17 Temmuz 2023, Pazartesi - 14:42

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

“Basın Özgürlüğü Günü”nde gündem yine yasaklar ve cezalar

Tarih: 03 Mayıs 2021

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 79

Bugün dünya genelinde 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü kutlanıyor. Türkiye’de ise basındaki hak ihlalleri sendika ve meslek örgütleri tarafından yayımlanan raporlarla tekrar gün yüzüne çıktı. Raporlara göre son bir senede 57 gazeteci toplamda 144 gün gözaltında kaldı, 274 gazeteci yargılandı, 43 gazeteci ise hâlâ tutuklu.

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde sendika ve meslek örgütlerinin yayımladıkları raporlar, Türkiye’de basın özgürlüğünün mevcut durumunu bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) 2020-2021 yılları arasını kapsayan Basın Özgürlüğü Raporu’nda, “Gazetecilere yönelik hak ihlâlleri, habere yönelik engellemeler, medya kuruluşlarına yönelik baskılar devam ediyor. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Gününde maalesef bir düzelmeden söz etmemiz mümkün değil” ifadeleri yer alırken, Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin (ÇGD) yayımladığı metinde, “Basın özgürlüğü; gazetecilerin, sorumluluk alarak üstlendiği toplumsal bir görevdir ve bu görevin engellenmesi, hem evrensel hukuk ilkeleri hem de ulusal hukuk düzenlemeleri kapsamında suçtur” denildi. DİSK Basın-İş de yaptığı açılmada “Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde yine yeni yasaklarla karşı karşıyayız. Her ne kadar İçişleri Bakanı genelge gazeteciler için değil dese de Bakan Soylu’yu yanlışlayan görüntüler 1 Mayıs takip eden gazetecilerden geldi. Gazeteciler dövüldü, görüntü çekmeleri engellendi” ifadelerine yer verdi.

TGS: “Basın beladaysa, demokrasi askıda. Basın beladaysa, herkesin başı belada

TGS, her yıl yayımladığı bir yıllık Basın Özgürlüğü Raporu’nda; gazetecilere yönelik hak ihlâllerinin, habere yönelik engellemelerin, medya kuruluşlarına yönelik baskıların devam ettiğinin altını çizdi. Basın Özgürlüğü Günü’ne özel bir düzenlemenin de olmadığını söyleyen TGS, “Türkiye’de medya özgür değil. Gazeteciler sansürleniyor, kovuluyor, hapse atılıyor. Böylece toplum haber alma hakkını, ülkemiz demokrasisini kaybediyor. Çünkü basın beladaysa, demokrasi askıda. Basın beladaysa, herkesin başı belada” ifadelerini kullandığı rapora göre son bir yılda yaşanan basın özgürlüğü ihlalleri ise şöyle:

  • Gazeteciler toplam 226 yıl 8 ay 25 gün hapis cezasına mahkûm edildi.
  • 128 davada 274 gazeteci yargılandı.
  • 101 gazeteci hakkında soruşturma açıldı.
  • 44 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı.
  • 23 gazeteci sözlü olarak tehdit edildi.
  • 57 gazeteci toplamda 144 gün gözaltında kaldı.
  • 6 gazeteci gözaltında darp edildi.
  • 62 haber sitesine ve 1411 haber içeriğine erişimin engellenmesine karar verildi.
  • RTÜK marifetiyle toplam 7.488.851,00 TL idari para cezası ve 41 defa yayın durdurma cezası verildi.
  • 322 basın kartı iptal edildi.
  • Basın İlân Kurumu gazetelere toplam 212 gün ilân kesme cezası verdi.
  • Medyada işsizlik %35 seviyesine çıktı.
  • Beş ayrı medya kuruluşunda 1400 çalışanın toplu sözleşme hakkı işveren itirazıyla engellendi.
  • Ve 43 gazeteci hâlâ cezaevinde tutuluyor.

