ANKA’cılar GÖRÜNÜM’e değerlendirdi
Ajansın kurucusu Altan Öymen ile ANKA’da çalışmış deneyimli gazeteciler Ahmet Abakay, Can Güleryüzlü, Prof. Dr. Ruhdan Uzun ve Süleyman Coşkun ajansın satışının ardından düşüncelerini GÖRÜNÜM ile paylaştı.
ANKA’nın kurucusu Altan Öymen: Umarım benzer kurumlar bugün de hayat bulabilir
“Gazeteciler açısından çok zor bir dönemdi. Tutuklamalar vardı ve benim de başımdan öyle şeyler geçmişti. Gazetecilik mesleğinin yürütülmesi gerekiyordu. Sıkıyönetim kararının uygulanmasıyla Akşam’dan çıkarıldım ve benim durumumda olan arkadaşlarla birlikte kurduk ANKA’yı. 1977’ye kadar başında bulundum. Uğur Mumcu’dan Müşerref Hekimoğlu’na, Nuri Çolakoğlu’ndan Yalçın Küçük’e kadar birçok arkadaş var ANKA’nın geçmişinde. Uğur Mumcu’yla birlikte hazırladığımız Mobilya Dosyası da ANKA’nın çalışmalarındandı. Bu gibi dönemlerde bu tür ajanslara çok ihtiyaç var aslında. Oldukça üzücü bir gelişme tabii ki. Umarım benzer kurumlar bugün de hayat bulabilir.”
Ahmet Abakay: Kapatılmak için satın alınır mı?
“ANKA, Türk basınında önemli bir yeri olan ajanstı. Bağımsız, ilkeli gazeteciliğin simgesiydi. Altan Öymen, siyasete girince Müşerref Hekimoğlu içeriden genel müdür oldu. Ben de o dönemde çalıştım. ANKA Ajansı’nda çok önemli kişiler geldi geçti. Çok önemli bir bağımsız haber ajansıydı. Son yıllarda bilinmedik katakulliler de oldu. Bir ay kadar evvel bir CHP’li belediye başkan yardımcısı satın alıyor, sonra kapatıyor. Bir haber ajansı kapatılmak için satın alınır mı? Burada bilmediğimiz karanlık noktalar var. En çok üzüldüğüm ise orada çalışan insanların işsiz kalması, bunun yanında yıllardır tazminatlarını alamayan çok sayıda çalışan var. En büyük darbeyi de tabi ki oradaki çalışanlar yedi. Bir sorun da, ajansı çok kez el değiştirdi. Yönetim kurulları değişti, hissedarlar paylarını devrettiler. Bütün bunların yanında çalışanlara hakları hiç verilmedi.
Toplu Sözleşme vardı, o ortadan kalktı, sendikal haklar kullanılamadı. ‘İflas ediyoruz’ dediler, ‘İflas ettik, iflas masasına’ gidiyoruz dediler. ANKA, ilkesel, bağımsız ve özgür gazeteciliğin çok önemli simgelerinden birisidir. ANKA zaman içinde yok oldu, yok edildi, çok üzgünüm. Çalışanlar hem ortada kaldı hem de tazminatlarını yıllardır alamayan kişilerdi, ANKA’nın batışı üzücü bir durum. 8-10 yıldır zayıflamış ve işlevsizleşmiş bir hale gelmişti. Bu arada iktidarın baskıları da orayı etkiledi. Tabuta son çivi bugünlerde çakıldı. Ben orada çok şey öğrendim. Beş, altı iş yeri değiştirdim ama en uzun süre, 1980-1993 yılları arasında 13 yıllık bir süre zarfı içinde ANKA’da parlamento ve siyasi parti muhabiri olarak çalıştım. Çok şey öğrendim, çok ustalar orada geldi, geçti. Sonra ben orada usta oldum. Ama ne yazık ki bugün gelinen nokta üzücü. Türk basın tarihi açısından kötü bir gün.”
