Avukatlar LGBTİQ+’lara yönelik hak ihlallerini masaya yatırdı
Kaos GL ve Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezi işbirliğinde toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğüne ilişkin çalıştay düzenlendi. Avukatlar, LGBTİQ+’lara yönelik yasaklamalar ve ifade özgürlüğünü masaya yatırdı.
Kaos GL ve Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezi ortaklığında bugün 14.15’de Ankara Barosu’nda çalıştay düzenlendi. “LGBTİQ+’ların Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Özgürlüğü” başlıklı çalıştayda LGBTİQ+ Hakları Merkezi avukatları LGBTİQ+’lara yönelik hak ihlallerini ve ifade özgürlüğünü tartıştı. Çalıştayın sonunda, konuya ilişkin neler yapılabileceğine dair bir de forum düzenlendi.
“Düşünce ağızdan çıkmadan yasaklanamaz”
Devletin toplanma özgürlüğünü sınırlama yetkisine yönelik bir sunum yapan Av. Öykü Didem Aydın, demokratik toplumlarda yasaların, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını güvenceye aldığını belirterek, “Bu hakkı sınırlamak için ‘devletin kamu menfaatine açık bir zarar gösterme’ temel prensiptir veya yaşama hakkı gibi son derece kişisel haklar da sınırlama sebebi olabilir” dedi. Aydın, toplantı ve gösteri hakkının, düşünce, bilim,sanat ve dernek kurma özgürlükleriyle birlikte demokratik tartışmaya ve gerçeğin bulunup sunulmasına katkı sağladığını ifade etti. Yürüyüşlerin daha yapılmadan yasaklanmasını sansür olarak tanımlayan Av. Aydın, “Nasıl ki gazete çıkmadan yasaklanmaz ise bir düşünce de ağzımdan çıkmadan yasaklanamaz. Düşünce açıklandıktan, toplantı yapıldıktan sonra müdahalenin söz konusu olması için ise sadece ağır zarar ve ağır tehlike sınırlama nedeni olabilir” dedi.
“Ahlak, özgürlüklerin sınırlandırılmasında kriter olmamalıdır”
Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezinden Av. Hayriye Kara, LGBTİQ+’ların toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğüne ilişkin AİHM kararlarına dair bir sunum yaptı. AİHM’in verdiği emsal kararları yorumlayan Kara, “AİHM’in de kararlarına baktığımızda devletin ön yargı saikine dayanan şiddeti önlemek pozitif yükümlülüğüdür” ifadesini kullandı. Ahlakın Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandırılmasında bir kıstas olduğunu kaydeden Av. Kara, “Bu duruma rağmen hiçbir AİHM içtihatında ahlakın tanımı yapılmamıştır. AİHM, her devletin kendi toplum dinamiklerine göre ahlak tanımı yapması gerektiğini söylemiştir. Benim şahsi düşünceme göre ahlak, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandırılmasında bir kıstas olmamalıdır” dedi. Anayasa Mahkemesi’nde şuan bekleyen birçok başvurunun olduğunu belirten Kara, sürecin takipçisi olduklarını söyledi.
“Yasaklamalar cezalandırma için kullanılıyor”
Kaos GL Hukuk Koordinatörü ve İzmir Barosu LGBTİ+ Hakları Komisyonu kurucularından Av. Kerem Dikmen, ifade özgürlüğü ve Ankara’daki LGBTİQ+ etkinliklerine yönelik yasaklamaları hakkında “Bu yasaklamalar kolektif bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılıyor. Devletin bu tür kısıtlayıcı kararlarının birçok fazla insanın hayatını uzun süreli etkilediğini akılda tutmak gerekiyor” dedi. Dikmen, demokratik toplum düzeninin gereği olarak bu faaliyetlerin yapılabiliyor olması gerektiğini kaydetti. Ankara Valiliğinin 2017 yılındaki yasaklamalarına yeterli tepkinin verilmediğini düşünen Dikmen, “Sivil toplumun geneli Ankara yasaklarına göstermesi gereken ölçüde tepki verseydi, bugün İstanbul’da Hrant Dink Vakfı’na yönelik yasaklama kararını gazetelerden okumak zorunda kalmazdık” dedi.
“STK’lerle işbirliğine hazırız”
Temel hakların kullanımında barolar ve sivil toplum ilişkisi üzerine konuşan Av. Güzin Tanyeri, “Yolumuzun kesiştiği her noktada STK’lerle işbirliğine hazırız ve bundan mutluluk duyuyoruz” dedi. Tanyeri, ayrıca Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezi olarak avukatlara ve kamuya yönelik eğitimler verdiklerini, talep halinde adli yardım sağladıklarını ve dava takibi ve raporlama yaptıklarını söyledi.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/25303
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Avukatlar LGBTİQ+’lara yönelik hak ihlallerini masaya yatırdı
Bir cevap yazın