14 Mayıs 2024, Salı - 13:03

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Yazar Gürsel Korat İLEF’teydi

Tarih: 11 Mayıs 2016

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 364

Araştırmacı Yazar Gürsel Korat, Okuma ve Anlatım Teknikleri dersi kapsamında İLEF‘e konuk oldu.

Fotoğraf: Alican Özer

Fotoğraf: Alican Özer

Yazar Gürsel Korat İLEF’te Yrd. Doç. Dr. Sevgi Can Yağcı Aksel tarafından verilen Okuma ve Anlatım Teknikleri dersine konuk oldu. Korat’ın “Yazar tarihi nasıl okur?” başlığında konuştuğu etkinlik, dün ATK Dersliğinde 15.30’da başladı.

Korat konuşmasına “Tarih sanatçıyı ilgilendirir ancak bizde sanatçı daha çok tarihi manipüle etmek için kullanılmış. Bizdeki sanatçı, yazar tarihle oynamayı sever. Tarihi yeniden yazmak ister” dedi.

Cumhuriyetin ilk yıllarına dikkat çeken Korat, “İlk tarihi romanlardan birini yazan Halide Edip Adıvar, 1911’de Turan romanını İttihat Terakki istediği için yazdı. Bu batıda bulunan bir bilginin yeniden inşasıydı. Biz Turan romanlarıyla tarihi okumaya başladık daha sonra milli edebiyat inşa edildi” ifadelerini kullandı. Edebiyata farklı bir yönden baktığımızı dile getiren Korat, edebiyatın bir manipülasyon aracı olarak kullanılmaya çalışıldığını, tarihin de politika, din ve millet için yeniden yazdığını söyledi.

“İyi roman gerçeklikle uğraşmaz”

Sanat ve gerçeklik ilişkisinden bahseden Korat şunları kaydetti: “İyi roman gerçeklikle uğraşmaz. Sadece bilim, mantıkla ilgilidir. Oysa sanat yaratıyla, kurmacayla ilgilidir. Gerçekliğe uymayabilir. Sanat güzellikle, duygularla ilgilidir.”

Korat ayrıca edebiyatta sezginin önemine vurgu yaptı ve “Tarihin edebiyata açtığı alan sezgidir. Edebiyatçı sezgileriyle hareket eder. Çünkü romanınızı tarihi bir tez öne sürmek için yazmıyorsunuz, insanı anlamak için yazıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“Zamanda ceylan gibi zıplamaktan hoşlanıyorum”

Korat, “bir birim mekân bir birim zaman” şeklinde düşündüğü zaman anlayışını şöyle açıkladı:  “Proust zamanı genleştirir. Tolstoy, duvar saatinizle aynı giden zamanla yazmıştır, okurken bu duyguya kapılırız. Proust’ta bir birim mekân, dört birim zaman vardır. Ben ise ceylan gibi zıplamaktan yanayım. Bir birim mekan, yarım birim zaman diyebilirim. Zamanda ceylan gibi zıplamaktan hoşlanıyorum.”

Fotoğraf: Alican Özer

Fotoğraf: Alican Özer

“Tarihsel bulgulara kitaplarımda nasıl kullanabilirim diye baktım”

Araştırmaları sonucu Türkiye’nin dört bir yanından elde ettiği tarihi bulguların, tarihsel hikâyeler ve genellemelerle çelişkisini örneklerle ortaya koyan Korat, şöyle devam etti: “Yazar çok tarih okuyandır ama tarihi anlatmak için değil, romanında kullanmak için. Tarihi anlatmak mikro tarihçinin işidir. Biz yüzyıllarca birbirini döven bireyler miydik? Tarih yazımında bunu görürüz. Ben hep tarihsel bulgulara, kitaplarımda nasıl kullanabilirim diye baktım. Romancının görevi budur. Ben geçmişin kötü bir yer olduğunu düşünüyorum ve insanlığın ileriye doğru parlayabileceğini düşünüyorum. Yapmamız gereken geçmişi anlamaktır, övmek değil. Romancının görevi tarihi anlamaktır.”

“Tarih iki yılda bir güncellenir”

1984 romanın önemine vurgu yapan Korat, “Orada da anlatıldığı gibi tarih iki yılda bir sürekli güncellenir. Modern dünyayı anlamanın en önemli yolu 1984’ü okumaktır. Tarih özenle silinir. Göstere göstere yok edilir. Öğrenmeye çalışırsan da başına bir sürü iş gelir. Ancak biz insanlığın tarihini anlamak için çaba sarf etmeliyiz” diye konuştu.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/11314
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Yazar Gürsel Korat İLEF’teydi

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

“Gazetecinin işi nedir?” sorusuna yeni bir yanıt: İnsan Hakları Işığında Gazetecinin İşi

Gazetecilik mesleğine insan hakları odağında yeni bir sorgulama getiren Elif N. Hamidi’nin ilk kitabı “İnsan Hakları Işığında Gazetecinin İşi” Türkiye Felsefe Kurumu Yayınlarından çıktı.

Kapat