6 Kasım 2024, Çarşamba - 22:38

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Enkazdan kurtardıkları eşyaları satarak geçinmeye çalışan ailenin muhtaç aylığı da kesilmiş

Tarih: 20 Nisan 2023

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 75

Sağlam kalan eşyalarını çıkarıp satarak geçinmeye çalışıyorlar. Deprem öncesi aldıkları muhtaç aylığı depremden sonra kesilmiş. Bir çadırda iki aile kalıyor. Bölgede arama kurtarma yapılmayan bazı binalarda hâlâ çıkarılmayan cesetler olduğu söyleniyor. Sokakta yoğun bir ceset kokusu var.

Antakya’da bulunduğumuz sırada, şehir içi nakliyat işi yapan (ismini vermek istemedi) bir “ağabey”, yanımıza geldi ve gazeteci olduğumuzu öğrenince bizi bir ailenin yanına götürmek istedi. “Belki size yaşadıklarını anlatırlar” diyerek götürdüğü çadırda iki aileden on iki kişi birlikte yaşıyordu.  Geçinebilmek için depremden kurtardıkları eşyaları satmak zorunda kalmışlar. Çadırların bulunduğu sokağı da gezdik birlikte. Sokak, bazı binalarda arama kurtarma yapılmadığı için ceset kokuyordu. Mahalle sakinleri bu binaların yanlarından kazaklarının yakalarını burnuna kapatarak geçiyor, evlerine girip eşyalarını kurtarıyordu. Deprem sonrası yaşam koşullarını ve bölgenin durumunu kendilerinden dinledik.

Kahramanmaraş merkezli depremler Hatay’ın Odabaşı Mahallesindeki yaşamı da durma noktasına getirdi. Depremin 68. günü hâlâ yeterli yardımın gönderilmediği mahallede depremzedeler, depremin ilk günlerinde hiç yardım ulaşmadığını, gelen yardımların da çevredeki insanlardan ve şehir dışındaki akrabalarından geldiğini söylüyor.

Odabaşı Mahallesi Ezer Sokakta yaşayan depremzedeler, ağır hasarlı binalarına eşyalarını kurtarıp satmak için giriyor

Odabaşı Mahallesi Ezer Sokak’ta boyacı ve gündelikçi karı koca depremden sonra işsiz kaldıklarını ve bundan dolayı evlerinden kurtarabildikleri eşyalarını satarak geçinmeye çalıştıklarını anlatıyor. Ayrıca aile, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından aldığı “muhtaç aylığını” deprem sürecinde alamadıklarını “Hem evsiz kaldım hem maaşımı kestiler. E-devletten bakıyorum, yeniden başvuru yapmam gerektiği yazıyor. Deprem sürecine kadar böyle bir şey olmamıştı” ifadeleriyle belirtti.

Ailenin aldığı “muhtaçlık aylığı” deprem sürecinde kesilmiş ve tekrar başvuru yapmaları gerekiyor

Evlerinden çekyatlarını çıkarıp satan aile, imar affından yararlanarak kendi imkanlarıyla evine ek odalar yaptıklarını şu sözlerle ifade etti:

“Evimizde kayınvalidem yaşıyordu. Ben buraya gelin geldim. Çocuklar da olunca ev küçük geldi. Biz de kendi imkanlarımızla oda ekledik. Seçim zamanı af çıkıyor ya, öyle yaptık. Deprem olunca evimiz yıkıldı.”

Ailenin imar affından yararlanarak yaptığı odalardan biri

Geç gelen arama kurtarma enkazı sadece dinledi

Yıkılan evlerinden kendi imkanlarıyla kurtulan depremzedeler bölgede arama kurtarmanın geciktiğini, ayrıca ekiplerin bazı binalarda sadece dinleme yaptığını ve yaşam belirtisi olmadığında gittiğini söylüyor. Bir depremzede, evlerinin karşısındaki binada arama kurtarma yapılmadığını ve hâlâ cesetlerin bulunduğunu şu sözlerle anlattı:

“Buradaki binada yirmi tane Suriyeli yaşıyordu. Sekiz çocuk var o apartmanda. Hiçbirini kurtarmadılar. Üçüncü dördüncü gün geldiler. Hatta sormuşlar, Suriyeli denilince gitmişler. Ne olmuş, o çocuklar insan değil mi? Bir kadın beline kadar enkazın içindeydi, kendimiz kazarak çıkardık ama başka kimseyi kurtaramadık. Binadan çıkan kimseyi görmedik. Hepsi öldü, kurtaramadık. Yarın enkaz kaldırmaya gelecekler. Her yerden ayaklar, kafalar çıkacak.”

