2 Kasım 2024, Cumartesi - 23:59

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Bernie Sanders da ABD-2020 için aday oldu

Tarih: 02 Mart 2019

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 110

Bernie Sanders, 2020 yılında yapılacak olan başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’den aday olacağını açıkladı. Açıklamanın ardından seçim kampanyasını başlatan Sanders ile birlikte ABD siyasetindeki diğer “demokratik sosyalist”lere yönelik ilginin kaynağı tartışılıyor.

HABER-ANALİZ

ABD’nin Vermont eyaleti Senatörü Bernie Sanders, 19 Şubat tarihinde YouTube üzerinden yayınladığı bir video ile 2020 yılında yapılacak başkanlık seçimlerinde aday olacağını açıkladı. Resmi açıklamadan önce Senatörü olduğu Vermont eyaletinde yayın yapan Vermont Public Radio sunucularından Bob Kinzel’in programına bağlanan Sanders, adaylığına yönelik söylentilerin sorulması üzerine 2020 seçimleri için aday olacağını, Vermont halkına yapmak için söz verdiği ve yaptığı her şeyi ülkenin geri kalanına taşıyacağını belirtti. Senatör, 2016 yılındaki adaylık yarışında Hillary Clinton karşısında çekilerek destek vereceğini açıklamıştı.

“Ben değil. Biz.” başlığıyla seçim kampanyasına başlayan Sanders’ın en büyük vaatleri arasında herkes için sağlık sigortası, ücretsiz eğitim, ilaç fiyatlarında düşüş, silahsızlanma, adalet reformu, saatlik ücretlerin artışı ve çevre dostu politikalar yer alıyor. Kampanyanın başladığı 19 Şubat sabahı ise 100 binden fazla insanın bağış yaptığı belirtildi. Sanders, 20 Şubat tarihinde kişisel Twitter hesabından yaptığı bir açıklamada kampanyanın ilk günü 225 bin kişinin toplam 6 milyon dolar bağış yaptığını açıkladı.

Adaylık açıklamasının ardından bir tweet atan ABD Başkanı Donald Trump, Sanders’ı “deli” olarak nitelendirerek kendisine başarılar diledi.

Sanders’ın “karnesi” tartışma yaratıyor

Geçtiğimiz aylarda Sanders’ın 2016 yılındaki kampanyasında yer almış birçok kadın ismin faaliyetler sırasında cinsiyet ayrımcılığına, düşük ücrete ve cinsiyetçi şakalara maruz kaldıkları kamuoyuna yansımıştı. Konuyla ilgili CNN’den Anderson Cooper’a açıklama yapan Sanders, kampanya sırasında her şeyin yolunda gittiğini söylemeyeceğini belirterek söz konusu kişilerden özür dilemiş, olası bir adaylık durumundaki kampanyada ise her şeyi daha iyi yapmaya çalışacaklarını ifade etmişti.

Sanders’a yönelik bir diğer eleştiri ise Senatör’ün ABD’nin uluslararası müdahalelinde aldığı kararlardan yola çıkıyor. Özellikle birkaç gün önce Venezuela’ya yönelik olası müdahale söz konusu iken Venezuela hükümetinin “insani yardımın” girişine izin vermesi gerektiğini Twitter üzerinden belirtmiş ve açıklamasıyla birçok tepki çekmişti. 2017 yılında CNN’den Chris Cuomo’ya yaptığı açıklamalarda ise Kuzey Kore’nin dünya için büyük bir tehlike olduğunu belirtmiş, Trump’ın Çin ve Kuzey Kore politikasını onaylamıştı.

Sanders, geçtiğimiz Ağustos ayında hayatını kaybeden Cumhuriyetçi Senatör John McCain’in ardından “John McCain bir Amerikan kahramanıydı, saygın ve onurlu bir insandı ve benim arkadaşımdı” mesajını paylaşmış, McCain’in Vietnam’daki savaş suçları hatırlatılarak birçok eleştiriye maruz kalmıştı. Bununla birlikte 2017 yılında Trump’a yönelik eleştirilerinin ardından birlikte çalışılması gerektiği hakkındaki sözleri de tepki toplamıştı.

“Y Kuşağı” belirleyici

Sanders’ın ve pek çok “sosyalist” ismin Amerika dışında dünyanın genelinde yarattığı heyecan ise 1981 yılından itibaren doğan kişileri nitelendiren “Milenyal” (Y Kuşağı) tartışmalarından, kapitalizmin yaşadığı küresel krize kadar birçok başlıkta ele alınıyor. Geçtiğimiz günlerde, “Milenyal Sosyalizmi Yükseliyor” kapağıyla çıkan The Economist’te konuyla ilgili çeşitli değerlendirmeler yapıldı. Günümüzde, “sosyalizmin tekrar moda olduğunu” söyleyen dergi, bu anlamda İngiltere İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, Sanders ve ABD Kongre üyesi Alexandria Ocasio-Cortez gibi isimlerin gördüğü desteklere dikkat çekti. Bir diğer İngiltere merkezli kuruluş Resolution Foundation ise geçtiğimiz yıl yayınladığı raporda, Britanyalı milenyallerin üçte birinin hayatları boyunca ev sahibi olamayacağına dikkat çekiyor.