 ÇGD: “Basın özgürlüğü toplumsal bir görevdir ve bu görevin engellenmesi suçtur”

ÇGD ise paylaştığı açıklamada, düşünce ve ifade özgürlüğünün asli alanlarından olan basın özgürlüğünün, bu süreçte en çok baskı ve saldırıya uğrayan özgürlüklerin başında yer aldığını vurguladı. Dünya genelinde Türkiye’nin basın özgürlüğünün en kötü olduğu ülkeler arasında yer aldığının hatırlatıldığı raporda, “Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF)’nin 180 ülkeyi esas alarak hazırladığı Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye, geçen yıl 153. sırada yer aldı. Türkiye’nin gerisinde kalan ülkelerin ortak özellikleri ise, ya savaş ve çatışmaların yaşandığı ya da kapalı toplumlar olmasıdır” ifadelerine yer verildi.

Raporda, 1 Mayıs günü Emniyet Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan, ses ve görüntü alınmasını engellemeye yönelik genelgeye de atıf yapıldı. Genelgenin hukuk dışı olduğunun vurgulandığı metinde, “Basın özgürlüğü; gazetecilerin, sorumluluk alarak üstlendiği toplumsal bir görevdir ve bu görevin engellenmesi, hem evrensel hukuk ilkeleri hem de ulusal hukuk düzenlemeleri kapsamında suçtur” görüşleri kaydedildi.

Disk Basın-İş: “Kişilik haklarına saygılıysanız gazetecileri fişlemeyin”

DİSK Basın-İş bugün yaptığı açıklamada ise 3 Mayıs’ın kendileri için mücadele günü olduğunu ve koyulan yasaklara karşı durmayacaklarını belirtti. Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde her yıl olduğu gibi yeni yasakların geldiğinin kaydedildiği açıklamada, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan genelge yinelendi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, genelge gazeteciler için değil ifadelerine atıf yapılarak, şunlar kaydedildi:

“İçişleri Bakanı genelge gazeteciler için değil dese de Bakan Soylu’yu yanlışlayan görüntüler 1 Mayıs takip eden gazetecilerden geldi. Gazeteciler dövüldü, görüntü çekmeleri engellendi” dendi. Her zaman ki gibi bu yasakların da anlam ifade etmediğinin belirtildiği açıklamada, “Daha önce de türlü türlü yasaklar koydular, hapsettiler, kapattılar ama su her defasında çatlağını buldu. Yine bulacağından kimsenin şüphesi olmasın.”

DİSK Basın-İş mücadelelerinin devam ettiğini vurgulandığı açıklamada, iktidara da şu ifadelerle seslendi:

“Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde iktidara sesleniyoruz, kişisel verilerin korunması konusunda madem hassassınız, gazetecilerin telefonunu dinlemekten vazgeçin, internet hatlarını izlemeye son verin, gazetecileri fişlemeyin.”

 

Sendikaların ve meslek örgütlerinin yanı sıra; gazeteciler, siyasi partiler ve siyasiler de sosyal medya hesaplarından 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne özel paylaşımlarda bulundu. Sosyal medya hesaplarından yapılan bazı paylaşımlar ise şöyle:

 

 

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/30440
Yol: Ana sayfa » Yazılar » “Basın Özgürlüğü Günü”nde gündem yine yasaklar ve cezalar

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yılın Basın Fotoğrafları 2023 ödülleri sahiplerini buldu

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) Yılın Basın Fotoğrafları 2023 ödülleri, törenle sahiplerine verildi. İLEF mezunu Uğur Yıldırım bu yıl dört kategoride aldığı beş ödülle en çok sayıda ödüle layık görülen gazeteci oldu. Bu yılki "Yaşam Boyu Onur Ödülü" de deneyimli gazeteci Coşkun Aral’a verildi. Yıldırım ve Coşkun, düşüncelerini Görünüm'le paylaştı.

Kapat