İLEF Basın Baykuşlarının ilk konukları Yaşlı ve Soyer

İLEF Basın Baykuşları Topluluğunun düzenlediği etkinliğin konukları Can Soyer ile Fatih Yaşlı’ydı.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi (İLEF) Basın Baykuşları Topluluğu ilk etkinliğini gerçekleştirdi.

17.30’da başlayan etkinlik Medya ve Siyaset ile Sosyal Medya başlıkları altında yürütülen tartışmalarla geçti. Ekinliğe davet edilen konuklar Sol Gazetesi Editörü Can Soyer ile Yurt Gazetesi Köşe Yazarı ve aynı zamanda siyaset bilimci akademisyen Fatih Yaşlı idi.

Etkinlik moderatörü Ali Akkaya’nın topluluk ismi üzerine yaptığı açıklamalarla başladı. İLEF Basın Baykuşları isminin ilk olarak İLEF Medya Baykuşları olarak düşündüklerini kaydeden moderatör, medya kelimesinin kendilerine samimiyetsiz geldiğini, bu yüzden basını kullanmayı tercih ettiğini söyledi.

AKP’nin Misyonu 1923 Cumhuriyetini Yıkmak

Ardından konuşmasına başlayan Fatih Yaşlı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) üzerine çeşitli tespitlerde bulundu. AKP’nin merkez sağ siyasetin temsilciliğine rağmen, geldiği Milli Görüş geleneğiyle birlikte Siyasal İslam’ı da içinde barındırdığına vurgu yapan Yaşlı, “AKP’nin misyonu” üzerine şunları söyledi: “AKP’yi kendisinden önceki diğer merkez sağ partilerden ayıran çok temel çok temel bir özellik var. O da şu: AKP’nin esas olarak üstlendiği Türkiye siyasetinde, 1923 Cumhuriyetini; 1923 paradigmasını, felsefesini bitirmek, bir rejim değişikliği yapmak.”

AKP ve medya üzerine de konuşan Yaşlı, kendisine muhalif görünen merkez medyadaki köşe yazarlarını işten uzaklaştırdığını belirtti. TMSF’nin AKP döneminde medyayı ele geçirmek için kullanıldığına değinen yazar, ‘’Medyanın baştan sona dizayn edilmesi ilk kez AKP döneminde görüldü’’ dedi.

“NTV Haberciliği Sınıfta Kaldı”

Yaşlı’nın ardından konuşmasına kamunun haber alma hakkının kutsal olduğunu belirterek başlayan Can Soyer, bu hakkın iktidarlar tarafından engellenmesinin nedenini, “iktidarların çıkarları” olduğunu söyledi.

Sermaye iktidar ilişkisinin medyaya yansıması üzerine konuşan soyer  “Sermaye karını arttırmak için ve iktidarlarla ilişkisini iyileştirmek için medyayı kullanıyor,” diyerek medya patronlarının başka alanlarda bulunan yatırımlarının yaptıkları haberciliği direkt etkilediğini kaydetti. NTV’nin Gezi Direnişi sürecindeki tutumunu da bu durumla ilişkilendiren Soyer, “NTV haberciliği sınıfta kaldı” İfadelerini kullanarak sosyal medyanın ana akım medyaya karşı bir alternatif olduğu ve Gezi Eylemleri süresince halkın sosyal medya mecralarını kullanarak haberdar olduğunu dile getirdi.

“Bir muhalif medyamız olmasaydı, bir devrimci medyamız olmasaydı, bir sol medyamız olmasaydı ve bunlar birtakım sosyal medya mecralarını kullanmasalardı bizim Roboski’ de, Reyhanlı’da, Suriye’de neler olup bittiğinden haberdar olmamız mümkün olmayacaktı” diyen Can Soyer, sosyal medyanın muhalif medya için değerine ve muhalif medyanın halkın haber alma özgürlüğü üzerinde taşıdığı role işaret etti.

Etkinlik soru cevap kısmının ardından moderatörün yaptığı kapanış konuşmasıyla son buldu.