Amerika’da uzun yıllardır faaliyet gösteren Gallup isimli kuruluşun geçtiğimiz yıl yaptığı bir ankete göre, 18 ile 29 yaş arasındaki Amerikalı gençlerin yüzde 51’i sosyalizme 2010 yılına göre daha olumlu bakıyor. CNBC’ye konuşan Economic Hardship Reporting Project’ten Alissa Quart, Amerikalı gençler arasında düşük ücretin ve işsizliğin yaygın olduğunu ifade ederek günümüzde orta sınıfların geçmiş 20 yıla göre yüzde 30 daha pahallıya yaşadığını dile getiriyor. Quart, ücretlerin gerekli yaşam standardını sağlamaktan uzak olduğunu, her 10 Amerikalıdan dördünün ise ikincil bir iş yaptığını ifade ediyor. Britanya ve Amerika’nın dışında dünyanın birçok noktasında işsizlik, hayat pahalılığı ve sosyal eşitsizlikten yükselen toplumsal hareketler, bu hareketlerin köklerini tartışmaya itiyor.

“Demokratik Sosyalistlerin” yükselişi

Tüm bu tartışmaların ışığında Ocasio-Cortez ile birlikte ABD siyasetinde ve Kongre’de “demokratik sosyalist” isimlerin görünürlüğü ve kendilerine yönelik ilgi gün geçtikçe artıyor. Chicago Belediye Meclisi üyesi Ugo Okere, 22 yaşında göçmen bir Nijeryalı olarak Belediye Meclisi için seçim çalışmasını yürüttü. Kendini “Milenyal” ve “demokratik sosyalist” olarak nitelendiren Okere’nin kampanyasında demokratik bir şehir vurgusu ön planda yer alıyordu. Seçimlerin yapıldığı 26 Şubat tarihinin ertesi günü bir tweet zinciri paylaşan Okere, kazanamamış olsalar da kampanya sırasında yaptıklarının ve bölgede demokratik sosyalizmin yükselişinin asıl kazanımları olduğunu vurguladı. Geçtiğimiz yıl Kongre’ye seçilen en geç üye olan Ocasio-Cortez, iklim değişikliğiyle mücadeleyi ön plana alan “Green New Deal” platformunun en bilinen yüzlerinden birini oluşturuyor. Kendini “demokratik sosyalist” olarak nitelendiren Kongre üyesinin siyasi söyleminde eşitlik vurgusu ve sosyal adalet yer alıyor. Vergi reformuna yönelik önerilerinin ardından eleştirilere maruz kalan Ocasio-Cortez’in Boston Üniversitesi öğrencisi iken “Breakfast Club” filmindeki bir dans sahnesini tekrar canlandırdıkları video, “Amerika’nın favori komünisti, ahmak” gibi söylemlerle Twitter üzerinden yayılmış, Kongre üyesi ise bunun üzerine Kongre binasındaki ofisi önünde tekrar dans ederek bir video paylaşmıştı.

Bu isimlere yönelik eleştirilerin ağırlık noktasını ise uluslararası müdahalelerde aldıkları tavır ve “sosyal adalet” anlayışlarındaki eşitsizlikten yola çıkıyor.

Demokrat Parti’nin diğer adayları

Adaylığını açıklayan bir diğer kişi ise Demokrat Parti’nin “soldaki” isimlerinden Elizabeth Warren oldu. “Amerikalı orta sınıf saldırı altında” diyen Warren, bunun nedeninin şirketlerin ve zenginlerin pastadan daha büyük pay istemelerinde yattığını ifade ediyor. Warren’ın 2020 seçim kampanyasında ise ev sahipliği, reçeteli ilaçlarda kolaylık ve işçiler-çalışanlar yer alıyor.

Diğer Demokrat Parti adayları ise Kamala Harris, Cory Booker, Amy Klobuchar ve Kirsten Gillibrand.

1852 yılından beri seçilen her Başkan’ın Cumhuriyetçi ya da Demokrat olduğu ABD seçim sisteminde, 1830’lardan itibaren bu iki parti egemen durumda bulunuyor. “Tek turlu çoğunluk sistemine” sahip Amerika’da bu iki parti dışında diğer partilerin şansı son derece düşük durumda yer alıyor. Söz konusu 50 ABD eyaletinde herhangi bir Demokrat ya da Cumhuriyetçi olmayan bir valinin seçilmesi nadir ve bunun dışında Kongre ile Belediye Meclislerinde bağımsız veya üçüncü parti mensuplarının sayısı son derece düşük.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/21762
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Bernie Sanders da ABD-2020 için aday oldu

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat