“17 Aralık sonrası Yargı” A.Ü. Hukuk’ta konuşuldu

Fotoğraf: Kubilay Durmuş

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Cemil Bilsel Konferans salonunda Öğrenci Kolektifleri tarafından bugün “17 Aralık’ tan Sonra Yargı Nereye” konulu bir panel düzenlendi. Panele Vatan Gazetesi Yargı Muhabiri Kemal Göktaş, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, YARSAV Genel Sekreteri Mustafa Karadağ ve Avukat Denizer Şanlı katıldı.

Göktaş: “Cemaat değil tarikat”

Panelde konuşan gazeteci Kemal Göktaş, yolsuzluk operasyonunun AKP-Cemaat çatışmasının bir sonucu olduğunu belirtti. Göktaş, cemaatin kapalı ve hiyerarşik ve sivil toplumculuktan uzak militarist bir yapısının olduğunu, bunun yerine “tarikat” sözcüğünü kullanmayı seçtiğini ifade etti. AKP’nin iktidara gelmesiyle, Gülen tarikatının tüm bürokratik alanlarda örgütlendiğini söyleyen Göktaş, tarikatın adliye içindeki örgütlenmesinde de tarikat üyesi hukukçuların aynı emir komuta zincirini işlettiğini kaydetti.

“AKP-Cemaat çatışması ekonomik temellidir”

YARSAV Genel Sekreteri Mustafa Karadağ da yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman işbirliği içinde olduğu cemaat ile 17 Aralık’ta ekonomik nedenlerle çatıştığını ifade etti. Siyasetin yargıyı yönlendirdiğini söyleyen Karadağ, AKP’nin 2010 Anayasa değişikliği ile HSYK’yi kendine göre yapılandırdığını, 17 Aralık’tan sonra ise HSYK’yı cemaate karşı yeniden yapılandırmaya çalıştığını belirtti.  Karadağ, Hukuk Fakültesinin içinde “YÖK ve Yasasına Geçit Yok, Baskılar Bizi Yıldıramaz” yazılı bir afiş gördüğünü ve bu zamana kadar YÖK’ün bütün iktidarlar tarafından savunulduğunu dile getirdi.

Cihaner: “AKP Anarşist tezlerin sağlaması gibi”

CHP Milletvekili İlhan Cihaner, konuşmasına Ankara Büyük Şehir Belediyesinin ODTÜ ormanında binlerce ağacı keserek inşa ettiği 1071 Malazgirt Bulvarı’nın açılış törenini protesto eden öğrencilere dayanışma mesajı göndererek başladı.

Fotoğraf: Kubilay Durmuş

Cihaner, AKP’nin on yılını “anarşist tezlerin sağlaması” olarak gördüğünü söyledi. Cihaner, Cumhurbaşkanı’nın geçtiğimiz günlerde Anayasa’ ya aykırı olduğunu bildiği bir yasayı onayladığını, dolayısıyla Cumhurbaşkanı’na gerek olmadığını iddia etti. Ayrıca TBMM’ye nerede hazırlandığı belli olmayan yasa metinlerinin geldiğini hatta bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerin daha yürürlüğe girmeden değiştirildiğini kaydeden Cihaner, tüm bunlara bağlı olarak ne devlete, ne de meclise gerek kaldığını belirtti. Ayrıca Başbakanın dün ortaya çıkan ses kaydıyla ilgili konuşan Cihaner, ses kaydının sahte olabileceğini ancak Başbakanın “kriptolu telefonlarımızı dahi dinliyorlar” açıklamasının şüphe yarattığını ifade etti.

Şanlı: “Düşman Ceza Hukuku yaratılıyor”

Paneldeki diğer bir konuşmacı olan Avukat Denizer Şanlı da Türkiye’de toplumsal hareketler tarihinin çok zengin olduğunu ve bu hareketliliğin hükümetler tarafından yıllarca nasıl cezalandırılacağının düşünüldüğünü söyledi. Bnoktada Düşman Ceza Hukuku’na başvurulduğu kaydeden Şanlı, “düşman” kavramının herkese göre farklı olduğunun altını çizdi.