Başkent’te Sokak Sanatçısı Olmak panelinde sanat ve toplumsal değişim konuşuldu

Başkent’in sokaklarında sanatçı olmanın önemi ve zorlukları, sokak sanatçılarının da katıldığı bir panelde konuşuldu. Dün Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılan panelde Yazar Süreyya Karacabey, Ankara Büyükşehir Belediyesi Metro Destek Hizmetler Şube Müdürü Zeliha Kaya, Çelik Çomak Performans Sanatçıları Derneği Başkanı Hakime Bal, Fotoğraf Sanatçısı Mehmet Eren Özerdim ve Müzisyen Ender Ersan konuşmacıydı. Yapılan konuşmalarda sokak sanatının toplumsal ve kültürel açıdan taşıdığı önem, sanatçıların karşılaştığı zorluklar ve çözüm önerileri detaylı şekilde ele alındı.

Panelin odak noktası, sokak sanatının başkentteki yeri ve önemiydi. İlk konuşmayı Yazar Süreyya Karacabey yaptı. Karacabey konuşmasında Ankara’nın önemine vurgu yaptı. Karacabey, sokaklardaki şikayetlerin aslında daha derin bir sefalete işaret ettiğini ve sanatçılar olarak çağdaş sanat eserlerinin sokaklarda ve halkla iletişimde farklı bir boyut kazandığını ifade etti.

Karacabey, sanatın mekan değişimi ile politik ilişkisine de değindi:

“Sanatın özel mekanlardan dışarı çıkmasıyla, politik tarih ve toplumsal hareketlenmenin etkileşim içinde oldu. Sanatın mekan değişimiyle birlikte sanatçının rolü de değişti. Seyirciyle etkileşimde ve alıcıyla etkileşiminde yeni boyutlar kazandı. Sanat, katılımcılık ve toplumsal katkı odaklı bir yöne evrildi.”

Karacabey, yerel yönetimlerin sanatın sokaklara taşınması ve toplumla etkileşiminin teşvik edilmesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Sanatın, sadece müzelerde değil, sokaklarda ve halkın içinde yaşayan bir olgu haline gelmesinin önemine dikkat çekti. Ardından sözü Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Raylı Sistemler Daire Başkanlığı Metro Destek Hizmetler Şube Müdürü Zeliha Kaya’ya bıraktı.

Kaya konuşmasında şunları belirtti:

“Sokak sanatı, insanların tarih boyunca kendilerine ait izler bırakmak için kullandığı bir araç olmuştur. Özellikle grafiti, sokak sanatının önemli bir parçası olarak öne çıkıyor ancak raylı sistemlerde grafiti gibi sanat faaliyetlerine yönelik bazı engeller bulunmaktadır. Bununla birlikte, Çankaya Belediyesi’nin desteklediği müzik ve sanat etkinlikleri, halkın bu tür sanatları tanımasına ve kabul etmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.”

Zeliha Kaya’nın konuşmasının ardından Çelik Çomak Performans Sanatçıları Derneği Başkanı Hakime Bal söz aldı. Bal, şunları sokak sanatının doğasında hazırlıksız karşılaşmaların ve tesadüfi etkileşimlerin yer aldığını vurguladı ve bu etkileşimlerin, sanatçının beslenme kaynağı olduğunu ve sanatını geliştirmesi için önemli olduğunu dile getirdi.

Bal, Ankara’da, sokak sanatının desteklenmesi ve sanatçılara alan tanınması konusunda yetersizlikler olduğunu belirtti. Hakime Bal, diğer ülkelerde olduğu gibi belirli saatlerde belirli sokakların sanatçılara ayrılması gerektiği, bu şekilde sokak sanatının topluma daha iyi bir şekilde yayılmasının ve sanatçıların daha geniş kitlelere ulaşmasının sağlanabileceğini dile getirdi. Bal,  “Son zamanlarda artan güvenlik önlemleri ve sokakta sanat yapmanın engellenmesi gibi faktörler, sanatçıların etkileşimlerini ve beslenme kaynaklarını olumsuz etkiliyor” diye konuştu.

Bal, konuşmasının sonunda sokak sanatının önemini ve desteklenmesi gerektiğini vurgularken, mevcut durumun sokak sanatçılarının önünde birçok engel oluşturduğunu bu nedenle yerel yönetimlerin ve devletin sokak sanatını destekleyecek politikalar geliştirmesi gerektiğini belirti. Ardından sözü Fotoğraf Sanatçısı Mehmet Eren Özerdim aldı.

Başkent sokak sanatçısı olmanın zorluklarını anlatan Özerdim, 50 yıllık kariyerinden sonra sokak fotoğrafçılığına geri döndüğünü belirti. Özellikle belirli bir konsept üzerine çalıştığını ve bu konseptin içinde sokak sanatçılarının da yer aldığını ifade etti. Sokak sanatçılarıyla olan dostluğunu ve çalışmalarını vurgulayan Özerdim, sokak sanatçılarının hikayelerini anlattığını ve birlikte birçok projeye imza attıklarını dile getirdi. Özerdim şunları ekledi:

“Ankara’da sokak sanatının zorluklarını dile getiren Özerdim: Valiliğin sokak sanatçıların karşı bir tutumu var ve polis müdahalesiyle karşılaşıyoruz. Sokak sanatının topluma ve gençlere sağladığı değer göz ardı edilemez. Sokak müzisyenleri başta olmak üzere sanatçılar insanlara farklı kültürleri tanıtıyor.”!

Ayrıca, sokak sanatının çekiciliğini ve öğretici niteliğini vurgularken, sokak fotoğrafçılarının da benzer zorluklarla karşılaştığını aktarıyor. Özerdim, özellikle fotoğraf çekerken yaşadığı kısıtlamaları ve engelleri anlatarak sokak sanatının daha geniş kitlelere ulaşması gerektiğini ve sanatçıların daha fazla desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Mehmet Eren Özerdim’in konuşmasının ardından sözü Müzisyen Ender Ersan aldı.

Ender Ersan, belediyelerin ve diğer yetkili kurumların sokak sanatçılarına ve performans sanatçılarına karşı uyguladığı kısıtlamalara ve engellere değindi. Ersan, yetkililerin izin prosedürlerinin zorluğundan, sokak sanatının ve performans sanatlarının uygulanmasında yaşanan güvenlik endişelerine kadar çeşitli sorunları dile getirdi. Müzisyen Ersan, çözüm önerilerini sunarak, sokak sanatının ve performans sanatlarının özgürlüğünü ve erişilebilirliğini artırmaya yönelik adımların atılması gerektiğini vurguladı ve bu çözüm önerilerinin, sanatın ve sanatçıların daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayabileceğini belirti.

Ersan konuşmasında şunları aktardı:

“Ticari misyonlar altında gerçekleşen sanat etkinliklerinin bilet fiyatlarının yüksek olması ve aracı kuruluşların ekstra ücret talep etmesi gibi faktörler, sanatın ulaşılabilirliğini sınırlıyor. Sokak sanatının herkes için erişilebilir olması ve izleyicilerin isteğe bağlı olarak ekonomik katkıda bulunabilmesi, bu sanatın demokratik ve katılımcı bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Bunlar, sokak sanatının toplumsal ve kültürel önemine vurgu yaparak bu alanda yapılması gerekenlerin önemini ortaya koyuyor.”

Panel, dinleyicilerin konuşmacılara sorularını yöneltmesinin ardından tamamlandı.