zorlukları, eksik malzemeleri, maddi sıkıntıları birebir filmin yönetmeninin ağzından Ankara Film Festivali’ndeki film gösterisinin ardından dinledim.”

Ankara Uluslararası Film Festivali’nde, gönüllü olarak da çalışan Kaya, kısıtlı bütçe ve zorlu imkanlarla çalışıldığını vurgularken, bu tür organizasyonlarda, elindekini en iyi şekilde kullanmanın çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.