Can Güleryüzlü (ÇGD Genel Yönetim Kurulu Başkanı): Bağımsız ve eleştirel gazeteciliğin tırpanlanmasıdır
“ANKA Haber Ajansı, Türk basınında doğru haberciliğin en önemli adreslerindendi. Aralarında Uğur Mumcu, Altan Öymen, Müşerref Hekimoğlu ve adını burada saymakla bitiremeyeceğimiz, basının yüz akı yüzlerce gazetecinin yetiştiği bir kurum olan ANKA’nın yokluğu sadece bir basın kuruluşunun kapanması olarak görülmemeli. ANKA’nın kapanması, holdinge, sermayeye ya da herhangi bir çıkar grubuna dayanmayan bir basın kuruluşunun kapanması, dolayısıyla bağımsız ve eleştirel haberciliğin tırpanlanmasıdır. İçinden geçtiğimiz süreçte ANKA gibi kurumların önemi daha da artmışken, bu karar yeri doldurulması imkansız büyük bir boşluk yaratacaktır. Bu kararda, Türkiye’de basın üzerinde iktidar kaynaklı baskının çok büyük payı olduğu tespitini öncelikle yapmamız gerekiyor. Gerçek gazetecilik yapan kurumlar, çeşitli yollarla soluksuz bırakılmaya, varlıklarına son vermeye itilmektedir. Bu üzücü tarihi karara gidilen süreçte, ANKA’nın son dönemdeki yönetim anlayışının da büyük etkisi olduğu bir gerçektir. Benim de 9 yıl çalıştığım ANKA ne yazık ki son dönemki yöneticilerinin eliyle hem maddi hem de idari açıdan bitmez tükenmez sorunlara boğulmuştu. 6 Kasım 2018, Türkiye basın tarihi açısından kara bir gündür.”
Prof. Dr. Ruhdan Uzun (Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi): Basın tarihinde önemli ajanslardan bir tanesiydi
“Üzücü bir olay tabi ki. ANKA, Türk basın tarihinde önemli ajanslardan bir tanesiydi. 1972 yılından itibaren günümüze kadar önemli haberlere imza atmış ve çok sayıda nitelikli gazeteci yetiştirmiş bir ajanstı. Türk basın tarihi açısından çok üzücü bir durum.”
Süleyman Coşkun: Genç gazetecilerin önünü açan bir kurumdu
“ANKA kendi çapında son derece önemli bir kurum. Profesyonel yaşamımın ikinci ayağıdır, gelişkinlik ayağıdır, gelişkinliğe başlama ayağımdır. Türkiye politikasının 1980 öncesinde ve 70’li yılların yarısında ciddi bir habercilik merkeziydi. Türkiye basınında yer tutmuş pek çok insan ANKA’da görev yaptı. ANKA, sadece basına hizmetinin değil, bir habercilik açısından, görüldüğünde iyi haberciler yetiştirme açısından da yaptı. O ciddi bir okuldu da, usta çırak ilişkisinin yoğun halde kullanıldığı, genç gazetecilerin önünün ciddi olarak açıldığı bir kurumdu. Altan Öymen’in çok ciddi rolü vardı. Teoman Erel’in çok ciddi rolü vardı. Altan ağabey, ajansın sahibi konumundaydı ama o bir patron değildi, oranın çalışanıydı. Uğur Mumcu’nun gazetecilikte adının geçmesi ANKA’daki çalışmalarıyla olmuştur. Uğur’u Uğur yapan adım ANKA’dır. Uluç, ANKA’da gazetecilik yaptı. Kapanmasına çok üzüldüm. Bugün de haberi okuyunca çok üzüldüm ama ANKA eski halinden çok uzaklaşmıştı. Türkiye’de habercilik bittiği zaman ANKA’nın da yapacağı bir şey yoktu. Ondan önceki dönemlerde de ANKA’nın ilk baştaki yapısı önemli ölçüde ortadan kalkmıştı.”
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/20130
Yol: Ana sayfa » Yazılar » ANKA’cılar GÖRÜNÜM’e değerlendirdi
Bir cevap yazın