Medya Okuryazarlığı iletişimcinin hakkı

Medya Okuryazarlığı dersinin iletişimciler tarafından okutulması fikri
Bakan Fatma Şahin tarafından da destekleniyor. | Fotoğraf: Mert Gökhan Koç

Radyo, Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) çabalarıyla Medya Okuryazarlığı dersi 2006-2007 eğitim-öğretim yılından beri seçmeli ders olarak okutuluyor. Medya Okuryazarlığı dersinin, medya mesajlarının doğru algılanması, eleştirel bir bakış açısıyla ele alınabilmesi, gerçeklik-kurgusallık farkının anlaşılabilmesi bakımından çok büyük önem taşımasına rağmen zorunlu dersler kapsamına alınmaması eleştirilere neden oluyor. Ders, başta Türkçe, Sosyal Bilgiler öğretmenleri olmak üzere haftalık ders saatini dolduramayan öğretmenler tarafından verilmete. Öğretmenlerin çoğu zaman kendi derslerinde yetiştiremediği konuları bu derste telafi etmesi, Medya Okuryazarlığı dersinin istenilen verimde geçmediğini gösteriyor. Nitekim Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) geçen yıl yaptığı araştırmalara göre ders amacına ulaşamamış vaziyette.

İletişimciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Tekin’e göre Medya Okuryazarlığı dersi ile bilinçli bir toplum yaratmak mümkün. ancak dersin zorunlu olmaması ve bu konuda uzman olmayan eğitimciler tarafından verilmesi bunu engelliyor.

Dersin iletişim mezunları tarafından okutulması için birçok yere başvurduklarını, sosyal medya üzerinden çeşitli kampanyalar düzenlediklerini söyleyen Tekin sözlerine şöyle devam etti: “Başvurduğumuz mercilerden biri olan RTÜK, bu dersin zorunlu olması için uğraşıyor. Sosyal medya üzerinden konunun muhataplarına mail atmak, dilekçe yazmak gibi etkinlikleri sürekli olarak yapıyoruz. Tabii genelde olumlu gibi gözüken bir yaklaşım oluyor. Olumlu yaklaşım gösteren yetkililerden biri de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin. Hatta Habertürk kanalında bu dersin çok gerekli olduğu, RTÜK’ün bu dersi zorunlu okutulması konusunda başından beri haklı olduğu gibi olumlu yaklaşımı oldu. Ancak somut adımlar oldu mu derseniz, ne yazık ki henüz somut bir adım yok.”

“MEB bildiğini okuyor”

Gökhan Tekin yaptıklarını çalışmalardan umutlu olduklarını ve mücadelelerine devam edeceklerini söyleyerek şunları ekledi: “Hiçbir emek ve çalışma boşa gitmez ama bazı değişimler zaman alır. Medya Okuryazarlığı dersi de zaman alacak gibi gözüküyor. Ne yazık ki MEB’in bildiğini okuyacak gibi bir havası var. Oysa benim kanaatim basiretli bir hükümetin başka hiçbir neden gözetmeksizin sadece ve sadece ülke nüfusunun yüzde 25’inin 15 ve altı yaşındaki çocuklardan oluşması münasebetiyle bu dersi zorunlu okutması gerektiği. Ümit ediyorum ki bu ders bir an önce zorunlu dersler arasındaki yerini alır ve pedagojik formasyon eğitimi almış iletişimcilerce okutulur. MEB ve diğer yetkililer Medya Okuryazarlığı gerçeğini görmemezlikten gelse de, biz çalışmalarımıza ve bu dersin önemini anlatmaya devam edeceğiz. Bu amaçla akademisyenlerden ve iletişim fakültelerinden destek bekliyoruz.”