İfade Özgürlüğünün On Yılı kitabı yayında: “Yaşananları unutturmamak önemli”
“İfade Özgürlüğünün On Yılı-İkinci Kitap: 2012-2022” IPS İletişim Vakfı Yayınları tarafından yayımlandı. Kitabı yayına hazırlayan T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu Görünüm’e konuştu.
IPS İletişim Vakfı Yayınları’nın yeni kitabı “İfade Özgürlüğünün On Yılı-İkinci Kitap: 2012-2022” okurla buluştu. Alican Uludağ, Aysun Cerek, Ayşegül Doğan, Bahadır Özgür, Burcu Karakaş, Erol Önderoğlu, Fikret İlkiz, Gökçer Tahincioğlu, Kenan Şener, Levent Pişkin, Mehtap Ceyran, Mehveş Evin, Özlem Akarsu Çelik, Sibel Yükler, Timur Soykan, Ulaş Karan, Yetvart Danzikyan ve Yıldız Tar’ın yazılarıyla katkıda bulunduğu kitabın lansmanı Bianet’in ofisinde yapıldı.
Kitap 2001 yılından bugüne Türkiye’de öldürülen, saldırıya uğrayan, engellenen, ifade özgürlüğü kısıtlanan gazetecileri ve bütün bunlara karşı verilen mücadeleyi konu alarak belgeliyor. Kitaba BİA Medya Gözlem raporları kaynaklık ederken gazeteciler de bu süreçte yaşadıklarını anlatıyor.
Çok sayıda gazetecinin katkıda bulunduğu kitapta Füsun Özbilgen’in “Vakıf’tan: 75 Yıllık İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Maceramız” başlıklı yazısı, Gökçer Tahincioğlu’nun kitabın hazırlık süreci ve içeriğine dair kaleme aldığı “Büyü de Baban Sana…” yazısı, kitabın başlangıç kısmında Fikret İlkiz’in “10 Yıl: Sansürün Rengi Siyahtır” başlıklı yazısı ve Mehtap Ceyran’ın kaleme aldığı “Geçmişin Umudu En Nihayetinde Neydi?” yazısı bulunuyor.
Kitabın “İfade Özgürlüğü Mücadelesi ve Türkiye” başlıklı ikinci bölümünde Mehveş Evin’in “Gezi’den Önce ve Gezi’de Medya: Çünkü Kimse Masum Değil” yazısı, Kenan Şener tarafından yazılan “Gezi’den Sonra Darbeden Önce: 2013-2016 Yılları Arasında İfade Özgürlüğü”, Gökçer Tahincioğlu’nun “OHAL’de Türkiye: Darbeden Sonrası ve OHAL Dönemi” yazısı ve Alican Uludağ’ın kaleme aldığı “Başkanlık Sistemi ve OHAL’den Sonra: Kurumsallaşma ve Sansür” yer alıyor.
Kitabın “Hedeftekiler” başlıklı üçüncü bölümünde Av. Levent Pişkin’in “Simgeler: Yüz Yıllık On Yıl” başlıklı yazısı, Tansu Pişkin’in “Barış Bildirisinin 4. Yılı: Beraat Var; Göreve İade Yok” başlıklı haberi, Sibel Yükler’in “Gazetecilikte Diretenler, Gazetecilik İçin Direnenler” yazısı, Özlem Akarsu Çelik’in kaleme aldığı “Kadın Gazeteciler Ne Yaşadı?”, Yıldız Tar’ın “LGBTİ+’ların İfade Özgürlüğüne Genel Bir Bakış: Fırtınam, Felaketim, Hasretim” yazısı, Ayşegül Doğan’ın yazdığı “Değişmeyen Hedef: Kürt Medyası ve 33 Yıllık Bir Gelenek”, Yetvart Danzikyan’ın “Azınlık Basınının Hali Pürmelali” başlıklı yazısı, Timur Soykan’ın kaleme aldığı “Ana Akım Medya Nasıl Çöktü: Sansür Hatıraları Çöktü”, Bahadır Özgür’ün yazdığı “Medyanın Sermaye Yapısındaki Değişim-Dönüşümün Ekonomi Politiği”, Burcu Karakaş’ın “’Gereğini Yapacaksın’: Medya Nasıl İktidarın Oyuncağı Oldu, Aparatlar Nelerdi?” başlıklı yazısı, Aysun Cerek’ın yazdığı “Konserve Hazırlarken Nasıl Terörist Oldum?” yer alıyor.