Arama kurtarmanın yapılmadığı ve yoğun ceset kokusunun olduğu bina

Bir çadırda iki aile, on iki kişi

Kendilerine verilen yaklaşık on çadırda barınmaya çalışan mahalle sakinleri evlerinden kurtarabildikleri eşyalarını satarak geçimini sağlıyor. Ağır hasarlı binalara girerek hayatlarını tehlikeye atan depremzedeler “Korkuyoruz ama girmekten başka çaremiz yok” sözleriyle durumun vahametini açıklıyor. Ayrıca çadır sayısının yetersizliği nedeniyle komşularıyla birlikte yaşayan aileler bir çadırda yaklaşık on iki kişi kaldıklarını söylüyor. İki komşu ailenin birlikte yaşadığı çadırın ayaktayken bile on iki kişinin zor sığabileceği kadar küçük olması dikkat çekiyor. Aileler durumu “Bize çadır da konteyner de vermediler, sağ olsun komşularımız bizi çadırına kabul etti” sözleriyle anlattı.

Komşular yardım yetersizliğinden dolayı aynı çadırı paylaşıyor

Bu çadırda iki aile ve yaklaşık on iki kişi kalıyor

Evlerinden çıkarabildikleri eşyalarla kendilerine mutfak oluşturan depremzede aileler, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden ve şehir dışındaki akrabalarından gelen erzak yardımlarıyla yemeklerini yapıyor. Depremzedeler kendilerine depremin ilk günlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yardım ettiğini söylüyor ve başka herhangi bir yardım gelmediğini “İlk günlerde İBB’den başka kimseyi de görmedik burada” sözleriyle ifade ediyor.

Depremzede aileler evlerinden kurtardıkları eşyalarla yaptığı mutfak

Depremzede aileler, sohbet ettiğimiz sırada kalacak yerimiz olup olmadığını sordu. Bir çadırda on iki kişi kalan depremzedeler kalacak yerimiz olmadığından endişe ederek bizi misafir etmek istedi. Kalacak yerimiz olduğunu söyleyince bizi yemeğe davet ettiler Deprem bölgesindeki erzak sıkıntısına rağmen depremzede ailelerin misafirperverliği dikkatimizi çekti. Aç olmadığımızı söyledik. “O zaman bir kahve yapalım” dediler.  

Aileler bulaşıklarını çadırlarının yanında toprak zeminde yıkıyor ve buraya bidonlarla su taşıyor. Ayrıca aileler duş almak için de burada ateş yakıp su ısıtıyor. Çamurun içinde yıkanan bulaşıklar ve duş için burada ısıtılan su, hijyen ve sağlık sorunlarına neden oluyor. Depremzede kadınlar hijyen seti ihtiyaçlarını civar yerleşim yerlerindeki insanların ve şehir dışındaki akrabalarının yardımlarıyla sağlıyor. Kadınlar bu yardımlar olmadığında ise “Başının çaresine baktığını” söylüyor.

Depremzede mahalle sakinleri bu bölgede civardan taşıdıkları suyla bulaşık yıkıyor ve duş almak için su ısıtıyor

“Arkadaşımla zengin olacaktık, şimdi ikimizin adına ben yapacağım”

Depremzede bir genç kız arkadaşıyla para kazanıp zengin olma planları yaptıklarını ancak arkadaşının depremde yaşamını yitirdiğini söyledi. Lisede kuaförlük bölümünde eğitim gören 19 yaşındaki genç kız, okumaya devam etmeyip çalışacağını şu sözlerle anlattı:

“Depremde çok yakın arkadaşımı kaybettim. Onunla zengin olma hayalimiz vardı. Bana ‘Ben çok para kazanamazsam sen kazan’ diyordu. Şimdi ben de ikimiz için çalışıp para kazanacağım. Üniversite okumayacağım. Zaten lisede kuaförlük bölümünde okudum, kuaförüm ben.”

Antakya’da enkaz kaldırma çalışmalarının büyük bir hızda yapılıyor olması arama kurtarmanın bittiğini ve herkesin binalardan çıkarıldığını düşündürüyor. Ancak Antakya’da Odabaşı Mahallesi gibi yetersiz yardım ulaşan ve arama kurtarma yapılmayan çok sayıda yer bulunuyor. İlçenin bazı sokaklarında altyapı sorunlarından kaynaklanan kanalizasyon ve arama kurtarma yapılmayan binalardan gelen ceset kokusu vardı. İlçenin dışına doğru bu koku hafiflese de ufak bir rüzgârda hissedilen kokular tüm ilçeyi sarmıştı.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/34989
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Enkazdan kurtardıkları eşyaları satarak geçinmeye çalışan ailenin muhtaç aylığı da kesilmiş

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat