Binlerce yıllık Ankara tarihi, dans ve tiyatroyla sahneye taşındı
Kral Midas’tan Mustafa Kemal Atatürk’e. Tarihte önemli savaşların arenası, kritik kararların merkezi ve Cumhuriyet’in başkenti. Ankara’nın görkemli tarihi, dansı ve tiyatroyu bir araya getiren “Ankaralı Olmak” oyunuyla sahneye taşındı.
Ankara’nın kültürünü ve bugününü halk oyunları ile anlatan “Ankaralı Olmak” dans tiyatrosu izleyici ile bir araya geldi. Ankara’nın tarihinden kesitler anlatıldıktan sonra o kesite uyumlu danslar yapıldı. İzleyicinin zaman zaman duygulandığı zaman zaman ise eğlendiği “Ankaralı Olmak” isimli oyun 3 Aralık günü saat 19.00’da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde sergilendi.
Dans ve tiyatronun birleştiği “Ankaralı Olmak” oyunu, 60 kişilik kadrosuyla 3 Aralık günü Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde Ankaralı seyircilerle buluştu. Oyunun yazarı Hüseyin Yıldız ve oyunun yönetmeni Onur Utku Ulgur dans ve tiyatroyu nasıl birleştirdiklerini, oyunun yazılma hikayesini ve ekibi GÖRÜNÜM’e anlattı.
Ankara’yı çok sevdiğini söyleyen Yönetmen Ulgur, “Bizim yetiştiğimiz alan halk oyunları ve bunu nasıl tiyatral bir sahneye dönüştürebileceğimizi düşündük. Ankara’yı da çok sevdiğimiz için ‘Neden Ankara’yı anlatmayalım’ dedik ve yola böyle çıktık” dedi.
Oyunun yazarı Hüseyin Yıldız, oyunun ortaya çıkışının daha uzun bir hikayesi olduğunu söyleyerek şunları dile getirdi:
“Bir hocamızın düğününde kendi aramızda kurgusal bir dans yaptık. Bu video Youtube’da yayınlandı ve çokça izlendi. Sonra videolarımıza ‘Ankara düğünü böyle olmaz’ diye yorumlar yazılmaya başlandı. Bunun üzerine dedik ki ‘Buyurun size Ankara.’ Genel anlamda baktığınızda Ankara, Anadolu coğrafyasında çok önemli bir şehir ama bizler bunu az biliyoruz. Gösterimizde şunu söylüyoruz: ‘Ankara tarih boyunca ne köy ne mezra ne de kasaba olmuştur. Ankara hep başkent olmuştur.’ Biz de Anadolu coğrafyasında bu kadar önemli olan bir şehri nasıl anlatabileceğimizi düşünerek yola çıktık. Aslında temelde Ankaralı olmayı anlatıyoruz ama üç bin yıllık tarihi bir buçuk saate sığdıramadığımız için yaşadığımız tatlı olan kısımları sahneliyoruz.”
“Bizim bu altmış kişiyi bir araya getirmemizin tek ortak noktası dans”
“Ankaralı Olmak” dans tiyatro ekibinin altmış kişi olmasının avantajlarından ve dezavantajlarından bahseden yazar, kocaman bir aile olduklarından dolayı mutlu olduğunu söyledi. Yıldız, ayrıca bu konuyla ilgili şunları söyledi:
“Biz yıllarca halk oyunlarında görev yaptık ve halk oyunlarının markalaşmasının, diğer sahne dinamiklerinin de kullanılmasından yanayız. Biz, Ankara Kültür Sanat Kulübü Derneğiyiz ve oyuncu arkadaşlar da bizim üyelerimiz. Onlarla en iyisini yapmaya çalışıyoruz ama sonuçta hepsi kursiyer ve amatör gönüllüler. Bizim bu altmış kişiyi bir araya getirmemizin tek ortak noktası dans. Altmış kişilik kadroyu koordine etmek elbette çok zor.”
“Türkiye şartlarında sanata verilen ilgi ve değerden çok şikayetçiyiz”
Sanatın, tiyatronun, halk oyunlarının ilgi ve destek görmemesi hakkında konuşan Hüseyin Yıldız, bu durumun üzücü olduğunu vurguladı ve şöyle bir çağrıda bulundu:
“Türkiye şartlarında sanata verilen ilgi ve değerden çok şikayetçiyiz. Her ne yapılmışsa yapılsın sahnede bir emek oluyor ve o emeğin karşılığını alkıştan alıyoruz. Halk oyunlarının markalaşması ve daha geniş kitlelere yayılması için insanların halk oyunlarıyla yapılmış eserlere destek vermesini istiyoruz. Özellikle karşılığını alkıştan alıyoruz. Halk oyunlarının markalaşması ve daha geniş kitlelere yayılması için insanların halk oyunlarıyla yapılmış eserlere destek vermesini istiyoruz. Özellikle de gençler mutlaka halk oyunları topluluklarına gitmeliler çünkü üniversite hayatlarında yaşayacakları sınırlıdır ama halk oyunları topluluğunda olmak onlara ekip olma ruhunu yaşatacaktır.”
“Kalabalık, mutlu bir aileyiz”
Ekipte yer alan Oyuncu Ebru Çakmak ve Mertcan Boru, kocaman bir ekipte olmanın zorlukları yaşansa da her zorluğun üstesinden geldiklerini söyledi. Ayrıca herkesin dans etmekten keyif aldığını belirtti. Ebru Çakmak, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Burada arkadaşlarımla beraber olmak çok güzel. Ortak noktamız dans olduğu için ve gençlik enerjisi ile işlerimizi çok güzel hallediyoruz. Elbette gerildiğimiz bazı yerler oluyor ama gayet iyi bir şekilde çözebiliyoruz. Kalabalık, mutlu bir aileyiz, herkes dans etmekten son derece keyif alıyor.”
Oyuncu Mertcan Boru ise oyunla ilgili şunları ekledi:
“Buradaki arkadaşlarımız hayatının bir kısmını dansa vermiş kişiler olduğu için hepimiz birbirimizin halinden anlıyoruz. Bu şekilde bir sorun olsa da üstesinden birlikte kolaylıkla gelebiliyoruz. Sonuçta adımız Aksak, işimiz nasıl aksamasın ki? Yine de üzülsek de birlikte üzülüyoruz, gerilsek de birlikte geriliyoruz, sevinsek de birlikte seviniyoruz.”
“Ankaralı Olmak” oyunu
Oyun, Ankara’nın 3000 yıllık tarihinde taşıdığı önemli izleri dans ile anlatıyor. Tiyatro, bir anlatıcının Ankara’nın tarihini coşku ile anlatmasıyla başlıyor. Her tarihi kısımda bir veya birkaç dans gösterisi yapılıyor. Oyun, seyirciyi Ankara’nın rengarenk tarihi yolculuğuna çıkarıyor.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/33694
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Binlerce yıllık Ankara tarihi, dans ve tiyatroyla sahneye taşındı
Bir cevap yazın