Bilirkişi: “Şule intihar etmiş olamaz, cinsel şiddet bulguları var”

Geçen yıl Ankara’da bir plazanın 20’nci katından şüpheli şekilde düşen Şule Çet’in davasında katil zanlıları Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın yargılandığı dördüncü duruşmasında yeni bir uzman görüşü geldi. Olay yeri canlandırmasını yapan Prof. Dr. Çağlar Özdemir, Şule’nin düştüğünde yarı çıplak olduğunu kaydetti. Olay yeri fotoğraflarında Şule Çet’in kıyafetlerinin durumuna bakıldığında, atlaması durumunda o şekilde kıvrılıp, katlanmayacağını ifade eden Özdemir, bunun Çet düştüğünde zaten yarı çıplak olmasıyla açıklanabileceğini belirtti. Bilirkişi, Şule’nin vücudunda cinsel şiddet izlerine rastlandığını şöyle kaydetti: “Şule’nin düştükten sonra kıyafetlerinin boynuna kadar katlanmış. Diyelim ki sehpaya çıktı ellerini koydu ama parmak izi yok. Sanık tutmaya çalıştı ve düştü, bu şekildeyken kıyafetin kıvrılması mümkün değil. Şule’nin atıldığında yarı çıplak olduğunu düşünüyoruz. Bu da cinsel şiddetin olduğu iddiası ile bütünlüklü bir veri. Atlama pozisyonu için pencerede parmak izi olması gerekiyor ancak incelemelerde bulunamadı. Şule’nin iç çamaşırı katlanmış. Bu düşme ile ilgili olamaz. Bu Şule’nin atılmadan önce yarı çıplak olduğunu kanıtlıyor. Düşme durumlarında noktasal kanamalar olur. Dosyanın geneline bakıldığında sıyrıklar ve maddi bulgular cinsel saldırıya işaret ediyor. Gazi Üniversitesi psikiyatri bölümü Şule’nin intihar edecek bir ruh halinde olmadığını da raporladı.”

Şule Çet’in intihara meyilli olmadığı yönündeki uzman görüşünü gösteren Özdemir, sanıkların ifadelerinin olayla örtüşmediğini de belirtti. Özdemir, sanık Aksu’nun ifadesindeki gibi ayaklarından tutması durumunda ayakkabı ve çorabının olay yerinde fotoğraflandığı gibi çıkamayacağının altını çizdi. Özdemir, Şule Çet’in üzerine çıktığı iddia edilen sehpada ayak izinin olmadığını hatırlatarak, olayın intihar olamayacağını kaydetti.

Tahliye talebine ret

Sanık Çağatay Aksu’nun savunmasında sosyal medya paylaşımlarının mahkemeye baskılamaya yönelik olduğu ve savunma yapmaktan çekindiği şeklindeki beyanı salondan tepki toplarken, avukatı raporlara yazılı itiraz yapacaklarını belirterek, masumiyet karinesince tahliyesini istedi. Aksu savunmasında Çet için verilen “intihara meyilli değildir” değerlendirmesini “Şule’de sorun olmayan bir şey yok” diyerek eleştirdi. Diğer sanık Berk Akand’ın avukatıysa Aksu’nun savunması aksine, Şule Çet’in psikolojisiyle ilişkili değerlendirmelere itiraz etmezken Akand’ın doğru beyanlar verdiğinin bugüne kadar keşif raporlarıyla kanıtlandığını öne sürerek, kaçma şüphesinin olmaması ve annesinin sağlık durumu gerekçesiyle tahliyesini istedi.

Şule Çet’in avukatının kuvvetli suç şüphesi üzerine yaptığı savunma üzerine tahliye talebi reddedildi. Duruşma 20 Kasım’a ertelendi.

“Yaşamak istiyoruz”

Davayı aralarında CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da olduğu geniş bir kitle takip etti. Duruşma için 27. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu ve içeri giremeyenler için bitişiğindeki salon da açıldı. Duruşmayı takip eden pek çok kadın örgütünün arasında bulunan Ankara Kadın Platformu, Şule Çet’in ardından öldürülen kadınların isimlerinin yazılı olduğu dövizlerle basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Şule Çet için adalet diyenler bir kere daha salonlara sığmıyor. Yaşamak istiyoruz, dayanışmamız var. Kadınlar olarak gerçek adaleti kazanacağız” ifadelerine yer verildi.