Cebeci’de eşitlik konuşuldu

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), dün “Eşitlik için Konuş” başlıklı konferans düzenledi. ATAUM‘da, 14.00’te başlayan etkinliğe, oyuncu Mert Fırat, Türkiye’nin FIFA kokartlı ilk kadın hakemi Doç. Dr. Lale Orta, Dr. Huriye Göncüoğlu ve Babalar ve Kızları bloğunun kurucusu Özdemir Hiçdurmaz katıldı. Tercüman Mine Civan, konuşmaları işitme engelliler için çevirdi.

Fotoğraf: Merve Güleç

Orta: “Futbolda fırsat eşitliği istiyoruz.”

Fotoğraf: Şevval Cengiz

İlk oturum Avrupa’nın FIFA kokartlı ilk kadın hakemi Lale Orta’nın konuşmasıyla başladı. Merkez Hakem Kurulu’nun tek kadın hakemi olan Orta, “Elinin Hamuru Kramponun Topuğuyla” başlıklı konuşmasında kariyerini anlattı, “Kadın futbolunun yayılması için şöhretli takımlarla maçlar yapıyorduk. Tüm Türkiye’yi gezdik, gittiğimiz yerlerde bize uzaylıymışız gibi davranıyorlardı” dedi. Türkiye’de ve dünyada futbolun erkek sporu olarak görüldüğünü, ancak isteyen herkesin her sporu yapabileceğini söyleyen Orta, “Futbolda fırsat eşitliği istiyoruz” dedi. Kendisinden yıllarca “ofsayttan anlayan kadın” diye bahsettiklerini anlatan Orta, Hakemlikte başarılı  bulunduğunu ve kendisinin de mesleği çok sevdiğini belirtti.

Fotoğraf: Uğur Kocager

Hiçdurmaz: “Kadınlara en büyük eşitliği, özgür olmaları veriyor.”

Orta’dan sonra sözü alan Özdemir Hiçdurmaz, “Baba İzi Parmak İzi Gibidir” başlıklı konuşmasına erkeklerin de cinsiyet eşitsizliği yaşadığından bahsetti. “Kızlarım için istediğim bağımsızlık, kimseye muhtaç olmadan, kendi başlarına ayakta durabilmeleri” diyen Hiçdurmaz, ebeveyn olma sürecinde babaların rolü üzerinde durdu. Kadınların özgürlüğüne ve bağımsızlığına dikkat çeken Hiçdurmaz, konuşmasını “Kadınlara en büyük eşitliği, özgür olmaları veriyor” dedi.

Göncüoğlu: “Kadın balıkçı terimini bilimsel olarak literatüre geçirdik.”

Fotoğraf: Hakan Soner Şener

İkinci oturumun ilk konuşmacısı Dr. Huriye Göncüoğlu, “Kadın Balıkçıların Hikayesi” başlığında sunum yaptı. Göncüoğlu, cinsiyet eşitsizliğine ilişkin bir örneği balıkçılıktan verdi. Balıkçılığın erkeklerin yaptığı bir işin olarak düşünüldüğünü ifade eden Göncüoğlu, “Bakanlıktan balıkçı listesi istedik, listede kadın adı yoktu. Küçük ölçekte kadın balıkçılığın yapıldığı tek yer Muğla’ydı. Bunun üzerine tüm Muğla kıyılarını gezdim, amacım doğru soruları sorup doğru cevapları almaktı” dedi. Göncüoğlu, “Türkiye’de ilk defa kadın balıkçı terimini bilimsel olarak literatüre geçirmiş olduk” diyerek konuşmasını noktaladı.

Fırat: “Bir ayrım varsa bu fiziksel değil zihinsel.”

Fotoğraf: Merve Güleç

Son konuşmacı Mert Fırat “Kurtlarla Coşan Kadınlar” başlıklı sunumuna yönetmeni ve oyuncusu olduğu “Başka Dilde Aşk” filminin fragmanını göstererek başladı. Kadın çalışmalarına, beraber çalıştığı yönetmen İlksen Başarır’a yöneltilen “Kadın yönetmen olmak nasıl bir şey?” sorusuyla başladığını söyleyen Fırat, “Erkeğin edindiği dil kadının mucize ve çiçek olması üzerine, erkeğin kadını yerleştirmek istediği bir mağduriyet var. Bu dile ait olmak, bu mağduriyete sahip olmak en tehlikeli şey ve bundan sıyrılmak gerekiyor” dedi. Dizi setlerinde ve senaryolarında kadınların ön planda tutulduğunu hatırlatan Fırat, tüketicilerin kadın olduğunu ancak kodları tüketirken erkek egemen dilin kullanıldığını vurguladı. Fırat, “Kadın ve erkek arasında bir ayrım varsa bunun fiziksel değil zihinsel olduğunu düşünüyorum” dedi.