Kitabın son bölüm olan “Karşılaştırmalarda” Ulaş Karan’ın yasal değişikliklerden hareketle kaleme aldığı “BİA Medya Gözlem Değerlendirmesi” başlıklı yazısı bulunuyor.
Gökçer Tahincioğlu:“Yaşananların kaydını tutmak, unutturmamak önemli”
İfade Özgürlüğünün On Yılı-İkinci Kitap’ı hazırlayan T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu, Görünüm’ün kitapla ilgili sorularını yanıtladı.
İfade Özgürlüğünün On Yılı kitabına “bellek” olarak bakmanın önemli olduğunu söylüyorsunuz. Bu belleğin hazırlanış amacını ve sürecini kısaca da olsa aktarır mısınız?
Türkiye, olayların üzerinden geçip gitmeye alıştırılmış bir ülke. Tam da bu nedenle yaşananların kaydını tutmak, unutturmamak önemli. Bu yüzden hafıza-bellek çalışmaları demokratik mücadele alanını genişletmek için elzem. Her şeyden önce bir uyuşturulma, normalleştirme hali var. Bianet, kurulduğu günden bu yana, haftalık, aylık raporlamalar yaparak zaten hafızamızı diri tutmaya, yaşananları kayda geçmeye çalışıyor. 2002-2012 arasındaki ifade özgürlüğü raporları kitaplaştırılmıştı. İkinci on yıl için de yeni bir kitap çalışması yapılması kararlaştırıldı. Önümüzde yine büyük emekle hazırlanan bu raporlar duruyordu. Bir yandan raporları aktarmak, bir yandan kamuoyunun yakından tanıdığı, aynı zamanda hak mücadelesi veren gazeteci-yazarların bu 10 yılda, 2012-2022 arasında yaşananları, öznel açıdan anlatmalarını istedik. Ortaya hem yaşananların raporlarının yer aldığı hem geçtiğimiz süreçlerin anlatıldığı bu kitap çıktı. Kitapta Bianet emekçilerinin katkıları büyük.
Güncel toplumsal ve siyasi koşulları göz önünde bulundurulduğunuzda kitap önümüzdeki on yıl için ne söylüyor bize?
Türkiye, zaten her on yılına önemli olayları sıkıştıran bir ülke. Ancak bana kalırsa 2012-2022 arası, benzersiz dönemlerden biri. Terör saldırıları, patlamalar, operasyonlar, darbe girişimi, OHAL, başkanlık sistemine geçiş, Gezi… Ve bu on yıl, cumhuriyetin ilk yüzyılının son on yılı olma özelliği taşıyor. Ve cumhuriyetin ikinci yüzyılına, bu on yılı geride bırakmış bir ülke olarak giriyoruz.
Yapısal değişiklikler geçirmiş, yeni bir sisteme geçmiş, arkasında tarihe geçen ve insanların başını kaldırmaya bile vakit bulamadığı olayları geride bıraktığı bir on yıldan söz ediyoruz. Bu anlamda önümüzdeki on yılın da Türkiye açısından nasıl geçeceğini gösteriyor. Yeni bir paradigma ile geçirilecek, bu paradigmaya direnenlerin de olduğu bir süreç. Bütün bu çerçeveyi anlatması açısından da kitabı ve geçirdiğimiz süreci çok önemsiyorum.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/36810
Yol: Ana sayfa » Yazılar » İfade Özgürlüğünün On Yılı kitabı yayında: “Yaşananları unutturmamak önemli”
Bir cevap yazın