ÇGD ve TGS’den ortak panel: Can Çekişen Gazetecilik, Faili Kim?

Panelde konuşan Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç El ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, gazeteciliğin Türkiye’deki mevcut durumunu değerlendirdi. Gazeteciliğin “ölüm kalım mücadelesi” verdiğini belirten konuşmacılar, meslek üzerindeki baskılara dikkat çekerek, gazetecilerin örgütlenme eksikliği ve toplumsal desteğin yetersizliği gibi sorunlara dikkat çekti.

Gökhan Durmuş: “Toplumun Desteği Şart”

Panelin ilk konuşmacısı TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, gazeteciliğin tarihsel olarak baskı altında olduğunu belirtti. Uğur Mumcu’nun katledilmesinin üzerinden 32 yıl geçmesine rağmen, faillerin hâlâ ortaya çıkarılmadığını hatırlatan Durmuş, AKP iktidarıyla birlikte gazetecilik biçiminin tamamen değiştiğini belirtti: Durmuş, şöyle konuştu:

“AKP iktidarıyla birlikte gazeteciliğin işleyiş biçimi tamamen değişti. Bugün gazeteciler yalnızca susturulmakla kalmıyor, aynı zamanda hakları ellerinden alınıyor. İş güvencesi, kıdem tazminatı gibi temel haklar birer birer yok oluyor. Bu haklar için mücadele ederken, aynı zamanda topluma gerçekleri ulaştırmak gibi büyük bir sorumluluğumuz var.”

Durmuş, örgütlenme eksikliğinin gazeteciler için önemli bir sorun olduğunu belirterek, meslek dayanışmasının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Gökhan Durmuş gazeteciliğin demokratik toplumların temeli olduğunu hatırlatarak şu çağrıyı yaptı: “Gazeteciler, halkın gözü kulağıdır. Bu nedenle susturulmaya çalışılan her gazeteci, aslında toplumun gerçeğe ulaşma hakkından bir adım daha uzaklaşması anlamına gelir. Bu mücadele yalnızca gazetecilerin değil, herkesin mücadelesidir.”

Durmuş, gazeteciliğin içinde bulunduğu zorlu sürece rağmen umudu kaybetmemek gerektiğini dile getirerek, birlik çağrısında bulundu: “Gazetecilik bir toplum meselesidir. Özgür basın olmadan demokrasi de olmaz. Mesleğimizi savunmaya devam edeceğiz.”

Kıvanç El: “Gazeteciler, halkın haber alma hakkını savunurken yeterince destek bulamıyor”

Gökhan Durmuş’un ardından sözü alan Kıvanç El, gazeteciliğin karşı karşıya olduğu tehditlerin faillerinin yalnızca hükümet ve siyaset olmadığını ifade etti. El, gazeteciler arasındaki dayanışma eksikliğinin ve örgütlenme sorunlarının mesleğin zayıflamasında önemli bir rol oynadığını belirterek şunları söyledi:

“Birinci fail, hükümet ve siyaset kurumudur. Ancak burada durmamalıyız; gazeteciler olarak bizler de örgütlenme eksikliğimizle bu soruna katkıda bulunuyoruz. Üçüncü büyük sorun ise toplumun kendisi. Halk, haber alma hakkını savunmakta yetersiz kalıyor. Toplumsal bir bilinç ve dayanışma olmadan gazeteciliğin ayakta kalması mümkün değil.”

Dezenformasyon yasası mücadelesine toplumdan yeterince destek alamadıklarını söyleyen El, toplumsal dayanışmanın eksikliğine de şu sözlerle vurgu yaptı:

“Bu yasa sadece gazetecileri değil, halkın haber alma hakkını doğrudan hedef aldı. Ancak toplumdan yeterli destek almadığımız için mücadelemiz sonuçsuz kaldı. Gazeteciler bu mücadeleyi tek başlarına kazanamaz; bu, herkesin hakkını savunması gereken bir alandır. Gazetecilik bir toplum meselesidir. Bizim işimizi yapabilmemiz için halkın bize güvenmesi ve yanımızda durması gerekiyor. Özgür basın olmadan demokrasi olmaz. Eğer halk, haber alma hakkına sahip çıkmazsa, gazetecilik tarih olur.”